+65 vote +20 yorum
👉Seviliyorsunuz Canlar❤👈
Yeni gelen arkadaşlarada hoş geldiniz diyerek keyifli okumalarda dileyerek sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
_____Neydi mutluluk? Sevdiklerinle mutlu olmak mı yoksa yüreğini ısıtan adama sarılıp bir ömür boyu onu yanında dilemek mi? Bana kalırsa ruhunu doyuran ve onu sıcaklığıyla sığınağımı ve kalbimi titreten adamdır mutluluğun hassı. Ona çok şey borçluydum. Beni gittiği senelerde akıllandırmasının yanı sıra hissettirdiği gerçek aşk ve duygularla ona minnettardım. Akraba ilişkilerine karşıyken canımı bile önüne serebilecek kadar ona tutulmuştum. Herşeyim olmuştu.
Herkeste ve kendimde dahi kalmayan umudumda bana elini uzatmış ve sevdam versiği sözü yerine getirmiş görmemi sağlamıştı. Tabi hayatımda atılan yalanları saymazsak ve mutlu günümün haram olduğunu arayada katmazsak, bence kararmaya yüz tutmuş akşam yaptığı şeyle beni büyülemişti.
Şimdiyse başını sedyede bulunan yastığa benle baş koymuş bir kolunu kırıp başının altına koyup sırt üstű uzanmış uyuyordu. Kendimi anlatmaya gerek yoktu. Her beş dakika da bir göğsüne dayalı olan başımı kaldırıp o özlem kaldığım yüzüne bakıyor sonra kokusunu soluyup başımı ait olan yere göğsünün üzerine koyuyordum. Siyah kipritleri gür ve uzundu. Bu ona ayrı bir hava katarken içimdeki sevinçle ona daha çok sarıldım. Dün akşam yaptığını unutamıyordum. Olgunluğunu ve alttan alışını görmezden gelemezdim.
"Yiyip bitirmediğin kaldı be sevdam" dediğinde irkilirken başımı kaldırıp ona baktım. " O güzel yüzünü hafızama kazıyıp kalbime ise imzanı atacağım" dediğimde gülümseyerek yüzüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.
"Atacağın tek imza Nikah defterine atacağın tek imza olmalı"dediğinde kıkırdarken elimi yanağına yerleştirip uzanarak sağ yanağına bir buse kondurdum en derininden. "Babam koymaz Yusuf'um" cilveyle konuşmaya çabaladığımda bu işte ne kadar beceriksiz olduğumu fark ettim. Kendime içten içe kızarken bana bakan gözlerle içim eridi.
"Hele bi vermesin. Kitabıma kaçırırım seni"demesiyle alt dudağımı kemirdim başımı göğsündeki yerine koyarken. "Bilemedim ki" dememle saçlarımda gezinen elleri duraksadı.
"Ne demek bilemem?" diye karşılık verdiğinde omuzumu silktim. "Ailemi ardımda bırakamam" dediğimde elimin altında olan bedeni kasılırken kalbim bu sefer korkuyla attı. Kızmış mıydı? Hastane yatağında doğrulup dizlerimin üzerine otururken çatmış olduğu kaşları işaret ve serçe parmağımla düzeltip yüzüne gülümseyerek baktım.
"Ben sana güle oynaya kaçarım adam. Sen isteme içeceğine Nuri alço gibi ilaç katıp kaçırırım ben seni. Bakma böyle zayıf ve halsiz durduğuma. İşin ucunda sen varsan bu bilekler her şeyi yapmaya hazır" dedim yumruklarımı sıkıp havaya kaldırırken.
Yüzünde beliren gülümseme sergilediğim hareketimi sona erdirirken hayran hayran yüzünü seyre daldım. Bir gamzesi olmaya bilirdi ama yanda oluşan iki çizgiye kurban olurdum ben.
"Bir Nuri Alço olmadığın kalmıştı başımıza" demesiyle sırıtırken o saçlarımı karıştırdı. "Hadi bakalım babanlar gelmeden alayım sabah öpücüğümü" heyecen kuytu köşesinden çıkıp bedeni esiri altına alırken elim ayağımda kısa bi boşalma oldu. Kullanamaz hale gelirken o bir dirseğinde doğrulmuş diğeri ile ise beni kendine yakınlaştırmıştı araya giren mesafe yüzünden.
"Burada olmaz" dediğimde gülümseme ve sırıtma arasındaki çizgide duran ifadesiyle dudaklarına kayan bakışlarımı gözlerine çıkardım. "Lavabo'ya geçelim istersen" dediğinde başım otomatikmen aşğı yukarı sallanırken boş boş bana bakmakla kaldı.

YOU ARE READING
Ayrılık Zor #Wattys2018
General FictionKollarını belimde hissettiğimde nefesim kesilirken ensemde yer edinen dudakları sonumun olacağının habercisiydi. "Seni Seviyorum Amca kızı" "Sana deliyim Amca oğlu" _______ Bir Kuma Hikayesinin 2.serisidir( Kuma kitabını hikaye için okumak zorunlu d...