Sadece Zevk İçin

-1. Bölüm-

~Matt Black~

Lanet bir baş ağrısı ile uyanmıştım. En nefret ettiğimde buydu işte. Babam dün saçma toplantılar hakkında zırvalamıştı yine. Asla şirketi bana vermesini istememiştim. Neymiş efendim sorumluluk sahibi olmam lazımmış.Biraz olsun kafamı toparlamam için ne kadar dil dökmüştü. Formalite icabı bir kaç toplantıya girecektim. Kapi sertçe çalındı ve itaatkar bir ses tonu ile gelenleri içeri davet ettim. Patron edası ile koltuğa iyice yaslandım ve karşımda ki adamların koltuğa oturmalarını bekledim. Adam kalın çantadan bir kaç dosya çıkardı ve önüme bıraktı. Ah evet yine başlıyoruz.

ღ

Son adamı da odadan gönderdikten sonra koltuğuma iyice gömüldüm. Gözlerimi yumdum ve kafamı dinlemeye çalıştım. Kapı yavaşca çalındı ve açıldı. Gözlerimi yavaşca araladım Cassie tam karşımda duruyordu. Kapıyı arkasindan kitledi ve bana yaklaştı. Kalçalarını sıkan siyah eteğini yukarı kaldırdı ve kucağıma oturdu. Bu sürtük işini biliyordu. Ellerim ile kalçarını sıktım.

"Olmaz Cassie." kucağımdan indi ve ellerini kemerimde gezdirdi. Hızlı bir haraket ile kemerimi açtı ve erkekliğimi ağzına aldı. Profesyonel bir ağzı vardı. Artık şu sekreter-patron ilişkisinden ne kadar sıkılsamda bu sürtük reddedilemiyordu. Sertleşmiş olan erkekliğimi ağzından çıkardı ve ayağa kalktı. Dar eteğinin içine elini atarak kilodunu sıyırdı ve kucağıma oturdu. Yavaş haraketler ile erkekliğimi ona sürtmeye başladım. Büyük ellerim ile hızlı bir şekilde gömleğini açtım ve göğüslerini okşadım. Sesli bir şekilde inledi. Hızla saçlarını çektim.

"Ses çıkarma." Kafası ile onayladı ve dudağını ısırdı. Erkekliğimi bedeni ile birleştirdiğim zaman nefes nefeseydi. Haraketlerimi hızlandırdım.

"Ah evet Tanrım harikasın Matt." Ufak bir kahkaha attım.

"Harikayim biliyorum. Bu arada Bay Black demek istemiştin sanırım." Evet Cassie'yı beceriyor olabilirdim ama mesafemi asla bozmazdım. Kızlar bana asla istediğimin dışında davranmazdı. Kurallar. Kucağımda kendini bana teslim ederken göğüsleri sallanıyordu. Hızla göğüs ucunu ısırdım. Canının acıdığını belli eden bir inleme çıkardı. Saçını hırsla çektim ve uzun boynunu iyice ortaya çıkardım. Ara sıra öpüyor çoğu zaman ısırıyordum. Sert davranmayı severdim. Kadınların vücutlarında kendime ait birer iz bırakmak hoşuma gidiyordu. Ama bana daha yapan olmamıştı. Izin vermezdim zaten. Cassie kucağımda sessiz iniltiler çıkartırken kısa bir süre sonra rahatladı ve boğuk bir ses çıkardı. İhtişamlı bedeni titriyordu. Yorulduğunu hissettiğinde kucağımdan indi ve erkekliğimi tekrar ağzına aldı. Neden hiçbir kadın sonuna kadar aynı tempoda gidemiyordu? Uzun süredir ilk kez dün yattığım kız sonuna kadar gitmişti. Aslında bakarsan daha da giderdi. Cassie ağzı ile harikalar yaratırken sert bir şekilde boşaldım. Cassie gözlerini bana dikti. Erkekliğimi ağzından çıkardı ve dudağını sildi. Hızlı bir şekilde yerimden doğruldum ve kıyafetlerimi düzelttim. Sertçe Cassie'ye baktım.

"Hadi kızım git artık." dediğime uydu ve gömleğini ilikledi. Eteğini aşşağı çekti ve kıvırarak kapıya yürüdü. Hava kararmıştı. Burda ki işim de tam olarak 3 dakika önce bitmişti. Ellerimi masaya koydum ve masadan kalktım. O sırada telefonum hırçınca çalmaya başladı. Hızla açtım ve kulağıma götürdüm.

"Ah annecim 2 gün olmuştu unuttun sandım beni." İncecik sesi ile kocaman bir kahkaha attı.

"Bir kaç gün ipini bırakayım dedim Canım oğlum." Güldüm.

"Aramanın nedeni beni özlemiş olamaz dimi?"

"Aslında bakarsan hayır. Bu akşam güzel bir yemek yiyelim istiyorum biliyorsun baban Miami'de." İyi bir fikir gibi duruyordu. Hoş olmak zorundaydı. Annemin davetleri asla reddedilmezdi.