26.Allah'ın emaneti

5.8K 452 74
                                    

***

   Herkes tebriklerini ileterek evlerine döndüğünde Rüzgar Irmağın ailesinin mezarına yöneldi.

    Irmak ve Zehra babaane ise arkasından merakla ilerliyordu.

  Rüzgar önce duasını okudu.Ardından heyecandan titreyen sesi ile.

-Kızınız bana Allah'ın emaneti. Onu hep aşkla saklayacağım yüreğimin en özel yerinde.En derininde . Çünkü benim neyim varsa o.

   Irmak gözlerinin dolduğunu hissediyordu.

   Aşk çok garipti.Bir söz geldi aklına hemen.

'Aşk öyle gariptir ki.Gülün dikeni var diye üzüleceğine, diken çiçek açmış diye sevindirir insanı. '

   Kimsenin tarif edemediği duygular şuan Irmağı baştan ayağa sarmıştı.

   Aşkı tanımlayamazdı belki ama Rüzgar'ın yanında mutlu olduğunu biliyordu.Onunla kavga etmeyi bile sevdiğini fark etmişti.

  Rüzgara olan sevgisi köklerinini çok derinlere salmıştı yüreğinde,  yüzyıllık Çınar misali.

    Rüzgar özellikle Irmağa bakmamaya çalışarak kardeşini kucağına aldı ve ardından mezarlığa yakın bir yere park ettiği arabasına doğru yürümeye başladı.

  Irmak yaşadıklarının rüya olmadığına inandırmaya çalışıyordu hala kendini.Mucize gibiydi.

   İçinde ki nefretin bu kadar büyük bir sevgiye yuva olması.

  Arabaya bindiğinde hemen Afrayı yanına aldı.

  Afraya abi demeyi öğretmişti.Sürekli abi diyerek Rüzgar'a bakıyordu küçük kız.

  Rüzgarın ise mutluluğu artıyordu Afra konuştukça. Zehra babaane sessizliği bölerek;

-Rüzgar.Araya zaman girmesi yalnış olur.İkinizinde niyeti belli.Kızımı yarın istemeye gelebilirsiniz.

Irmak şaşkınca Zehra babaaneye bakıyordu. İsteme olmaz diye düşünmüştü ama yaşlı kadın Irmağın hiçbir eksiği olmasın ,içinde bir şey kalmasın istiyordu.

Irmak şaşkınca,

-Babaane.Senden isteyecekse beni.O kiminle istemeye gelecek ?

Rüzgar bir an bile ırmağa bakmadan,

-O iş bende merak etme.

Dedi gülerek. Rüzgar iki ay boyunca tüm herşeyi düşünmüş ve tamamı ile hazır olduğunda ise heyecanla dönmüştü sevdiğinin yanına.

   Zehra babaane Irmağın ve Rüzgarın birbirini ne kadar çok sevdiğinden emin olmuştu, Rüzgar yokken.

    Başka biri olsa ırmağın yerinde ,belki beklemez başkasıyla hayatını kurabilirdi.

  Fakat ırmak bu sürede her an Rüzgar için dua etmiş, sabır etmişti. Özlem onun canını fazlasıyla yakmasına rağmen sevgisinden vazgeçmemişti.

Eve vardıklarında ırmak yatsıyı kıldı ardından duasını ederek uykuya daldı.

    Sabah namazını kıldıktan sonra biraz daha uyumak için tekrar yatağına girdi.

   Çalan kapının sesi ile gözlerini araladı zorlukla.Bir türlü uykusuzluğu geçmiyordu.Kansızlığın etkisi olduğunu söylemişti doktoru.

  Irmak başörtüsünü taktı hemen.Ardından üzerini kontrol ettikten sonra kapıyı yavaşca araladı.

    Kapıda kimse yoktu.

HuzurumWhere stories live. Discover now