12- Anlamak

3.4K 149 44
                                    

Treacherous

Yazar: infinite_x

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 12

Anlamak:

(fiil) Birinin kişiliğini, fıtratını veya
kurnazlığını kavramak; bir şeyin nedenini,
kastedilen anlamını veya önemini idrak etmek.

---------

O akşamüzeri gece saatlerine dönmüş fakat Chanyeol ile Baekhyun sanki yeni tanışıyorlarmış gibi, daha önce hiç keşfetmedikleri bazı kısımlarla uzun zamandır ilk kez saatlerce birbirleriyle kaynaşmışlardı.

"Benden uzak duramıyorsun değil mi." Baekhyun Chanyeol'ün kucağındaki yerinden kulağına hırladı. Chanyeol ellerini pürüzsüz karnından kışkırtıcı biçimde bedenine serilen süt beyazı baldırlarına götürdü. Baekhyun bunu retorik bir soru sorar gibi belirtmişti çünkü cevabını çoktan biliyordu.

"Sadece hayallerimde değil de gerçek anlamda üzerimdeyken nasıl durabilirim ki?" Chanyeol cevapladı, seks yapmanın onu yorduğu söylenebilirdi zira cümlenin son kısmını ağzından düşünmeden kazara kaçırıvermişti. Baekhyun öne yüklendi ve tenine doğru sırıttı, çene kemiğinin altındaki boynuna bir öpücük bıraktı.

"Beni düşünerek süngüyü yağladın mı, Yeol?" Baekhyun mırladı, dudakları Chanyeol'ün dudaklarına geri çıkarken onları tenine bastırarak sataşıyordu. Chanyeol gerçekten buna cevap vermek istemiyordu çünkü bunu yaparsa sözde delikanlı ve inatçı gururunu ayaklar altına almış olacaktı ancak Baekhyun dudaklarını boynu boyunca sürüklüyordu ve üzerinde çırılçıplak oturuyor olduğu gerçeği de durumu kolaylaştırmıyordu.

"E-Evet." Diye soluklandı.

"Hmm, ne düşünüyordun peki?" Cilveli bir sesle hımlayarak parmaklarını Chanyeol'ün göğsünde gezdirdi.

"Her şeyi." Baekhyun'un günahkâr dudakları yüzünden zihni kapanıp bedeni tahrik olurken elinden geleni yaparak cevapladı.

Geçmişte, Baekhyun'u düşünerek çavuşu tokatlamak onu kızdıran bir şeydi. Bir şeye kızdığı zaman bunu yapıyordu ve çoğu zaman da Baekhyun ile ilgili şeylere kızıyordu. Baekhyun'a olan hislerine kızıyordu. O zamanlar bu Chanyeol'e çok mantıksız geliyordu çünkü ufakça oğlana karşı öfke karışımı bir duygu hissetse de aynı zamanda sözde nefret ettiğini iddia ettiği kişinin adıyla o kadar kolayca boşaldıktan sonra sinir bozucu derecede tatmin edici bir coşku da hissediyordu.

"Sürekli öfkeliydim. En başta beni azdırdığın için ya da tam işin ortasında yüzün aklıma geldiği için kızıyordum." Chanyeol itiraf etti. "Herhalde sana karşı son derece götlük yaptığım günlerdeydi."

"Demek her gün beni düşünerek otuz bir çektiğini söylüyorsun." Baekhyun gerçekçi bir biçimde söyledi. "En azından bu mantıkla."

"Kapa çeneni." Chanyeol Baekhyun'un çenesini kavrayıp morartıcı yeni bir öpücükle dudaklarını birleştirdi.

Bedenlerinin tekrar ısınması çok sürmemişti. Nihayetinde pozisyonları tersine dönmüştü ve Chanyeol bir kez daha Baekhyun'u yatak minderinde bıkıp usanmadan beceriyordu. Her yaptıklarında Baekhyun giderek sesini yükseltiyor, Chanyeol'ün kalçalarının her vahşi itişinde tedirginlikleri ve çekincelerini salıveriyordu.

"Daha sert Chanyeol-ah, siktir." Baekhyun başını geri attı ve yüksek sesle inledi, Chanyeol'ün sırtına asıldı ve parmak uçlarını tenine batırdı. "Evet. Aynen öyle. Sakın durma. Sikeyim, becer beni, evet."

Treacherous ★ [ÇEVİRİ]Where stories live. Discover now