14: Plan Devrede

59 14 0
                                    

HİRA

Plan takır takır işliyordu. Bizi arayan adamları gökte ararken yerde bulduk. Yolda Kaan ve iki adamıyla karşılaştık. İki adam da takım elbiseliydi. Beyaz gömlek ve ceket ile tam bir mafya adamı imajı çiziyorlardı. Kaan ise gömleğini de siyah tercih ederek, tam bir mafya sağ kolu görünümü veriyordu. -Öyleydi de-

Meriç'in seslenmesinden adının Aslı olduğunu öğrendiğim kumral kızın savaş meydanına dönmüş evinden hızla çıkıp koridorun ortasındaki asansöre ilerledik. Asansör kapısı açılıp içeriden Kaan ve iki adam çıktı. Bizi görünce hazırda beklettikleri silahları zoruyla asansöre bindirdiler. Giriş kata indik.

Asansörden inip koridor boyunca uzanan kırmızı halıyı takip ettik. Diğer koridorlarda resmi görünen kırmızı halı yerine daha sıcak görünen krem rengi halılar vardı.

Kırmızı halının sonuna gelince iki adamdan biri bir adım öne çıkıp çelik kapıyı araladı. Ben de bu sırada Meriç'le aramızda geçenleri düşünüyordum. Bana Aysel'den bir farkım olmadığını söylemişti. Tokadını da yemişti.

Aysel'i ilk gördüğümüz günü anımsadım. Açık saçık kıyafetlerle Meriç'in evinden çıkıyordu, biz kaçarken. Solumdaki Meriç'in dairesine baktım. Yüzümde belli belirsiz bir gülümseme oluşacakken sırtımdan namluyla dürtüldüm.

Gerçek hayata dönünce olduğum yerde durup Meriç'in kapısına baktığımı fark ettim. Kendimile toparlayıp çelik kapıdan dışarı adım attım. İlk adımda yüzüme soğuk rüzgar sertçe çarptı. Omzumun üzerinden Ece'ye baktım. Şu kapıdan birlikte ve sağ çıktıysak planın ilk aşaması tamamdı.

Kollarımı birbirine bağlayıp dümdüz ilerledim. Tam karşımızda arabanın kaputuna yaslanmış iki mafya bizi bekliyordu. Biri etrafa neşe saçan Arda, diğeri bad boy havası yayan Meriç.

İki parmağı arasında tutup sigarasını ağzına götüren Meriç'e otuz iki diş sırıtarak el salladım.

Gözlerini devirerek doğruldu. Arkamızdan iten adamlar eşliğinde BMW'ye ilerledik.

Arda şoför koltuğuna yerleşirken, Meriç onun yanındaki koltukta yerini aldı. Ben ve Ece arka koltuğa, Aslı ve sarışın arkadaşının yanına oturduk. Kaan bizi takip edeceğini söyleyerek adamlarıyla başka bir araca yerleşti.

Ece başını öne uzatıp "Nereye gidiyoruz?" Diye bir soru yöneltti öndekilere. Arda gazı kökleyince Ece'nin sırtı sertçe koltuğa çarptı. Ece sorusunun havada kaldığını düşünerek omzunu silkip kızıl saçlarını savurdu. Umursamadığını belli eden bir ses çıkararak camdan dışarıya çevirdi bakışlarını.

Arda'nın suratına belli belirsiz bir gülümseme düştü. Dikiz aynadan ara ara Ece'ye bakıyordu.

"Sıradan olmayan esirlerimizin kaldığı binaya gidiyoruz. "

Arda'nın dudaklarından dökülen kelimeler Ece'nin dikkatini çekmiş olmalı ki trip atmayı bırakıp bize döndü. Kaşları havaya kalkmıştı.

Dayanamayıp bir sunucu edasıyla konuştum. "Tebrikler, Primium esirliğe yükseldiniz!"

Arabadaki tüm gözler birden bana dönünce "Ne be, espiri de mi yapmayalım?" Diyesim gelse de gözlerimi devirip havalı bir şekilde koltuğa yaslandım. Kızlar hala bana bakarken Meriç sırıtıp başını salladı.

💜💜💜

Sonunda geleceğimiz binaya varınca sırayla aşağı indik. Yolda sarışın kızla tanışmıştık. Adı Su'ymuş.

Başımı kaldırıp yüksek beyaz binaya göz gezdirdim. Bunu yapınca şirketteki ilk günüm aklıma gelmişti. Sahi işimiz ne olmuştu? Aklımdaki soruyu Meriç'e sormaya karar verip peşlerine düştüm.

"Meriç?" Dedim sevimli bir tiple.

Bana dönüp ne anlamında başını salladı. "Biz bir ara şirkette çalışıyorduk ya."

"Evet?"

"Niye artık çalışmıyoruz?"

Yürümeyi bırakıp olduğu yerde durdu. "Gerçekten şirketi çökertmeye çalışan birini şirkette çalıştıracağımı mı sandın?"

"Ah, ben. Evet haklısın." Diyebildim.


💚💚💚

Yeni binamız 9 katlıydı, her katta 2 daire bulunuyordu. En üst kattaki 18. daireye yerleştik. Arda ile Kaan aralarında çok da gizli olmayarak konuşurken duymuştum; Daire numaraları arttıkça esirlerin sıradanlığı azalıyormuş. Biz en son dairedeydik. Yani eğer başka bina yoksa en önemli esirler bizdik.

18. Daireye girerken Ece'nin yüzünde planımızın 2. aşamasını atlattığımızı bildiren bir gülücük oluştu. Ben de gülümseyerek karşılık verdim.

Planımızın bir sonraki aşaması yoktu. Planın kalanını gece yarısı kuracaktık. Eğer bu plan başarıyla sonuçlanırsa hem buradan kaçacaktık, hem de katili öğrenip adalete teslim edecektik. Bu sırrı dökmeye kararlıydık.



Sır - Kamera (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin