1. Giriş

1K 158 275
                                    

🌍Başlama tarihlerimizi buraya alalım. ✅

İyi okumalar...

HİRA


Kapımın önünde bulduğum kamera, izlediğim video hayatımın akışını değiştirmişti.
Mesela birkaç saattir esirim. Nerede ve neden burada olduğum hakkında en ufak bir fikrim yokken aynı zamanda bağırmaktan boğazım ağrıyordu. Kapıya bir tekme daha indirdim.

Hah baştan anlatmalıyım değil mi? Tıpkı buradan kurtulunca polis ekibimize anlatacağım gibi!

Dedektif polisliğe geçen hafta yükselmiştim. Bu sabah yani Pazar günü izin günümdü. Haliyle sabahlamıştım. Saat altı gibi uykum gelince uyumuştum. Fakat kapı çaldı. Uykum bölünmüştü. Uyumayı şuan her şeyden çok istiyordum. Tekrar uykuya dalmam zaman almadı ama lanet kapı bir süre sonra tekrar çaldı. Zilin tırmalayıcı sesini duysam da duymazdan geldim. Tekrar uyudum ve ısrarla çalınca tek gözümü açıp "ZIKKIM" diye bağırdım. İnsanların işi gücü yok mu da gelip sabahın köründe zili çalıyorlar? İniltili bir sesle oflayıp yerimden kalktım.

Evet, sonunda uyanıklığı kabullenmiştim. Yastığın altından yere uzanan kulaklığın ucundaki telefonu elime aldım. Bu sırada zil hala ısrarla çalıyordu. Saat yediye geliyordu. "Zıkkım zıkkım!" Diye çemkirdim. Daha yeni uyumuştum. Hafif esnedim. Kapıya giderken söyleniyordum. "Hayır yani ben anlamıyorum. Ne diye beni rahatsız ediyorsunuz."

Kapıyı açtım ama etrafta kimse yoktu. "Hangi hadsizin işi buu?" Sinirle nefes verdim. Tam kapıyı kapatacakken yerdeki kamerayı farkettim. Vay be ilk defa kapımın önüne bir şey bırakılıyor.

Kamerayı elime alıp inceledim. Biraz eski bir kameraydı. Biraz ne kelime hafif vursam paramparça olacak gibiydi. Neydi bu böyle? Kamerayla içeri girdim. Üst kattaki oturma odasında bu kamerayı daha çok incelemeye karar verdim. Bordo koltuğuma oturup kamerayı elimde birkaç kez inceledim. Bu koltuk benim dedektiflik koltuğumdu. Ne zaman bir şeyi araştırsam buradaydım.

Kameranın etrafında işime yarar bir şey yoktu. Kırmaya veya bozmaya korkarak bir tuşa bastım. Bir anda ekran açıldı. Videolara gittim. Tek bir video olduğundan olsa gerek video otomatik oynadı. Karanlıktı ekran. Bir adam vardı. Siyah tişört ve siyah pantolon giymiş. Biraz uzaktan çekildiği belliydi, bulanıktı. Bir de kamera arkasından gelen sık soluklanma sesi vardı. Adam konuşmaya başladı. Garip bir sesti. Sanırım ses değiştirme cihazı vardı ağzında. "Elif buradasın biliyorum. İzle, birazdan seninde sonun böyle olacak.!"

"Sanki anlamayacağım sen olduğunu." Dedi adamın arkasından gelen bir kadın sesi.

Adam çekildi. Sarışın kız göründü. Sandalyede ağlıyordu. Adam kızın saçlarından tutup kendisine bakmaya zorladı. "Hadi elmasları çaldın neden aynı gün harcarsın?... Kendi sonunu hazırlamak nasıl bir his?... Ezgi, kurtulmak için tek şansın var biliyorsun değil mi?" Bu adam bir psikopattı kesin.

Kız bir anda çemkirdi. "Hayır. Elif'i sana getirmeyeceğim. Elif sizi ihbar edecek. Mahvolacaks..." Adam ne zaman eline aldığını bilmediğim silahı Ezgi diye hitap ettiği kızın alnına dayadı. Son olarak şöyle dedi. "Ludum est super" Birazcık latince bilgim vardı. Ludum est super oyun bitti demekti sanırım.

Video sona erdi. Acaba kız öldü mü? Düşüncesi aklımdan çıkmıyordu. Tabii ben videoyu izlerken, izlendiğimin farkında değildim. Bir de fotoğraf vardı. İçimi korku kemirse de bir de fotoğrafa bakmak istedim. Fotoğraf butonuna basınca bulanık görüntü yavaş yavaş yükleniyor, netleşiyordu. Fotoğraf netleştikçe nabzımın ritmi hızlanıyordu. Katili öğrenecektim. Fotoğrafta bir adam olduğu belliydi. Fakat adamı tarif edebilecek kadar da net değildi.

Sır - Kamera (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin