❦ 2 ❦

2.4K 404 323
                                    

Boşluğumu yakalamıştı. Gözlerim irileşti. "Ş-şey.. Seni izledim!" dediğim cümleyi fark edince kafama vurdum. Gerçekten salaktım.

"N-ne?"

"Y-yani öyle değil!" dedikten sonra nasıl toparlayacağımı bilemedim. En iyisi gerçeği bilmesiydi. Bu gün nerdeyse annesine yakalanıyordum.

Beni göremesede vücudumu özür dilemek için eğdim. "Gerçekten çok özür dilerim! Seni birkaç ay önce burda gördüm. O sırada çok çaresizdim fakat o kadar hoş ve olumlu gülümsüyordun ki, beni etkiledin! İlham Kaynağım oldun! Sonra sergi açabildim! Bir tane resmin var sergide. İzin almadığım için çok sorumsuzum! İstersen kaldırabilirim!"

Baekhyun gözlerini yumdu ve havaya ellerini savurarak beni bulmaya çalıştı. "Eğildin mi? Sesin aşağıda geliyor." sırtıma dokunduğunda dokunduğu yer ısındı. "Lütfen eğilme."

Gülümseyerek kalktım. "Kızmadın mı yani?"

Başını iki yana salladı. "Birine ilham olmak beni gururlandırır."

Resmen içimdeki tüm kötü hisler bitti desem yeridir. "G-gerçekten çok iyi birisin! Teşekkürler" heyecandan sarıldım. "Teşekkürler."

Çocuk neye uğrayacağını şaşırmış olmalı ki hareket edemedi. Yaptığım şeyi fark edince geri çekildim. "Ü-üzgünüm! Çok ileri gittim. Lütfen sapık olarak düşünme beni."

Gözlerini yumarak uzunca güldü. "Herkes senin gibi sıcak mı yoksa sen mi öylesin?" kızardım. Bunu söylememeliyim ama beni görmediği için mutluydum. "Galiba ben, ben değilim.. Ya da sana böyleyim." yine bir pot kırmıştım ve cidden kendimi öldürmek istiyordum. Ağzı şaşkınlıkla aralandı. Konuşacakken annesi yanımıza geldi. Minnettardım.

"İşim bitti çocuklar. Anlaşıyor gibisiniz?" dedi kadın soluk soluğa. "Evet, anne. Chanyeol sıcak biri." dedi gözlerini tatlı bir şekilde kısıp gülümseyerek.

"O zaman bizim eve gel. Beraber yemek yiyelim."

"Zahmet olmasın.."

"Aşk olsun! Baekhyun ile çok iyi anlaştınız seni annenden bile çalabilirim. Asla zahmet olmaz." dedi sırtımı sıvazlarken. Ailecek muhteşemlerdi..

❦❦❦

"Çocuklar siz oturun masaya, ben çorbalarınızı getiriyorum." dedi kadın. Önce yardım etmeyi düşündüm ama Baekhyun'u yalnız bırakmak istemedim.

İnce uzun parmakları duvarda gezinip sofra masasına doğru ilerledi. Sandalyelerden birine takıldığı için telaş yapıp kolundan ve belinden tuttum. Gülümsedi. "Sorun yok, alışığım ben." dediğinde yavaşça bıraktım onu, o da sandalyelerden birine oturdu. Bende onun yanına.

Çorbalar geldiğinde annesi karşımıza oturdu. Baekhyun kaşığı aldığında merakla nasıl içeceğine baktım. Kaşıktaki çorbayı sallayarak ağzına götürdü. "İçirmemi ister misin, meleğim?" dedi kadın.

Baekhyun başını iki yana salladı. "Alıştım ben."

Kendi çorbamı içmeye başladığımda Baekhyun aniden diğer kaşığı üstüne dökünce "Ben yardım edeyim." dedikten sonra kaşığı ağzına götürdüm. Kafasını çekti. "Lütfen, ben yiyeceğim." kaşığı kaseye geri koydum. Annesi "Oğlum yardım ediyor arkadaşın işte. Hem o da içiyor." dediğinde tekrar kaşığı ona tutmam gerektiğini düşünerek ağzına götürdüm. Eliyle kaşığı masaya fırlattığında şok içinde ona baktım. İlk defa suratında gülümseme yoktu.

"Kendim içebilirim dedim!"

Hışımla sandalyeden kalktı ve duvarlara dokunarak bir yere gitti.

❦ My Inspiration ❦Where stories live. Discover now