Gabriela ve Helena sabahın köründe hortlamış ,Düşeslerin kapılarını zorluyordu...en nihayetinde zorlada olsa kahvaltıya inmişlerdi..büyük bir hayal kırıklığıyla beylerin onlara katılamayacağını bildiren nottan sonra kızların iyice yüzü düşmüştü...Akşama kadar kendilerini oyalayacak şeyler yaratan kızlar adamlar akşamda ortalarda görünmeyince iyice gerildiler.....Gece yarısı Gabrielanın odasında uykuya yenik düşüp sızmışlardı..
Ertesi sabah kahvaltıda Kraliçe Annede onlara eşlik etmiş ,kızlar kraliçeye,kraliçe kızlara bayılmıştı...Nerdeyse tüm günü Kraliçeyle geçiren kızlar en sonunda dayanamayıp Kraliçeye Dük Isaacı,Kont Rıchardı,isteksizce Andrew ve Patrick'i sordular....Kraliçe sevimli bir ifadeyle " Kesin bi haltlar karıştırıyorlar "dediğinde kızların yüz ifadesini görüp ,yaralı olmasına rağmen dakikalarca kahkaha atmıştı...
Patrıck ve Andrew Kızlara yakalanmamak için sadece bir saat uyuyup hemen yola çıkmışlardı.daha öncede birçok kez kılık değiştirip Kral farklı görevlerde bulunmuşlardı .Bu halleriyle onları tanıyabilmek nerdeyse imkansızdı..saçları yağ ,yüzleri iğrenç lekelerle doluydu...üstelik uzun boylarını saklayan. Hafif kamburları ve en az on kilo fark yaratan takviyeli bel bağlarıyla iri yarı zamanlara dönüşmüşlerdi...,bu kezde iş arayan gemiciler olup ,izbe bara gelmiş ve saatletdir ulaşmak istedikleri adamın gelmesini bekliyorlardı...
Bu kokuşmuş yerde beklemek ve yine beklemek onları huysuzlaştırmıştı ki kapıda bir hareketlilik oldu..Yaklaşık beş altı kişinin aynı anda içeri girdiklerini gördüler ...Andrew kafasını kaldırıp az ilerdeki masada kendi ekiplerinden olan adama göz göze geldiğinde ,adamlarının geldiğini anladı.."geldi dostum..."
Hiç zaman kaybetmeyen yaklaşık iki metre boyunda ve yüz elli kilo olan insan azmanı adam ,Patrick'in onayıyla yerinden kalkıp ilerde adamlarıyla oturan Lord Barnaby'nin sağ kolu olan pislik Hanstere doğru yalpalaya yalpalaya yürüdü...elindeki kocaman bira bardağını yanlışlıkla adamın başından aşağı boca etti!!!
Öfkeyle yerinden fırlayıp arkasındaki adama saldıran Hanster ,karşısında Kaya gibi dikilen bedene çarptığında ,adamları aynı anda insan azmanına saldırdı...meraklı ve heyecanlı kalabalık kavga eden adamların çevresini sarmış,azmanın beş adamıda halat edişini tezahuratlarla seyrediyordu..Korkak bir köpek gibi kaçacak delik arayan ,ama bulamayan Hanster çevreden avaz avaz yardım istiyordu...Patrıck kalan birasını keyifle kafasına dikip "Önden buyur dostum...""Sen zahmet etme Dostum ben bir kaç Dakika'ya yanındayım "Andrewun bira bardağınıda alıp "Şerefe
Diyerek kafasına dikti...Yapılan tüm değişim çabalarına rağmen bir Panther gibi yürüyen dostunu seyre koyuldu...Andrew un insan azmanını paketlmesi sadece beş dakikasını almıştı....kalabalık çılgın gibi tezahürat yaparak bu cesur adamı alkışlıyordu...Andrew homurdanarak Patrickin yanına döndü ,nerdeyse bir gözü tanınmayacak haldeydi ve şişiyordu,çenesine aldığı darbe yüzünden resmen çenesi kopuyordu..Zaten o darbe yüzünden Sıtkı sıyrılmış ,rolü molü bırakıp o gorile layık olduğu yumrukları,zevkle tattırmıştı...yinede yüzünde muzip bir gülümsemeyle "Biri bu gorile rol yapması gerektiğini anlatmadımı?
