İHANET 13.BÖLÜM

66K 2.7K 516
                                    

Multi Meyda; Asaf Güçlü

S e v i l i y o r s u n u z 💙

Çisem' den

Bu gece diğer tüm gecelerden daha zordu ve daha yorucuydu. Yalnızdım ve bunun yanı sıra Yosun'da fazlasıyla huysuzdu. Ateşi sürekli bir inip, bir çıkıyor elimi ayağımı birbirine karıştırıyordu. Bu yüzden ona bir şey olur korkusu ile gözüme uyku girmemesini tercih etmiştim.

Yorgundum, halsizdim ben uyurken ya yine ateşi çıkarsa, ya kötüleşirse diye düşünüyor ve uyumamak için büyük bir savaş veriyordum.

Sabaha karşı uykuya karşı verdiğim savaşı kısa bir anlığına kaybederken gözlerimin kapandığı sırada ağlayan Yosun'la uykunun bana karşı bu savaşı kazansa bile Yosun'un bu galibiyete imkan vermeyeceğini anlamıştım.

"Ağlama küçüğüm." Kucağımda canımdan bir parçayla bir o yana bir bu yana gidip geliyor kızımı uyutmaya çalışıyordum.

Kesik kesik ağlıyor, kucağımda gerilerek sanki uyumak istemediğini göstermeye çalışıyordu. Bir diş çıkartmak bu kadar da zor olmamalıydı.

"Uyumalısın ama canımın içi."

Gece kaç kere kalkmıştı bilmiyordum, bir yerden sonra saymayı bırakmıştım. Uyanıp kalkmaları sebebiyle de çok uykusuzdu. Onun da huzursuzluğu üzerindeydi, benimde. Yine de ateşi yoktu ya buna bile şükrediyordum.

Gözlerimi tavana dikip derin bir soluk verdim.

Dün gecenin görüntüleri aklıma düşerken o anki korkumu yeniden yüreğimde kor gibi hissettiğim bir gerçekti. Kızım benim tek dayanağımdı, her şeyimdi. Eğer Asaf Bey ile karşılaşmamış olsaydım delirmem kaçınılmaz olurdu, buna çok emindim.

Çaresiz bir şekilde kucağımda ateşli bebeğimle kalakalmışken o adamın orada olması benim için mucize gibi bir şeydi. Yardım etmesi, tanımadığı halde korkumu anlamaya çalışması, beni sakinleştirmesi, hiçbir yükümlülüğü olmadığı halde Yosun için uğraşması, beni beklemesi, evime kadar getirip bırakması ve yaptığı daha bir sürü şeye minnettardım. Tüm bunlar başka birisi için basit olabilirdi, lakin benim için öyle değildi. Ne kadar teşekkür edersem edeyim yaptığı iyiliğin karşılığına asla eş değer olmazdı, olamazdı.

Çalan ev telefonunun sesi ile düşüncelerimden arınırken Yosun'u narince beşiğine bıraktım. Bırakmamla beraber daha da huzursuzlanmış, ağlamaya başlamıştı. Suratım ağlamaklı bir şekil alırken yüzünü sevdim.

"Ağlama ama annecim. Anne hemen gelecek tamam mı?" Beni anlamış gibi mırıltılar çıkardığında gülümsedim.

Odadan çıkıp merdivenleri aceleyle indim, duvardaki saate kısa bir göz attığımda saatin sekize geldiğini görmem ile garipsemekten geri duramadım. Bu saatte kimin arıyor olabileceğini düşündüm. Ceylan olsa cepten arardı, aynı şey Alparslan içinde geçerliydi. Telefona ulaşmam ile daha fazla çalmasına gerek duymadan telefonu açtım.

"Alo?"

Önce hışırtı gibi bir ses duyuldu daha sonra sitenin güvenlikçisinin sesini duydum.

"Günaydın Çisem Hanım."

"Günaydın."

"Rahatsız ediyorum ama bu konuda oldukça uyarmıştınız. Saliha Hanım geldi. Alalım mı içeri?" Duyduğum isimle tüm bedenim gerilmişti. Kaşlarım düşünceli bir ifadeyle çatıldı.

Saliha Hanım'ı sabahın bu saatinde bana getirenin ne olduğunu merak etmeye başlamıştım doğrusu. Beni rüyasında mı görmüştü, yoksa başka bir mevzu mu vardı? O kadının gelişi pek hayra alamet değildi çünkü.

İHANET |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin