43. Bölüm

51 4 7
                                    


Selam!

Görüşmeyeli nasılsınız bakalım? (Hep yanıtsız bırakıyorsunuz ya neyse...)

Umarım her şey gönlünüzcedir.

Keyifli okumalar efenim...

Nehir'in anlatımıyla...

Zilin sesiyle hızla kapıya doğru ilerledim. ''Sonunda!'' dedim girmesi için bir adım gerilerken. ''Babam...'' Ellerini iki yana açmış kelimenin devamını tahmin edebilirsin dercesine yarıda kesmişti.

Nefesimi bıkkınlıkla dışarı üfleyip kapıyı kapattım. Bir buçuk saattir dakik Katre'nin gelmesini bekliyordum.

''Kusura bakma.'' Dikkatimi ona verdim. ''Bırakmadı bir türlü!'' Utancına bıkkınlık yoldaşlık ediyordu.

''Aman!'' dedim son heceyi uzatarak. Sol elimi de boş ver dercesine havada savurdum. Kendini koltuğa bırakıp üzerimi inceleyen bakışlarına kaşlarımı çatarak cevap verdim. ''Böyle mi izleyeceğiz filmi?'' Sesindeki hoşnutsuzlukla kaşlarım mümkünmüşçesine daha çok çatıldı.

''Böyle mi derken?''

''Giysene pijamalarını arkadaşım.'' Küçük bir çocuğa anlatır gibiydi. Üzerimdekilere baktım. Siyah eşofman altım ve tişörtümle gayet de normaldim oysaki. Bir şey deme gereği duymadan odama doğru ilerledim.

Annelerimiz seminer için şehir dışındaydı. Babamda nöbette olduğu için Katre tek kalmamayım diye bize gelmişti. Saçlarımı da topuz yaparken salona doğru ilerlemeye başladım.

Ağzına patlamış mısır atmadan hemen önce ''Gece başlasın!'' dedi keyifle. Gülümsedim.

○○○

Biten filmle ''Katre bu bir film'' dedim fark etmesini istercesine.

''Ama böyle o* çocukları gerçek hayatta da var!''

Küfrü karşısında hoşnutsuz bir şekilde kaşlarımı çattım. Korel'le takıla takıla ağzı bozulmuştu. Cevap vermeme kalmadan burnunu çekip gözyaşlarını sildi bir kez daha. Hüzünlü bir filmdi ama. Filmdi işte...

''Git bir elini yüzünü yıka da gel.'' Ters ters baktı suratıma.

''Harika bir gece olacak!'' Sabah bana mutlulukla sarf ettiği sözleri taklidini yaparak yineledim. ''Bunu'' elimle yüzünü işaret ettim. '' kastetmiyordun umarım.''

Bir kez daha çekti burnunu. Anlamsız bakışmamızın ardından hüzünle ayaklanıp banyoya doğru gitti. Derin bir nefes çektim içime. O kadar demiştim komedi filmi izleyelim, diye. Ne gerek vardı bu kadar kedere...

Yanımda hissettiğim ağırlıkla gözlerimi açıp doğruldum. İyi olup olmadığı anlamam için yüzüne bakmam yeterliydi. Uzanıp iki çikolata aldım elime. Birini Katre'ye uzattım. Önce bana sonra da elimdekine bakıp aldı. Bakışlarındaki hüzün parçacıkları canımı sıkıyordu.

Koltukta hızla yan dönüp oturdum. ''Dökül.'' Dedim emredercesine.

Dudakları arasında kalakalan çikolatasıyla bana baktı. Bedenini döndürmeyip başını çevirmiş gözlerini harelerime dikmişti. Beklenmedik hareketim karşısında bariz şekilde şaşırmıştı.

''Var sende bir şeyler hadi anlat.'' Birkaç saniye duraksadım. ''Bu filme bu kadar ağlamazsın sen.'' Karşı çıkmasına izin vermeden devam ettim. ''Katre film bitti ve izlerken daha mutluydun. Gittikçe üzüntünün geçmesi gerekirken...'' Nefesimi usulca dışarı üfledim. ''Hadi anlat.'' Dedim yumuşacık bir sesle.

Bir Umuda KiracıNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