Düğün

2.1K 224 18
                                    

Birkaç ay sonra.

"Ne yapman gerektiğini anladın değil mi?" Evenos belki de yüzüncü kez aynı şeyleri söyleyip duruyordu. Zaten heyecandan bayılmak üzereydim bir de bu şekilde üstelemesi zaten hiçbir şeyi tutamadığım küçücük aklımı daha çok karıştırıyordu.

Son anda nedimem olmaya karar vermiş Teadora sarı elbisesini yerde sürüye sürüye yanıma geldi. "Evenos ne anlatıp duruyorsun? Zaten şu kapıdan çıktıktan sonra her şeyi unutacak." Sabahtan beri beni bugüne hazırlayan yardımcılarla beraber gülüşüler.

Umut yok der gibi başını salladı. "Nasıl evleneceksin sen? Hâlâ çocuksun." Gözlerinin dolduğunu görmemem için yüzünü çevirmişti.

"Ah Evenos..." Ben de onunla birlikte ağlamamak için kendimi zor tutsam da neşeli görünmeye çalışıyordum. "Tanrılar aşkına ağlama."

"Ağlamıyorum ben." Diyerek gözüne biriken yaşları sildi. Sırtını dikleştirerek sabahtan beri yaptığı şeye, emirler yağdırmaya, devam etti. "Prenses odadan tek çıkmalı. Önce o çıkacak, arkasından töreni izlemek isterseniz siz."

"İsteriz!"

Tören dedikçe benim midem alt üst oluyordu. Şu günün bir an önce geçmesi için her şeyimi vermeye hazırdım. En çok bu günden korkuyordum işte. Olacağından değil ya, bir şeyler olacak ve her şey berbat olacak diye düşünmekten kendimi alamıyordum.
Evenos kapıyı çarpıp çıktığında odada yalnız olmama rağmen kendimi yalnız hissetmiştim. Son bir kez aynaya bakmak üzere yerimden kalktım.

Turuncu saçlarımın arasındaki altın rengi defne yaprakları gerçekten çok güzel görünüyorlardı. Kırık beyaz chitonumun göğüs kıvırımı ve askılarındaki altın rengi ipliklerle güzel bir uyum sağlamışlardı. Aslında Olimpos prensesi olarak yeraltına gitsem bile beyaz giyinmem gerekiyordu ama Zeus'un katı kuralı yüzünden annem böyle bir çözüm bulmuştu.

Derin bir nefes alarak kapıya yöneldim. Teadora hayranlıkla bana bakıyordu. "Dışarı çık ve bir prenses nasıl olurmuş göster onlara Shaila!"

Bu sözleri arenaya çıkıyormuşum gibi hissettirmişti. Gülmemek için yanaklarımı ısırarak kapıyı açtım.

Sağ adım, sol adım, sağ adım, sol adım...

Yolun başında Marcus beni bekliyordu. Koşup bir an önce yanına gitmek istiyordum ama törenin kurallarından biri de buydu. Evlenmeye fazla istekli görünmemem gerekiyormuş. (?!)
Yanına yaklaştığımda yüzünde güzel bir gülümseme vardı. O da en az benim kadar heyecanlıydı.

Dokunmak yok. Uzak dur...

Yüzümüzü tahtlarında oturan tanrılara çevirirken etraftakilere baktım. Aslında büyük bir yıkımın içindeyken bir düğün yapmak istemiyordum fakat annem bir an önce buradan uzaklaşıp biraz kafamı dinlemem için düğünün erken olmasını istemişti. Zaten bir düğünden ziyade bir toplantı gibi planlamıştık. İnsanların yası varken biz burada eğlenemezdik.

Thanatos bana bakıp gülümsedi. Marcus'a yaptığı "şimdi bittin" konulu işareti onu güldürmüştü. Hypnos henüz ortalarda görünmüyordu.
Pandora, Teadora'nın önüne oturmuş, hakkımda dedikodu yapıp gülüşüyorlardı. Evenos hâlâ ağladığını reddederek ağlamaya devam ediyordu. Hades'in arkasındaki Nyks'i yeni fark etmiştim.

Ne zaman başlayacağımızı düşünürken arkamda bir hareketlilik olduğunu sezdim.

Başımı hafifçe çevirerek baktığımda Ares'i görmüş gibi olmuştum.
Xantos ve Hypnos kol kola girmiş vaziyette arkamızda durdular.
Marcus'a baktım. O da bunu beklemiyordu.

Hera yavaşça yerinden kalktı. "Carsei. Başlayabilirsin."

Annemin rahiplerinden biri töreni başlatmak üzere bir adım öne çıkarak elindeki kitabı okumaya başladı ama ben hâlâ arkamda dönen olaylarla meşguldüm.

"Neler oluyor?" diye fısıldadım.

Cevabını alamadan Cersei malum soruyu Marcus'a sormuştu. "Gölge lordu Marcus. Prenses Shaila'yı eşin olarak kabul ediyor musun?"

O da yaşadığı şokun etkisiyle soruyu geç algılamış olmalıydı ki bir an afalladı. "Evet. Kabul ediyorum."

"Prenses Shaila. Peki sen Lord Marcus'u eşin olarak kabul ediyor musun?"

Arkamdakileri bir anlığına unutup Marcus'a baktım. Sadece bir kelime sonra onun eşi olacaktım. "Evet. Kabul ediyorum."

Alkışlar kopmadan önce annem tekrardan ayağa kalktı. "Ben de Xantos ve Hypnos'un şahitliğiyle bu evliliği kutsuyorum. Tanrılarla yürüyün."

"Benimle iyi geçinsen senin açından hayat daha kolay olur Shaila. Çünkü artık aynı alanda yaşamak bir yana kocamın kardeşiyle evlisin."

Marcus'a bakmakla yetindim. Hayatımın bu kısmı oldukça ilginç geçecekti.



Asphodel'in Sırrı 20 Ağustos'ta...

Tartarus'un Sırrı  (ES 2) Where stories live. Discover now