16.Bölüm A.Z

5.7K 354 37
                                    

+60 vote +25 yorum 👉voteler hızlı gelirse günde iki bölüm yayınlamak istiyorum.

Uzun bi ara oldu ha.

Özlemişim Mira ve Yusuf'lu bölüm yazmayı.

Sizi Seviyorum❤
____

Akşam yemeğinden sonra herkes odalarına çekilirken beni ise kaza vaka Ezgiye bırakmışlardı.

Aslı erken uyuyacağını söylemiş ve gitmişti. Halamlar ise çarşı pazar derken yorulmuş, annemse babamın bir çağırmasıyla alnımdan öpmüş gitmişti. Amcam nerede bilmiyordum. Yusuftan ise hiç mi hiç haberim yoktu.

Ortaya pimi çekilmiş bir el bombası fırlatmış ve ortamdan uzaklaşmıştı. Var mıydı böylesi. Ilk benimle bu konu hakkında konuşsaydı keşke dedirtti arada. Ben umutlara kapılıp hayal kırıklarıyla sarmalanmak gerçekten usanmıştım.

"Mira"diye seslenen Ezgiyle silkelenip sesine kulak verdim.

"Efendim"

"Sizin bu çevrede deli diye anılan birisi varmı?" sorduğu şeyle gülümserken aklında hala yaşadığı aksiyonlu dakikalar olduğunu kavradım. Haklıydıda kim böyle bir şeyin başına gelmesini isterki. Şahsen ben istemezdim.

Ama yapan kimse Ezgi'yi baya dize getirdiği belli oluyordu. Çok konuşan diye tanımladığım kızdan ses çıkmıyordu.

"Bilmem. Midyatta deliden çok ne var ki başka"dediğimde kıkırdayarak anında cevaplamıştı beni.

"Ağaları çok yakışıklı. Hani ne bilim okuduğum kitablarda hep böyle ya zoraki, ihtiraslı veya nefretle başlayan aşklar kaynıyor. Ama peki ya sonları nasıl...ikiz çocukları oluyor." nefes dahi almadan kurduğu cümlelere dayanayıp  bende kıkırdadım.

"Adı üstünde kitap"

Ben annemle babamın hikayesini bilmezdim. Sadece görücü usülü olduğunu bilirdim.

"Babana sorsana tanıdığı sap yakışıklı ağa çocukları varmıymış."dedinde tek kaşımı kaldırıp daha fazla dayanamayarak kendimi oturduğum yatağa sırt üstű bıraktım.

"Sap?"

"Sahibi olmayan, boş yani off. Hangi devirdesin Mira."deyip omzuma vurdu.

"En azındam salak saçma kitaplar okuyup hayallere kapılmıyorum. Ben gerçekliğimi yaşıyorum. Seviyorumda"dediğimde derin iç çekerek sallanan yatakla onunda kendini yatağa gelişi güzel bıraktığını anladım.

"Öküz Samet"dediğinde kaşlarımı çattım. "Ya inanabiliyor musun. Beyefendi bana yol vermiş"neyden bahsettiğini anlamasamda sesimide çıkarmadım.


Yavaşça kapanan göz kapaklarımla içimden Yusuf'a kızdım. Uyumadan sesini duymak isterdim. Tabi alışkanlık yaptırmıştı.

....

"Bırak sana kızı ne güzel sarılıyordum" işittiğim seslerle yavaş yavaş uyanırken neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.

"Ömer" ciddiyetle Yusuf'un ismini söyleyen Ezgiyle kaş çattım. Neden Yusuf yerine Ömer diyordu.

"Ezgi bugünlerde saçmalıyorsun. Gelmesem boğacaksın kızı"dedi Yusuf.

Ayrılık Zor #Wattys2018Where stories live. Discover now