Quinn ve General Du Couteau

404 6 2
                                    

Swain masaya sert bir yumruk attı. Etrafındaki herkes korkmuştu. "Nasıl olurda Talon'un yerini bilmezsiniz?!" diye bağırdı. Yaklaşık 2 aydır Talon ortalıkta yoktu ve bu bütün planlarını değiştirmesi anlamına geliyordu. Bir çok kişi Talon'un kaçırılmış olması fikrini ortaya koymuştu. Fakat Swain buna imkan vermiyordu, Talon'u gerçekten tanıyorsa asla kaçırılacak kadar salak olmamalıydı. Darius konuşmak istedi ve Swain izin verince "Adamlarımdan biri Talon'u en son Katarina'yı merak ettiği için antrenmandan çıktığını görmüş. Katarina senin evine Talon geldi mi?" diye sordu. Katarina bu sırrı tutmak zorundaydı, eğer tutamazsa Talon hain ilan edilecek ve bir daha onu asla göremeyecekti. Katarina sadece "Hayır" dedi. "Efendim öyleyse Talon kaçırılacak kadar aptalmış. Başka bir türlü ortadan kaybolması imkansız." dedi Darius. Sözü bitince bir bekçi kapıyı çalıp içeri girdi ve "Demasya'dan bir mektup geldi." dedi. Swain normalde bekçiye mektubu okuturdu fakat bu son olaylardan sonra sadece güvendiği insanların mektuplarda ne yazdığını bilmesi gerektiğini düşünüyordu. "Darius'a ver okusun sende hemen çık." dedi. Eline mektubu alıp açan Darius okumaya başladı. " Sevgili düşmanım Swain, anlaşılan bir suikastçını kaybetmişsin. Merak etme bizim elimizde güvende. Ona çok iyi bakıyoruz. Hatta seninde yeni düşmanın oldu. Kendine iyi bak. Zehirli yiyecekler yeme. -Jarvan III" Odadaki herkes şaşkına dönmüştü. Kaybettikleri suikastçı Talon'du ve şimdide Demasya'ya hizmet edecekti. Katarina artık Talon'u göremeyeceğini anladı ve sessizce gözlerinden yaşlar döküldü. Katarina'nın ağladığını gören Swain "Üzülme, intikamını alacağız." dedi. Swain'de üzülüyordu. Belkide en güvendiği ve sevdiği askerlerdendi Talon. Her ne kadar General Du Couteau'dan başkasına hizmet etmese de, yaptığı işler Noxus'un çok işine yarıyordu. "Bir aya kadar hazırlanın. Demasya ile savaşacağız." dedi ve yavaşça odadan çıktı.

Garen bütün orduyu bir yerde topladı ve konuşmaya başladı. "Hiç biriniz bilmiyorsunuz fakat geçenlerde Noxus'a bir mektup yolladık. Bu mektup Noxus'u kışkırtmak içindi ve inanıyoruz ki şuan bizimle savaşmak için hazırlanıyorlar. Belkide 1 aya kalmaz savaşırız. Bu yüzden hepinizden artık ciddi bir şekilde çalışmanızı istemiyoruz, emrediyoruz! Yakında buraya büyük destekler gelecek. Hepiniz çok güçlü savaşçılarsınız ve bu sefer tek suikastçı Noxus'ta olmayacak. Bu yüzden kazanacağız fakat sizin sayenizde. Demasya için!" diye bağırdı. Bütün orduda ardından "Demasya için!" diye bağırdı ve herkes çalışmaya başladı. Garen, Talon'un yanına gitti ve "Talon savaşta senden tek isteğimiz Darius'u ortadan çıkarman. Böylece savaşı emin ol ki kazanacağız. Herşey sana bağlı." dedi. Artık Demasya için çalışan Talon "Merak etme o iş çok kolay." dedi. İlerleyen saatlerde antrenmanda yorulan Talon evin yolunu tuttu. İçeri girdiğinde Lux, Talon'un zırhına büyü yapıyordu. "Hoşgeldin." dedi ve Talon'un yanağından öptü. "Bu ne işe yarayacak?" diye sordu Talon. Lux'ta "Çoğu kara büyüden korunacaksın." yanıtını verdi. Lux büyüye devam ederken, Talon eline bir elma aldı ve temiz giysiler giyinip yatağa uzandı. Beli çok ağrıyordu, ağaçtan düştüğünden beri ağrıyordu. Fakat şimdi daha kötü bir agrıydı. Acaba neden böyle ağrıyor diye düşünürken Lux "Talon, daha önce hiç yakalandın mı?" diye sordu. "Hayır, neden sordun?" diyede sorulu bir cevap aldı ardından. "Hiiç, sadece merak ettim." dedi. Talon bu sefer çok şüphelenmişti, "Lux, biliyorum benden bir sey saklıyorsun." dedi. Lux "Yıllar önce seni bulana ödül verilecekti. Ve yakalanmıştın. Şimdi herkes senden şüpheleniyor." dedi. Talon "Ben mi? Nasıl? Ama ben yakalanmadım ki?" cevabını verdi. Lux "Yakalanmadın mı?". "Boşver, bir yanlışlık olmuştur." dedi Talon ama uğraşacak yeni bir şeyi olduğunu anlamıştı. Yakalanan kimdi? Biraz kafa dağıtması lazımdı "Lux ben biraz ormanda dolaşacağım. Biri sorarsa söylersin." dedi ardından ormana girdi. Ormanda gezerken büyük bir kuş gördü. Kuşta onu görmüştü ve aniden hızlandı. Talon merak ederek peşine takıldı. Kuş çok hızlıydı ama Talon onu kaybetmeyecek kadar çok kişi kovaladığı için rahatça takip ediyordu. En sonunda kuş açık bir alanda durdu ve ötmeye başladı. Ağaçların arasından bir kadın "Ne oldu Valor? Bize yaklaşan biri mi var?" diye sordu. Valor ise Talon'un bulunduğu yere keskin bir bakış attı. Kadında aniden elindeki arbaletimsi silahı ile Talon'un olduğu yeri hedef aldı ve çık ordan." dedi. Talon iki eli havada çıktı ve kadının bulunduğu yere gitti. Kadın "Adın ne? diye sordu ve "Talon cevabını aldı.". Yanında bıçak varsa bırak Talon. Lux sana güvenebilir ama ben ve Valor bir Noxusluya hic güvenmeyiz." dedi. Talon başına birşey gelirse diye sadece 3 tane bıçak almıştı ve onları adını bilmediği kadına verdikten sonra "Peki senin adın ne?" dedi. "Quinn yanımdaki ise Valor." dedikten sonra "Ustana çok benziyorsun" diye ekledi. Talon şaşırdı ve "Onu nereden tanıyorsun?" diye sordu. "Bilmiyor musun? Kralımıza suikast düzenleyip başarısız olunca kaçmıştı. Tabiki onu ben yakaladım. Yoksa Noxuslular birbirlerinden herşeyi saklıyor mu? Anlaşılan Swain sana asla söylemedi bunu." Talon bu bilgi karşısında şok olmuştu. Neden Swain bunu kimseye söylememişti? Demekki Noxus'lu devlet adamlarının kendi adamlarına bile ihanet ettiği, sır sakladığı ve daha birçok şey doğruydu. Quinn'e baktı ve sinirlendi. General Du Couteau onun yüzünden şuan zindandaydı. Ama yapabilecek hiçbir şeyi yoktu. "Ayyyy, sen üzüldün mü? Peki bize ihanet ettiğinde kaç kişi üzülemeden ölecek biliyor musun?" dedi Quinn. "Kes sesini! Ben size neden ihanet edeyim?" dedi ardından Talon. "Sana üzücü bir gerçek daha söyleyeyim mi? Du Couteau artık yaşamıyorrr. Ne kadar kötü bir gerçek değil mi?" dedi Quinn. "Sen bana yalan söylüyorsun! Böyle birşey olamaz, senin gibi birine yakalanamaz!" dedi Talon. Quinn'de "O zaman git Garen'e sor tatlım" dedi alaycı bir sesle. Bölgeden aniden uzaklaşan Talon "Bıçaklarını unuttun." diyen Quinne, "Katilinden bir hediye." dedi.

Talon - Bilinmeyenler Açığa ÇıkıyorWhere stories live. Discover now