ISLAK

273 7 1
                                    


"Hayır!" diye ciyakladım perdenin ucuna sıkı sıkı yapışarak. Gülüşünü duydum, sesi her zamanki gibi kalın ve güçlü geliyordu. Çocuk şarkıcı sayılırdı sonuçta, ama onu görmezken sesinin daha iç gıcıklayıcı olmasını beklemiyordum.

"Sesin zor durumdasın gibi geliyor."

"Ne alakası var?"

"E çık o zaman dışarı."

"Neden çıkayım ki? Hem senin kızların soyunma odasında ne işin var? Birazdan içeri birileri gelir ve gidip seni şikayet ederler."

"Beni mi?" tekrar güldü. Bilerek mi sesini böyle kullanıyordu? Sanki gülüşüyle beni baştan aşağı soyup öpmeye başlayacakmış gibi hissettiriyordu ki zaten şu anda çıplaktım. "İçeri giren kız olursa büyük ihtimalle üzerime atlar. Sonuçta beni bir soyunma odasında yalnız başıma bulmuş, güzel fırsat."

Gözümün önüne gelen görüntüyle yüzümü buruşturdum. "Kendini beğenmiş."

"Bir şey mi dedin? Duyamadım da, şu perdeyi açarsam daha rahat konuşabiliriz tatlım."

"Demedim demedim!" beni panikletmeye bayılıyordu.

"Yoksa çıplak mısın?"

"Yok, ben hep kıyafetlerimle yıkanırım." Gözlerimi devirmeme engel olamamıştım.

"Görelim o zaman."

"Saçmalama ya!" perdenin ucunu duvara bastırdım. Elimde olsa çiviyle falan çakardım oraya.

"Benden mi utanıyorsun, küçük sevgilim?"

"Hani bugün bana Deniz hanım diyordun? Şimdi yine küçük sevgilin mi oldum?"

"O anda incecik bir perdenin ardında çırılçıplak mı bekliyordun?" ağzından çıkan her kelime alev gibi tenime değip yakıyordu adeta. Hatta öyle ki içimden yükselen aç şu perdeyi ne olacaksa olsun düşüncesi bile sesinin tesirini anlatmaya yeterdi. Cidden ne olurdu ki perdeyi açsam? Kafamda beliren görüntüyle vücudum karıncalanmaya başladı. "Sessizleştin."

"Yoo." Dedim nedense sesim titrek ve güçsüz çıkmıştı. Boğazımı temizleyip tekrar konuştum. "Sessizleşmedim."

"Havlunu giyip çıksana. Ah ama çıkamazsın, biraz kaşındırıyor değil mi?"

"Nerden..." bunu nereden biliyordu? O mu yapmıştı? "Kıyafetlerimi sen mi çaldın?"

"Tabii ki hayır. Ben ayak işleri yapmam. Ama kızların benden ne kadar hoşlandığını bilirsin."

"İnsanlara kıyafetlerimi çalmalarını mı söyledin?"

"Hayır, insanlara senden hoşlanmadığımı ve senin başını belaya sokacak bir şey yapan herkesin en iyi arkadaşım olabileceğini söyledim." Güldü.

O anda az önce düşündüğüm şeyden tiksindim. Gerçekten bana bunu mu yapıyordu?

"Defol."

"Emir verecek durumda olduğunu sanmıyorum."

"Beni rahat bırak Derin."

Sessizlik oldu.

"Derin mi dedin?"

"Evet. Senin ismin bu değil mi?"

Şak diye perdeyi açtığında şaşkınlıkla geri çekilip duvara yapıştım ve kollarımı göğüslerimin üzerine sardım. İçeri girip üzerime yürürken sadece gözlerime bakıyordu.

BENİM KÜÇÜK SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin