Yaraya İlaç

259 24 0
                                    

Bazen ölmek geliyor içimden. Ölmek ve bu anlamsız dünyadan uzaklaşmak. İçimdeki bu garip duygulardan kurtulmak. Belkide kurtuluşum onun ellerinde can bulmaktı belki de onu ellerinde kavrulup kül olmaktı. Arafta kalmıştım. Bir şeyleri isterken bir o kadar da kaçıyordum. Korkum bedenimi istila etmişti. Gerçekten de bu adam beni odasına götürmek isterken neyi düşünüyordu? Oturup sohbet edecek bir hali de yoktu. Aklıma tonlarca sorular akın ederken kendime kızdım. Bu kadar çok düşünmeyi bırakıp onu durdurmam gerekirdi. Bu gece söz dinlemez olmuştu bedenim. Arselen kapıyı açar açmaz içeriye çekti bedenimi. Sarsılan bedenim kendine gelmeden kapı ile arasında kalı vermişti. Dudakları dudaklarımla birleşti. Düşüncelerimi değiştiren zevk hormonlarıma öfkelendim. Beynime giden kanlar yönünü değiştirip aşağıya doğru akın etmişti. Bu normal miydi? Yani onu istemem normal miydi? Ah, Yankı bunun neresi normal sence. Dudaklarımın arasından dili dilimi bulmuştu. Bana karşı hissettiği tutku bedenime akın ediyordu. Ama onun için Yankı değildim. Onun için bir yabancıydım. Tek gecelik olacak bir yabancı.
Nefes almak için ayrıldığında alnını alnıma birleştirdi. Burunlarımız birbirine sürtünüyor nefeslerimiz birbirine çarpıyordu . İçimdeki bu dalgalanmalar giderek artıyordu. Bende oluşan terslik Arselen'de de oluşmuştu. Kasıklarıma değen sertliği beni nahoş etmeye yetiyordu. Uzaklaşıp ceketimi çıkardı. Onu geri çekmiyordum. Ya da kendine getirmeye de çalışmıyordum. Sahi ben ne istiyordum? Karşındaki adamın senin olmasını diyen sesime şaşırdım. Gerçekten mi? Bunu mu istiyorsun Yankı? Kendimi tanıyamıyordum artık. Kendime gelmeliydim. Kendine gel Yankı! O gelemiyorsa bu olağan dışı durumu sen çözmelisin. Elleri ince yeşil tişörtümün eteklerini tutup kaldırırken ellerini sıkıca kavradım. Durdu ve gözlerimin derinliklerine daldı. Kömür gözlerinde ilk defa ışıltı görüyordum. O kötülüklerle kararmış gözlerinde ışıltı yer edinmişti.
"Yapma" dedim zar zor çıkan sesimle. Savaş meydanındaydım adeta. Bu savaş ikiye karşı birdi. Arselen ile mücadele etmek zorken birde kendimle mücadele ediyordum.
"Seni incitmeyeceğim Yankı. " demesiyle gözlerim açıldı. Adımı söylemişti. O ince düz dudaklarının arasında ne kadar da güzel çıkmıştı ismim. Bir annenin söylediği ninni gibiydi. İnsanı kendinden eden, bedenini esir alan bir ninni edasıyla söylemişti.  Sesi kulaklarıma ezgi gibi gelmesine rağmen gözleri bambaşka şeyler söylüyordu. İkilemde kalmıştım. Beni siyah ve beyazın ortasına atmış. Birini seçmemi istiyordu. Siyah kimdi, beyaz neydi? Bilinmezlik bedenime esir olurken korkum artmıştı. Yine yenilmiştim kendime. Yine golünü atmış zafer hareketleri, tezahüratlar ona yönelmişti. Tüm yuhlamaları, hakaretleri ve çürük domatesleri ben almıştım. Ellerimi komutuna göre kaldırdım. Tam çıkaracakken tekrar indirdim. Ellerimi kaldırırken yaşayacağım şeyleri düşünmemeye çabalıyordum. Kendimi teslim ediyordum. Oysa ben bu zamana kadar kimseye teslim olmamış aksine pençelerimi çıkarmıştım. Şimdi neden o pençeler yardım etmiyordu. Neden