Hain Pusu

3.2K 205 753
                                    


Bu bölümü bana her zaman destek veren. Her şekilde yardımcı olan, beni asla yalnız bırakmayan biricik ablama ithaf ediyorum. araftaacangunes

İyi ki varsın ablam. Desteğin olmasa eksik kalırdım. 😌😘😘

Veee onun kitabına da bir göz atmaya ne dersiniz?! Kesinlikle pişman olmazsınız! 💞


Fazla bekletmeden sizi bölümle baş başa bırakıyorum. ❤️❤️🇹🇷🇹🇷





Evet! Yeni bölüm ile karşınızdayım!

Bakalım, bu bölüm bizi neler bekliyor. Heyecanlı ve adrenalini yüksek olan bir bölüm!

Keyifli okumalar! 








Türk askeri savaşa girerse siz anca mezara girersiniz!




Al bayrak dalgalandığı sürece bu vatan dimdik ayakta olacaktır. 




Bir nefes kadar yakındı ölüm. Engin dağlarda gezerken ölüm adeta peşimiz sıra dans ediyordu. Bir kurşun yarası, belki bir mayın. Ne halde öldüğümüzü ancak yanımızda olanlar bilir. Yanımızda olmayanlar ise haberlerden öğrenir. "Bir askerimiz hain pusu da şehit oldu! Bir askerimiz mayının infilak etmesi üzerine şehit oldu!" Kısaca özet geçerler. Ama bilmezsiniz ki o kurşun sırtından girdi karnından çıktı! Ya da mayın, üzerine bastığı an kolu, bacağı, parmakları, başının koptuğunu bilmezsiniz! Belki bilirsiniz ama anlayamazsınız! 

Ayak bastığımız her yer bizden hesap soruyor! Bu vahşete tanık olmak istemiyorum! Neden tanık ettiniz! Diye! Hesabını da intikam alarak vereceğiz!

Umut timi çıkmıştı bir yola. Ölmek var dönmek yok! Şuan on iki kişiydiler belki de döndüklerinde on iki kişi olarak dönemeyeceklerdi! Kim bilebilir ki? 

Murat en önde Betül onun arkasındaydı. Uğur ise Umut timinin başındaydı. Kimseden ses çıkmıyordu. Sanki dağlar bile bizi gizliyordu, öyle bir sessizlik hüküm sürüyordu ki orada olduklarını kimse anlamazdı! Saat öğlen olmuştu. Karınları açtı ama durmadılar, yoruldular ama dinlenmediler, ayakları isyan etse de durmadılar. Ama herkes halinden memnundu! Bir an önce intikam almak için can atıyorlardı!



Betül hafifçe başını kaldırıp dağlara baktı. Burnunun ucuna soğuk bir şey düştü, Havaya baktığında kar yağdığını anladı. Gülümsedi hafifçe, çünkü seviyordu karı. Derin bir nefes alıp ciğerlerini temizledi. Bu çok iyi gelmişti. 

Murat'a baktı, masumca gülümsedi. Neyse ki arkası dönüktü, Murat bunu görseydi utanırdı! Elinde ki HK-33 tipi tüfeğini omzuna attı. Diğer elini serbest bırakıp dağlarda gözünü gezdirdi. Murat arkadaki hareketliliği fark edip arkasına döndü. O dönünce Betül'le birlikte Umut timi de durdu. Murat onlara bakıp,

- Biraz mola verelim. Yemek molası. 

Murat sözlerini bitirince Betül hafifçe başını sallayıp yan tarafta bulunan kayaya önce çantasını koydu. Belini hafifçe gerip çantasına uzandı. Fermuarını açıp içinden barbunya konservesini çıkardı. Daha sonra kaşığını da çıkartıp çantasını yere koydu. Kendisi de kayanın üzerine oturdu. Kar şiddetini artırmıştı. Görüş alanları kısalıyordu. 


Murat elinde barbunya konservesi ve kaşığıyla birlikte Betül'ün yanında ki kayaya oturdu. Umut timi de yemeğine başlamıştı. Betül demir konserveyi açıp bir kaşık aldı. Seviyordu bu tadı, ev yemeklerinden daha çok seviyordu artık. Çünkü doğru dürüst ev yemekleri yiyemiyordu. İlk asker olduğu zamanlarda sevmiyordu konserve yemeklerini. Her ne kadar yemek istemese de mecburdu. İnsan mecbur olduğu şeylere alışmak zorundadır. 

Kırmızı ve Beyaz'ın Çocuklar'ı ('Mesele Vatan!' Serisi 1)     TAMAMLANDIWo Geschichten leben. Entdecke jetzt