Patrick tam cevap verecekken yaklaşmakta olan adamı fark etti..Balık oltayı yutmuştu.....
Andrew !Patrickin yüz ifadesinde Hansterın arkasında olduğu anlayarak ,konuşmaya başladı."Ben müdahale etmesemde o herif bu işi kıvırırdı dostum!!gorili yormaya çalışıyodu..Adam hem akıllı hemde Beyfendiydi!!" Kendinden bahsedildiğini anlayan Hanstern yüzsüzce gülümseyerek ,kendi için dövüşen aptala yanaştı..Bazen bu Gerizekalıların Patronunun dediği gibi;beyinleri yerine yumruklarını konuşturması işini görüyordu..Kendi adamları yerlerde sürünürken bu adam hiçte zorlanmadan azmanı yere sermişti..kendi gibi önemli birine böyle adamlar yakışırdı!
"Hey sen benim için dövüşen!al şu parayıda aç karnını doyur!!daha fazlasını istersende rıhtıma gel benim için çalış!!
"Sağolun Efendim ama kardeşimden ayrılamamki ben" Hanster masada oturan Patrıcke bakıp "Sen ayağa kalk "Patrıck ikiletmeden ayağa kalktı"bu sırada Andrew aceleyle konuşmaya başladı"ne iş olsa yaparız efendim ,az birparaya çok çalışırız"ayağa kalkan adamında sağlam ve güçlü olduğuna ikna olan Hanster pişmiş sırıtarak "çok şanslısınızki buraların en güçlü olan adamına rastladınız,gece yarısı rıhtıma gelin!!"
Bardan adamın çıktığına emin olan Patrıck ve Andrew kafa kafaya verip planlarını gözden geçirdiler...
Bu sırada Dük Isaac ve Kont Rıchard aç gözlü ,hırslıve kumarbaz Lord Hanwersold 'un takıldığı özel klüplere gidip saatlerce poker masalarında binlrce pound harcayıp bol bol gevezelik ediyorlardı...Ikinci gece sabaha karşı nerdeyse pes etmek üzerelerdi..bilerek kaybediyorlardı ama etraflarındaki akbabalar onların hem aptal hemde şanssız olduklarına iyice ikna olmuşa benziyordu..Masaya yaklaşan kuripiyer nezaketle eğilip Isaacın kulağına "Efendim ,sizler için özel odalardada oyunlarımız müsait ,arzu ederseniz oyununuza orada devam ediniz""Isaac bir an adamın lafı bitmeden yerinden kalkmayı düşünsede oynadığı role bürünerek ,"özel ne dedinnnn" "Oda efendim ..""heeee soda yok ben içmem""Oda efendim oda neyse gelin ve beni takip edin" buraya gelen müşteriler içkiyi kaçırıp iyi bahşiş bırakmasalar ,kazandıkları havadan parayı sağa sola saçmasalar yapılacak iş değildi bu...şu yaşlı bunak ölümüne üç kala gelmiş daha ilk günden binlerce pound kaybedip ,genç bir bakire diye ha bire kafa ütülemişti...Bide utanmadan bakire istiyordu!kızın üstüne çıkmaya takati varmış gibi!!patronunu daha fazla sinirlendirmeyi göze almayıp bu yürüyen enkazları bir an önce yolunmaları için özel odaya götürmeliydi...Canı sıkkın bir şekilde hala aval aval bakmakta olan adamların kolundan, nerdeyse ittirerek üst kata yönelmelerini sağladı.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİFTE KAVRULMUŞ AŞK
Historical FictionAşk ve Nefret ,Tutku ve Masumiyet,Ihanet ve Sadakat,Trajedi ve Komedi iç içe Sımsıcak Sarmalasın Sizleride! Tıpkı bu Hikayenin Kahramanlarını sardığı Ipekten Koza Gİbi.....