ona karşı bir direniş göstermiyor komutlarını uyguluyordum. Hayır, yenilmemeliydim. Yenilirsem her şeyimi kaybederdim. Yenilirsem bir daha ben olmayacaktım. Aileme, arkadaşlarıma ve Mine'ye ihanet edecektim. En kötüsü de kendime... Dalgınlığımdan yararlanan Arselen bir çırpıda tişörtümü çıkarmıştı. Gözlerimi kapadım. Vereceği tepkiden korkuyordum. Onun vücudunda da yaralar vardı. Ama onda güzel farklı çekici bir hava katarken ben de ezik acınacak durumda olan insanın havasını katmıştı.
"SEN " dedi . Sesinde şaşkınlıktan ziyade başka bir şey daha vardı. Acımak denmezdi. Bilemiyordum. Ama farklı bir şey vardı. Kötü hissettirmiyordu. Bedenimi sıkıca sarmalıyor ve huzurun kollarına atıyordu. Sıkıca yumduğum gözlerimi yavaşça açtım. Karşımda gözleri dolmuş bir Arselen beklemiyordum doğrusu. O sert çehresi kaybolmuş. Muhteşem geniş omuzları çökmüştü. Tutkuyla dokunan elleri şefkatle dokunmaya başlamıştı. Sanki karşısında küçük bir çocuktum. O çocuğun yerinde olmak istedim. Belki de hep çocuk kalmalıydım. Eğer o beni böyle sevecekse hep çocuk kalmayı isterdim.
Yanağımda ki eli kolumdan avuç içimde yerini edindi. Beni kendiyle beraber yatağa götürdü. Bir bekleyiş yoktu ikimizde de. Sanki az önce olanlar olmamış gibi hareket ediyorduk. Yatağın ucuna yerimi alırken Arselen karşımda dikildi.
"Anlat bana." Dedi. Sesi kulaklarıma vardığında kalbim korkuyla attı. Sesinde ürkütücülük yoktu. Sorun bu sefer bendeydi. O anıları ne zaman hatırlasam tekrar tekrar o acıları yaşadığımı hissediyordum. Durdum. Anlatmakta kararsızdım. Zaten dudaklarımın da anlatacak hali yoktu. İkimizde  bir süre boyunca sükunete sığındık. Karşımda halen dikilmekte olan Arselen'in gözlerine baktım. Kömür gözlerindeki ufak ışıltılar titreşiyordu. O da anlatacağım şeyin korkunçluğundan korkuyordu. Anlatmamayı seçip başımı eğdim. Gözlerim Arselen'in çıplak ayaklarına dolanıp durdu. İncelemek denmezdi buna. Geçmişe dalmak üzereydim. Beni kurtaran yine karşımda dikilen Arselen olmuştu. Her zaman olduğu gibi tam zamanında kurtarmıştı beni. Sağ eliyle çenemi sıkıca kavrayıp ona bakmamı sağladı.
"Anlat bana." Dedi elleri çenemden inip boynuma ilerledi. Okşayışı tenime hasret, özlemini gidermeye çalışan sevgili gibiydi. Üzerime doğru eğilirken yatağa uzanmıştım. Yatağa uzanmamı zorlayan Arselen üzerimde yerini almıştı. Gözlerimin korkuyla dolduğuna emindim. Buraya kadar gelmemizin sebebi bendim. Şimdi de korkuyordum. Kendimle tezatlaşıyordum. Hani kendine güvenen, isteği şeyin ne olduğuna emin olan ve kararından asla dönmeyen o Yankı nerede? Nerede benim tanıdığım o yabancı benliğim? Şimdi ne oldu da kayboldu?  Arselen ellerini omuz boşluğuma yerleştirerek destek aldı. Üzerimdeki ağırlığı hafiflemişti. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp konuşmaya başladı. Konuşurken sıcak nefesi yüzüme değiyordu. Tanrım neydi hissettiğim bu şey? Korkumu yoksa aşk mı? Sen beni neyle sınamaya çalışıyorsun? Karşıma çıkardığın bu adamla ne ilgimin olmasını istiyorsun? Kaderimi neden onunla birleştirip duruyorsun?

Dönüm Noktam - TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin