İHANET 53.BÖLÜM

76K 3.2K 775
                                    

S e v i l i y o r s u n u z 💙

Çisem'den

Tartışma sesleri, bağırışlar... Tüm bu yaşananlar kendimi kötü hissettiriyor, verdiğim kararın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösteriyordu.

Asaf’ın ailemle benim aramda kalmasını  istemiyordum, birbirlerine ne kadar değer verdiklerini görebiliyordum, bu Asaf'ı üzebilirdi ve benim bunu ona yapmaya hakkım yoktu. Diğer bir yandan da artık annem ve babamla aynı ortamda kalabileceğimi sanmıyordum. Bana ne söyleseler bir şekilde atlatırdım veya duymazdan gelebilirdim ama kızıma, küçücük bebeğe, yaptıkları muamele affedilir gibi değildi, bu çok kırıcıydı. Tek suçu babasının Alparslan olmasıydı ama bu kızımı hor görüp dışlamaları anlamına gelmezdi. Babası kim olursa olsun kimsenin kızıma bu şekilde yaklaşmasına izin vermezdim.

Dolaptan çıkardığım çantanın fermuarını açıp kıyafetlerimi alelacele koyup fermuarını çektim kapının yanına bırakıp gözyaşlarımdan dolayı yanağıma yapışmış saçlarımı geriye ittim. Bu sefer rotamı banyoya çevirip kapıyı iterek içeriye girdim. Suyu açıp elimi altına tuttum elimi yüzümü buz gibi suyla yıkayıp sakinleşmeye çalıştım. Ellerimi enseme sürüp derin bir nefes alıp ardından usulca bıraktım.

Bakışlarım aynaya yansıyan aksime kaydı. Tenim her zaman olduğundan daha soluktu, ama bunun aksine soluk tenimde sırıtan kısımın kuşkusuz kırmızı yanaklarım olduğunu söyleyebilirdim. Kendimi biraz daha dikkatli incelediğimde dikkatimi çeken diğer bir nokta ışıldayan gözlerim oldu. Olumsuzlukların içinde sırıtan olumlu noktalar... Bunları bana veren Asaf'tı.

Bir yandan deliler gibi mutlu olurken diğer taraftan mutluluğum paramparça ediliyordu, buna rağmen bana kattığı ışıltı çok güçlü ve kudretliydi, silinmesinin kolay olmayacağı ortadaydı.

Suyu kapattım. Odanın kapısı çaldığında bakışlarımı aynadaki aksimden ayırıp banyo kapısının aralığından görünen odaya çevirdim. Kapının ardında kimin olduğunu tahmin etmeme gerek yoktu.

Banyodan çıkıp kapıyı arkamdan çektiğim esnada Asaf'ın yatıştırıcı sesini duydum.

“Kapıyı açar mısın güzelim?”

Sesini duymak sıkıntılarımın büyük bir çoğunluğunu anında almayı başarmıştı. Bunu nasıl yaptığıyla ilgili hiçbir fikrim yoktu, onu gördüğüm ve gözlerimin içine ruhumu okşarmış gibi baktığı anda her şeyin silineceğini biliyordum. Bu çok güçlü, olağanüstü bir etkiydi.

Gürültüyle soluğunu bıraktığını duyacak kadar yakınında kapının hemen dibinde duruyordum.

“Çisem, güzelim hadi aç şu kapıyı. Seni görmem gerekiyor.”

Benimde onu görmem gerekiyordu...

Kilidi çevirip kapıyı açtım. Kapı hemen aralanıp arasından Asaf göründüğünde kapının arkasından çıkıp karşısına geçtim. Beni gördüğünde gözlerini birkaç saniye için büyük bir rahatlamayla kapatmıştı. Tek hamlede kollarımdan tutup vücudumu kendisine çekmişti. İri eli belime sahiplenircesine kavradı. Diğer eli saçlarımı ensemden kavrayıp başımı göğsüne bastırdı. Kollarımı güçlü bedenine dolayıp gözlerimi kapattım. Asaf'ın kuşatması altına giren kalbim kendinden geçmiş deli gibi çırpınmaya başlamıştı. Yüzümü göğsüne sürttüm.

“Beni neden meraktan delirtiyorsun?”

“Amacım bu değildi, üzgünüm.”

Saçlarımı sevdi. Eli bel boşluğumu okşuyordu.

Başımı göğsünden ayırmadan önce tekrar, "Gerçekten üzgünüm, sadece biraz yalnız kalmak istedim," diye mırıldandım. Parmak uçlarımda yükselip burnumu boynuna gömdüm ve oradan derin bir nefes aldım, enfes kokusu ciğerlerime doldu. Dokunuşu tüy kadar hafif, etkisi şaşılası derecede güçlüydü. Kokusu tam bir huzurdu.

İHANET |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin