Tanıdık Biri

94 16 1
                                    

Cihat;

Çalıların arkasına saklanmış Gürhan’ı teslimat yaparken izliyordum. Asu’nun bıraktığı kamerayla da fotoğraf çekiyordum. Bu sırada yanımdaki çocuk beni itti. “Ya Cihat abi git başka yere saklan. Burası benim yerim. Senin yüzünden sobeleneceğim.” Diye söylendi.

“Bağırıp durma. Senin yüzünden yakalanacağız şimdi.”

Gürhan’lar parktan ayrıldıktan sonra ben de çalının arkasından çıktım. Çocuklar elimdeki kamerayı görünce fotoğraflarını çekmemi istediler. Ben de kıramadım. Onlar poz verdiler ben de onları çektim. Günün birinde kamerayı Asu’ya geri verecektim ve umarım çocukların fotoğrafları için kızmazdı. Bu sırada Umut koşarak yanıma geldi. “Cihat abi Tibet abi yolladı beni. Dedi ki Cihat orospusuna söyle orada burada sürtmesin hemen eve gelsin, Atakan’ı dövmüşler.” Demesiyle koşarak eve gittim. Aslı ve Tibet Atakan’ın yaralarıyla ilgileniyorlardı. “Ne oldu? Kim yaptı bunu?”

“Bilmiyorum, enseme vurdular bir anda. Ne olduğunu anlamadım. Asu kurtardı beni.”

“Beni de o kurtarmıştı. Size de kuşkulu gelmedi mi? Başımıza ne gelse altından o çıkıyor.” Dediğimde onların da bana katılmasını bekledim ama hepsi bana karşı gelmişti. Her şey açıkça ortadaydı neden göremiyorlardı. Ben sizi kurtardım iyilik yaptım diyerek tekrar hayatımıza girmeye çalışıyordu. İkimizi de kurtarması nasıl tesadüf olabilirdi ki?

Bu sırada Asu koridordan geldi. Alnı kanıyordu. Onun yaralandığını bilmiyordum. Aslı "Durmadı mı hala?" Derken onunla ilgilenmek için ayağa kalktı fakat Asu müsaade etmedi. “Benim bir şeyim yok. Başımın çaresine bakabilirim.” Dedikten sonra bana döndü. “Tüm bu olanların benimle bir ilgisi yok Cihat. O çocukları tanımıyorum ama seni döven kişilerle aynı kişiler.” Deyip gitmeye kalkınca izin vermedim. “Önce yarana bakalım sonra gidersin.”

“İstemiyorum dedim ya!” diye bağırıp tekrar gitmeye kalktı ama yine önüne geçtim. “Kötü görünüyor. Hem Atakan’ı kurtardığın için teşekkür etmiş olurum.”

“Samimi olmayan teşekkürünü istemiyorum.”

“Samimi olmayan ben mi oldum şimdi de?”

    Elinin tersiyle gözkapağına süzülen kanı sildiğinde saçma davrandığımı fark ettim. Tartışmanın sırası değildi. Ona yardım etmem gerekiyordu. Ona yardım eden kişi ben olmalıydım. “Özür dilerim, özür dilerim. Şimdi bir yolunu bulacağım.” Deyip elinden tuttum ve peşimden arka odaya getirdim onu. “Bekle geliyorum hemen.” Deyip içeri koştum tekrar pamuk alıp geri yanına döndüm. Elinden tutup odanın ortasına getirdim onu. Bomboş odanın ortasında yere oturduk. Önce kan yüzünden yüzüne yapışan saçları geriye ittim ve yavaşça kanı temizlemeye başladım.

“Başına gelen her şey için beni suçladığını bilmiyordum. Öğrendiğim iyi oldu.”

“Öyle demek istemedim.”

“Ne demek istediğini biliyorum.”

“Sadece öfkeliydim o yüzden öyle söyledim. Alnın nasıl oldu?”

“Adamın sırtına atlamış kulağını ısırıyordum. Beni üzerinden atınca kaldırıma çarptım kafamı. Bana olan öfken hiç dinmeyecek mi?”

“Bilmiyorum.” Yara bandıyla yaranın üzerini kapattım. “İstersen yine de bir doktora gidersin.” Dediğimde sadece teşekkür edip ayağa kalktı. O koridorda ilerlerken ben de kanlı pamukları banyodaki çöpe atıp içeri geçtim. Bu sırada Asu çantasını alırken yere düşürdüğü kitabı almak için eğildi. Yırttığım fotoğraf parçaları hala yerdeydi. Onları da yerden toplayıp öyle kalktığında kafasını bana çevirdi. Keşke onları biri temizlemiş olsaydı. “En fazla bıyık çizersin diye düşünmüştüm. Yırtıp atabileceğin aklıma gelmedi.”

Bizimkilere veda edip giderken ben de onunla gittim. Defalarca kez istemediğini söylese de artık durağa gelmiştik. Eliyle sürekli alnını yokladığını görünce hala acıdığını düşündüm. “İyi misin?”

“Bilmem sana sormak lazım. Bana sen iyi değilsen ben nasıl olabilirim ki demiştin hatırladın mı? Şimdi bana iyi misin diye sorduğuna göre evet samimiyetsizsin Cihat.”

“Sen de bana sana asla zarar vermem demiştin ama neredeyse beni öldürtecektin.”

“Ama yapmadım. Hatamdan döndüm. Sen neden dönmüyorsun?” Bu sırada otobüs geldi ve binip gitti. Bütün gece boyunca o çocukları düşündüm. Kimdiler ve bizden ne istiyorlardı hiç bilmiyordum. Üstelik kim olduklarını bilemeden onları alt etmenin bir yolunu da bulamazdım. Diğer yandan her dakika içimizden birine zarar verebilirlerdi. Asu’ya benim yüzümden zarar gelmesini istemiyordum.

Gökyüzü DüşüyorWhere stories live. Discover now