Bölüm 2

3.7K 132 137
                                    

Suçlunun kim olduğuna dair kimsenin bir tahmini yoktu ancak Hogwarts'ta tehlikeli biri dolaşırken St. Mungo'dan haber gelmesini bekleyecek değillerdi. Dumbledore, ertesi gün Hermione ile ayrıntılı olarak konuşacaktı. Kız uyanmadan önce McGonagall ile birlikte Hermione'nin en son dolaştığını düşündükleri koridorları dolaşıp bir ipucu arayacak ve şüpheli bir şey gören portre var mı diye araştıracaklardı. Profesör Flitwick ve Sprout'a da, binalarındaki öğrencilerde farklı bir davranış gözlerlerse haber verilmesi tembihlenmişti. Profesör Snape de kendi binasına özellikle dikkatli davranacaktı. Slytherin binasının kötü ünü düşünülünce, bir muggle doğumluya yapılan saldırıda ilk akla gelen kendi öğrencileri olacaktı. Ve eğer Snape suçluyu yakalarsa, kendi öğrencisinin ipini çekmekten memnuniyet duyacaktı.

Revirden çıkmadan önce son kez Draco ile konuşurlarken "Bu gece Poppy'nin kontrolü altında kalacaksın. Yarın akşam öğrenciler binalarına gidince seni başka bir yere alacağız. Dışarı kesinlikle çıkma ve kimseye görünme. Yarın herkes Bayan Granger'ın yokluğunu fark ettiğinde dedikodular da başlayacak. Göz altına alındığın yalanına inanırlarsa gerçek suçluyu daha hızlı yakalarız." dedi.

Olanlar Draco'nun hoşuna gitmiyordu. En ufak bir katkısının olmadığı bir hadisede suçlu duruma düştüğü yetmiyormuş gibi, bir de ceza çekmek zorunda kalmıştı. Ama az da olsa empati yapabilecek durumdaydı. Benzer bir şey başına gelse, o da kimse bilmesin isterdi. Sessizce başını salladı.

"Ve Draco. O kızdan uzak dur."

Draco şaşkınlıkla başını kaldırdı, "Ona saldıranın ben olduğumu mu düşünüyorsun yoksa?"

"Tabii ki hayır. Sadece yeterince acı çektiğini düşünüyorum. Geçmişiniz düşünülürse, gözüne gözükmesen iyi olur."

Hermione, rüyasız uyku iksirinin etkisi altında uyuyor olsa da huzurlu olduğu söylenemezdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hermione, rüyasız uyku iksirinin etkisi altında uyuyor olsa da huzurlu olduğu söylenemezdi. Fiziksel sıkıntıları rahatsızlık veriyordu. Özellikle de birden fazla kez çarptığı başının ağrısıyla uyandığında, ilk anda nerede olduğunu anlayamadı. Migreni kendini aşmıştı, kafasının bir yanı tamamen hissizleşmişken, diğer tarafı gözlerini karartacak, midesini altüst edecek kadar ağrıyordu. İnleyerek doğrulduğunda hastanede olduğunu anladı, son olanları o an için hatırlayamıyordu. Migreni tuttuğu için hastane kanadına geldiğini düşünerek ayaklarını yataktan sarkıttı. Ayağa kalktığında, dengesini sağlamak için yatağa tutunmaya devam ediyordu. Neden her yerinin ağrıdığına, bacaklarının titrediğine anlam veremiyordu. Madam Pomfrey'ye seslenirken, kendini daha fazla tutamayıp yere düştü. Ağzından kaçan küçük çığlığa engel olamamıştı.

Bir kaç yatak ilerde tavanı izleyen Draco kızın sesini duyunca, Snape'in uyarısını unutup yardıma koştu. Perdeleri açıp yerde yatan kızı kaldırmak için hamle yapınca, Hermione'nin eksik anılarının bir kısmı geri geldi ve kız daha çok bağırarak geriye kaçtı. Bir yandan da tehditler ve Draco'nun onun ağzından çıkacağına asla ihtimal vermeyeceği küfürler savuruyordu. İlk şaşkınlığı atlatınca, Draco içinden kendine lanet savurdu, salak herif, elbette senden korkar, ona tecavüz ettiğini sanıyor.

Karanlığın İçinde - Darkness Within (Dramione) (+18)Where stories live. Discover now