Bitti Demeden Bitmez!

6.5K 454 1.2K
                                    


Medya: Betül ve Murat ❤️



Kapak ve medya için 354elida  çok teşekkür ederim abla ❤️❤️







İnsan insanın kurdudur. Ne güzel bir söz. Bir insanı hayattan soğutan da bir insandır, hayata bağlayan da bir insandır. İnsanı öldüren de bir insandır, onu yaşatmayı beceren de bir insandır. Ya hain ol seyret, ya da İNSAN ol durdur.

Bu bölümden sonra yazar ağzından okuyacaksınız. 

Keyifli okumalar..

Şu kopan fırtına Türk ordusudur yarabbi, senin uğrunda ölen ordu budur yarabbi. Ta ki yükselsin ezanlar da müennet namın, galip et çünkü bu son ordusudur islam'ın. 

Yıldızlar yine parlak şafak atana kadar...

- Nazaan! Hayııır!

Göktuğ bağırıyordu. Gökyüzünden bir ses yükseldi, ardından bir ışık parladı. Arş-ı ala bile anlamıştı Göktuğ'un yanan yüreğini. Sahi bu acının tarifi nasıl olurdu? 

Eşi şehit mi oldu şimdi? Peki ya biricik oğlu, o da mı şehit oldu? 

Yanıyordu yürekler, alev almıştı. Ciğer yanıyordu! Kokusu size geldi mi?

Herkes öylece donmuş cayır cayır yanan arabaya bakıyordu. Betül bir şeyler söylemeye çalıştı ama olmadı. Dili lal olmuştu, ne söyleyecekti ki? 

Göktuğ yanan arabaya doğru koşmaya başladı. Belki bir umut kurtarırdı onları, belki ölmemişlerdir! Bu umutlarla koştu Göktuğ, koştu ama arabanın beş metre dahi yanına yaklaşılmıyordu. Sıcaklık o kadar fazlaydı ki Göktuğ kollarıyla kapattı yüzünü. 

Murat zor da olsa toparladı kendini ve hızlıca Göktuğ'un yanına koştu. Onun koştuğunu gören herkes kendine geldi. Alper ve Hasan da koştu onlara doğru. 

Murat Göktuğ'un kolundan tutup çekmeye çalıştı ama nafile. Göktuğ arabaya yaklaşmaya çalışıyordu ve onun da kaşları yanmıştı. Bunu bilseydi belki de hiç umurunda olmayacaktı. Hayatta en değer verdiklerini kaybetmişti. Kaşını kaybetmiş ne olur?!

- Göktuğ yapma! Geri çekil! (Murat)

Göktuğ hırslı ve bir o kadar acı gözlerle Murat'a baktı. O an Murat'ın kalbi yine bin parçaya bölündü. 

- Komutanım bırakın! Allah aşkına bırakın bende yanayım! 

Murat onun ensesinden tutup sarıldı. İkisi de ağlıyordu. Yitip giden canlar için ağlıyorlardı. İntikam için ağlıyorlardı!

Betül de hızlıca yanlarına geldi. O da sıcaklıktan etkilenip kollarıyla yüzünü kapattı. Daha sonra Murat ve Göktuğ'a yaklaşıp öylece baktı. 

Ne diyebilirdi ki? Nasıl teselli ederdi onu? Hangi cümleler dimdik durabilirdi bu acının karşısında? Hangi sözcükler korkusuzca savrulurdu ki ağızdan?! 

Bir el ateş sesi duyuldu arkadan, Betül hızlıca arkasını döndüğünde Alper'in yerde kanlar içinde yattığını gördü. 

- Saldırı! Saldırı oluyor! Herkes hemen silah odasına! (Betül)

Betül Alper'i alıp bir kayanın arkasına geçti. Silah alıp çatışmak için üs bölgesine doğru ilerlemeye başladı. 

Çatışma çoktan başlamıştı. Silah seslerinin ardı arkasının kesilmiyordu. Betül, Murat, Hasan ve Göktuğ elleriyle başlarını koruyarak yarı eğilir vaziyette üsse girmek için koştular. Mermiler kafalarının üzerinden vızıldayarak geçiyordu. Neyse ki üsse varmışlardı. Diğer askerler silahlarını alıp siper yerlerine geçmişlerdi bile. 

Kırmızı ve Beyaz'ın Çocuklar'ı ('Mesele Vatan!' Serisi 1)     TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now