Çifte olamadan kumrular ayrılıyormu?

2.4K 68 13
                                    

Helena telaşla saçlarındaki samanlardan kurtulmaya çalışırken bir taraftanda dışarıda konuşulanları duymaya çalışıyordu...bir süre sonra iyice toparlandığından emin olarak dışarıda konuşan adamların yanında aldı soluğu..

Patrıck kızın geldiği aralarında daha bir kaç metre olmasına rağmen fark edip arkasını döndü..İşte tanrıçası yüzünde saf bir merakla ona geliyordu .elindeki kralın mesajını kıza uzatıp merakını giderdi..Çatık kaşlarda mesajı okuyan Helena homurdanarak "Hemenmi gitmen gerekiyor?""anlaşılan evet sevgilim ""uzunmu kalacaksın peki?Patrick ilkkez gitmek konusunda şüpheler taşıyordu..Krala sayısız kere riskli durumlarda hizmet etmiş olsada daha önce arkasında bu kadar değerli bir şey bırakmamıştı..Annesi bunu duysa kedin kafasını uçururdu ama bu kız buna değerdi.."Bilmiyorum hayatım" "Ne görevi peki bu ,bu kadar acil olan?""Bilmiyorum Tanrıçam""Hiç bir halt bilmiyosunda peki nasıl oluyorda İngiltere Kralı senin gibi birine ihtiyaç duyuyor?İşte bende bunu bilmiyorum diyerek hırsla ayağını yere vurup malikaneye doğru koşmaya başladı...

Gabriela içinse durum pek farklı değildi aslında...Andrew elinde kralın mührünü taşıyan mesajla seraya geri gelmiş tek bir kelime etmeden kızı kollarına alarak öpmeye başlamıştı..Gabriela meraktan çatlasada öpücükler yüzünden aklı başından gitmişti..

Ama seranın az ilerisinde bekleyen Kahya beklemekten çatlamış ,sözde öksürük krizine girmişti....Andrew bu adamı fırsatı varken öldürmediğine bin pişman halde Gabrielayı zorlada olsa bırakıp "Hadi burda bir saniye daha kalırsak ,beni değil Kral ,Hz.İsa gelse durduramaz sevgilim .." Genç kız tepeden tırnağa kızararak "Majesteleri bana sizi hiçbir kuvvetin durduramayacağını defalarca ispat ettiniz izninizle " diyip birden soğuk ve ulaşılmaz maskesine bürünmüştü bile Andrew kendiyle savaşını erteleyip kızın sütun gibi upuzun bacaklarını ortaya seren sıkışan eteklerini düzeltirken "Senin yüzünden yakında Aziz mertebesine yükseleceğim!hoş sen bir azizken bile beni parmağında oynatırsın ya" Gabriela Andrewun yüzüne hayretle bakakalmış tı!!seradan çıkıp yürümeye başladıklarında Kahya nihayet çıkan çifti görerek tabana kuvvet koşmaya başlamıştı...Dük Andrewun gözlerindeki kıvılcımları metrelere uzaktan görüp kaçmayacak kadar aptal bir adam değildi..

Gabriela yanındaki adama biraz sokulup olabildiğince işveli bir tonla "gelen mesaj çok önemliydi galiba?Ne o yoksa hasretinize dayanamayan bir Leydimi gelmiş?Yada daha önce canını yaktığınız kıskanç bir baba yada eş.?"Andrew gülerek kıskançlıkla yüzü şekilden şekle giren kızın bir kez daha büyüsüne kapılmıştı.."Bunlar nerden aklına geldi bilmiyorum ama Kral Henrydendi mesaj ve bizi acilen Londra'ya çağırıyor canım...Hı gerçi aklına gelen olasılıklar olamaz diye bir şey yok ama..Şu sıralar aklımı ve bedenimi fazlasıyla meşgul eden bir Tanrıçaya vuruldum, yani endişe etmen gereksiz..." Gabriela yine aldığı cevaba hazırlıksız yakalanmış sinirden kudursada duydukları yüzünden aptal aptal sırıtmasına engel olamıyordu....

Bu sırada yaşlı bunaklar ve şen dullar hayatlarının en güzel saatlerini geçiriyordu..Tüm aristokrasi ve sosyetenin bunaltıcı kurallarından uzak gönüllerinde sıradan insanlar gibi dans etmiş,çıplak ayaklarda üzüm ezmiş,panayırın altını üstüne getirmişlerdi..Hatta kont Richard atıcılıkta Dük Isaac ise at Yarışları'ndan kazandıkları hediyelerle Düşesleri hayret içinde bırakmışlardı.Bu adamların bilmedikleri daha ne gibi özellikleri çıkacaktı acaba.

Geri dönüş için arabaların yanına gittiklerinde arabacılar panikle tekerlerde sorun olduğunu bildirmişlerdi..Bu bile keyiflerini bozmamış güle oynaya yakında bulunan seçkin bir hana gidip kendileri için hazırlatılan odalara çıkmadan turta ve şarap içmek için Han'ın minik lokantasına kurulmuşlardı..birkaç kadeh ve kocaman yedi turta yedikten sonra odalarına çıkmak için hazırlanmış yukarı çıkarken Kont ümit ve merakla Düşes Lailaya dönüp "nihayet aynı yatakta yatabilecekmiyiz Leydim? " bu yaşında bile hala kızaran Düşes Laila kekeleyerek " Nasıl olurki? Henüz kilise önünde evli değiliz" "Tanrı huzurunda eşimsiniz Leydim ama sizi zor durumda bırakmayacağım .."dedi hayal kırıklığıyla...

Dük Isaac ise Düşes Anabellayı belinden tutarak "yine bir kaçmetre uzağımda yatacaksınız ve ben yine sizsizliğe mahkum yanacağım,.,""ikimizde yanacağız Majesteleri ikimizde" nihayet erkekler ,kadınlar odalarına girdiklerinde birbirlerine bakarak Han'ın yanındaki gölün suyunun buz gibi olmasını umarak aşağı indiler.

Andrew ve Patrick kralın ulaklarının getirdiği diğer mesajlarla olayı biraz daha öğrenip ,kafa kafaya vermişlerdi..bu sırada salondaki ikili büyük berjerde oturan kızları kısa bir süreliğinede olsa ihmal etmişlerdi...kafakafaya vermiş fısırdaşan kızlar birkaç dakikada olaya vakıf olup ,kendi aralarında yorumlarda bulunuyorlardı..Andrew "Anlamadığım tek şey neden mutlaka Dük Isaac ve Kont Rıchardla dönmemiz isteniyor? Onların olayla ilgisi ne?biz hep tek başımıza çalışırız .."dostum bende en az senin kadar şaşkınım ama balodaki yakınlıklarını gördün ?.bugüne kadar Arşidük dışında hiç kimse Kral ve Kraliçeye bu kadar samimi davranamamıştır..Hatta biz bile!,"

Kızlardan gelen homurtu üzerine iki adamda aynı anda kızlara döndü.."Bunlar birde Zeki olduklarını sanıyolaryaa"" Haklısın Hel..bu zekayla iki düğüm bile çözemez bunlar..."

Offfff yine başladılar diye homurdanan adamların yanına gidip ellerini bellerine berzah anki gibi dayadı cadılar.."ya bizide yanınızda götürürsünüz yada size hiç bişey söylemeyiz " Aslında kızların verecekleri bilgiyi şöyle yada böyle nasıl olsa öğrenirlerdi,,Ama zaten kızları burda bırakmak istemeyen Genç Düklerin ayaklarına kadar fırsat gelmişti..kızları beraber Londra'ya gitmeye ikna etmelerine gerek kalmamıştı işte...

"Peki anlaştık ""öyle kuru kuru anlaştık olmaz Şeref sözü verin! Bizide Londra'ya götüreceksiniz ve bu olayı çözerken bizimle ortak olacaksınız"iki adamda faltaşı gibi açılan kocaman gözlerle haykırdı

"NEEEEEEEEEEEEEEEEEE""""

ÇİFTE  KAVRULMUŞ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin