❦ 3 ❦

2.1K 426 321
                                    

(Y/N: BILDIRIM GELIRSE SÖYLEYIN ÇÜNKÜ BILDIRIM GELMIYORMUŞ.)

Aradan nerdeyse bir ay geçmişti ve biz Baekhyun ile hiç konuşmamıştık. Bazen rüyama girerdi, beni özlediğini söylerdi ama gerçek Baekhyun beni merak bile etmemiş olmalı ki neden yanına gitmediğimi merak edip aramamıştı beni.

Bir gün, akşam üstü yeni resimlerim hakkında plan yapmak için yatağımda uzanmış, tavana bakarak öylece düşünüyordum. Baş ucumdaki telefonun birden çalması değil de numaranın ev telefonu olması beni yerimden zıplatmıştı.

O olabilir miydi..?

"Alo?"

"C-Chan...Yeol." özlediğim ses titremişti.

"Baek.. Noldu?"

"Buluşalım mı?"

"Şu an mı?" dedim şaşkınlıkla. Akşam olmuştu.

"Lütfen.." dediğinde o kadar çaresiz geliyordu ki sesi iyi olup olmadığını bile sormaya korktum. Canım yanıyordu.

❦ ❦ ❦

Yağmur yağıyordu ve ben şemsiyemle Haneul'ün orda onu bekledim.

Baekhyun görme engelliler için özel beyaz bir bastonla hızlıca yürüyordu. "Yavaş ol!" dedim endişeyle. Sırıl sıklam olmuştu. Tanrım..

"Chanyeol? Sen misin?"

"E-evet." dediğimde birden avazı çıktığı kadar bağırarak desem yeridir ağzı açık bir şekilde ağlamaya başladı. Hızını arttırarak yanıma geldi ve belime sarıldı.

Hıçkırıkları ve bağırışı boş parkta yankılanırken benimde kalbime işliyordu.

Gözümden yaş aktı. "Baek, buraya nasıl geldin tek başına, ha?"

"Bastonumla, yolu b-biliyorum." dedi ve başını omzuma koydu. Bende kolumla başını sardım.

"Yağmur yağıyor ve tek başına nasıl gelirsin, aptal!" dedim endişeli ve titreyen sesle. Şemsiyemi ikimize tuttum.

Beni umursamadan başka konuya geçti. "Nerelerdeydin seni aptal!" dedi hıçkırıkların arasından. "S-sen yokken neler oldu haberin var mı?" yine bağırarak ağlamaya başladı.

"Şşş, b-burdayım." dedim. Bu güler yüzlü çocuğu kim ağlattıysa umarım cehennem ateşinde yanardı.

Belki bencilceydi ama ne olduğunu sormaya korkmuştum. Sesim çıkmadı bir türlü ama kendisi anlattı.

"Annemin yıllardır biriktirdiği ameliyat parasını babam kumara yatırmış." dediğinde tüm acısını benden çıkarmak istedi belkide. Omuzlarıma vurmaya başladı. Sorun yoktu, yeterki iyi olsun.

"Ne ameliyatı Baek..?"

Alt dudağını ısırıp sakinleşmeye çalıştı. "Gözlerim için. Ameliyatla halledilebilirdi." dediğinde kendini tutamayıp ağlamaya devam etti.

"Ameliyatla hallolabileceğini neden bana söylemedin?!" dedim sitemle.

"Özür.. dileriimm.." dedi ve başını ağacın gövdesine vurmaya başladı. "Tüm hayallerim darman duman oldu.."

"Ben de özür dilerim." dedikten sonra kafasını tuttum canı acımasın diye. "Seni evine bırakayım mı?" dediğimde paltomu tuttu. "Hayır, hayır. O adam hala evde ve annem korkudan kızamıyor bile. Dayanamam."

Ailem tanımadıkları birine ne der bilmiyorum ama bana ihtiyacı vardı ve ben yanında olacaktım.

Eve geldiğimde bir ihtimal annem fark etmez diye sessizce hareket ettim. Babam zaten işi gereği bu vakitte evde olmazdı.

Fakat annem gördüğünde şaşkınlıkla ikimize baktı. "Arkadaşını mı getirdin Chanyeol?"

Başımı olumlu anlamda salladım. "Birkaç aydır tanışıyoruz aslında. Bu gün yanımda kalacak." dediğimde annem Baekhyun'un suratına baktı. Bir farklılık olduğunu fark ettiğinde kaşları üzüntülü bir hal aldı.

Suratımla yapmamasını anlatmaya çalıştığımda hemen kendini düzeltti. Kötü niyetli olmasada Baekhyun'a acımasını istemiyordum.

Annem Baekhyun'a yaklaşıp suratını sıktı. "Aigooo.. Sen ağladın mı? Güzel suratın şişmiş yavrum, değer mi?" dedi sevimlice. Annem benim..

"Adın ne bakalım senin?"

Sanki kötü bir şeyler yaşamamış gibi kocaman gülümsedi. Saygıyla eğildi. "Baekhyun, efendim." Nasıl da saygılı..

"İstediğin kadar kal bizde! Sizi rahat bırakıyorum şimdi, yemek isterseniz söyleyin!" dedikten sonra gitti.

Baekhyun yatağıma oturmuştu, bende ona uyurken rahat olabileceği kıyafetler arıyordum. "Chanyeol.. Tahminimce senden baya kısayım. Uğraşma sen."

"Dur, hallettim ben." dedikten sonra gri eşofman altı ve beyaz tişört koydum kucağına.

"Ben çıkıyorum odadan, sen rahatça giyin." dedikten sonra kapının dışında bekledim. Beni çağırdığında odaya girdim, üstündeki tişörtü ters giymişti. Kıkırdadım. "Ters olmuş, bir daha çıkıyorum ben." bekledikten sonra tekrar odaya girdim. "Bu sefer de tişörtün içini dışına çevirmişsin." dedim gülerek. Çok tatlıydı.

"Yah! Gülme." dedi sırıtmayla karışık sinirle. Aklıma gelen fikirle kızardım. "Ş-şey, ben yardım edebilirim?" dediğimde başıyla onayladı sessizce. O da utanmıştı.

Yavaşça ona yaklaştım ve suratına bakarak tişörtün eteklerinden tuttum. Suratı.. şişmiş bile olsa hala tatlı ve sevilesiydi. Yavaş hareketlerle üstünden çıkardım.

İncecikti, bembeyaz teni ile kırılgan bir porselenden farkı yoktu.

"Sana yemek yedireceğim, bolca." dedim gülerek.

"Çok mu zayıfım?"

"İdare eder." dedikten sonra tişörtü düzgünce giydirdim. Uzaklaşacakken tişörtümü tuttu.

"Garip gelecek ama.. suratına dokunabilir miyim? Seni daha iyi tanıyabilmek için. Yakınlarıma, anneme böyle yaklaşırım. Tüm görme engelliler bunu yapar." dediğinde bana açıklama yapmasından nefret etmiştim. İstediğini yapabilirdi..

"Dokun."

Uzun ellerini yavaşça yanaklarıma yerleştirdi. Dikkatlice onu izledim. Gülümsüyordu. Parmakları burnuma gitti, ordan dudaklarıma. Parmak uçlarını öpmemek için zor tuttum kendimi.

Kalbim.. Onun için patlamak üzere olan bir fıskiye gibiydi. Kanı fazlaca vücuduma pompalamıştı.

Dudaklarımdan gözlerime çıkardığında parmak uçlarını gözlerim kapandı. Gözaltıma ve kapağımda gezdirdi ve daha sonra kulaklarıma dokundu. Kıkırdadı. Gözlerimi açtım.

"Kulaklarını görmek isterdim." dedi sevecence. Benim bile suratım düştü..

"Göreceksin." dediğimde geri çekti ellerini ve yatağa oturdu. "Boşver. Ben uyumak istiyorum." dedi.

"Orda yat sen. Ben yerde yatacağım." dediğinde elini yatakta gezdirdi. "Aa, tek kişilikmiş. O zaman yatağını işgal etmeyeyim." Ayağa kalktığında omzundan tutup oturttum. "Olmaz, misafirsin sen."

"Ama senin yatağın.."

"Hayırrr." dedim inatla.

Uzanıp yatağın kenarına yattı. "Paylaşalım o halde." dediğinde heyecanlandım. "E-emin misin?" gözünü gülümseyerek kıstı ve başı ile onayladı.

Tatlılğına karşı koyamadım ve yanına uzandım.

"İyi geceler, Chanyeol.."

"İyi geceler, Baekhyun.."

O gözlerini kapatmıştı ama ben hiç kapatmadım. Mükemmel suratında kaybolmuştum ben.

Baş ucumdan defter ve kalemimi çıkarıp belki bir saat resmini çizdim. Uykum gelene kadar hemde.. Dalıp kalemim elimden kaydığında ona yaklaştım.

Kulağının arkasına, siyah saçlarına öpücük kondurdum ve fısıldadım. "Merak etme Baekhyun.. Ameliyat olacaksın."

...

+110 vote ile yeni bölüm gelir. 💕

❦ My Inspiration ❦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin