Bölüm 1 - Tokat

1K 64 4
                                    

Just Friends

Tokat

Çeviri: Nagehan

Ç/N: Arkadaşlar ilk bölümden bir şey anlamazsanız sizi anlarım dlknfk ama bekleyin ikinci ve üçüncü bölümde çılgınlı olaylar bizleri bekliyor.... ^^

“Bana şurdaki odunu uzat lütfen.”

Yıldızlı bir geceydi. 

Sehun burun deliklerine gelen duman kokusunu duyabiliyordu.

“Al.”

Gökyüzüne baktı. 

Neredeyse gündüz kadar aydınlatıyordu yıldızlar geceyi. Ve her iki dakikada bir kayan bir yıldız görebilirdiniz.

“Teşekkür ederim.”

Şanslıyız diye düşündü, kamp yapmak için en güzel günü seçtim.

“Ah, Sehun.”

“Efendim.”

“Ben gidiyorum, benimle gelmek ister misin?”

Kardeşiyle birlikte olması çok kötü diye düşündü. 

“Hayır böyle şeylerle ilgilenmiyorum.”

“Keyfin bilir o zaman.”

Evet…

Keyfim bilir..

Luhan elindeki bira şişesiyle kalktı kalktı birkaç adım attı ve arkasına döndü.

“Emin misin.”

“Evet.”

Beni kızdırma, teşekkürler.

“Eğer fikrini değiştirirsen, beni nere-“

“HAYIR! Hayır dedim Luhan! Şimdi git ve beni yalnız bırak lanet olsun!”

“Tsk-…”

Luhan homurdandı. 

“Herneyse. Uyandığında beni bekleme o zaman!”

Kim! 

Kim seni bekliyor ki!

Senin ne yaptığınla ilgilenmiyorum!

İstediğini yapabilirsin!

Seninle ilgilenmiyorum.

Sen umrumda değilsin. (Ç/N: yav he heee)

### ### ### ###

Ertesi gün Sehun gözlerini çadırının dışından gelen gürültüyle açtı. Bu şekilde acilen kaldırılması kalp krizi geçirmesine neden olucaktı.

“Ne-… Bu ne sikim-.. Saat kaç-…”

Telefonuna uzandı ve saate baktı.

“Tanrım-…”

Sabahın 5:30’uydu saat.

Nedenini anlayamadığı bir şekilde Sehun ilk önce Luhan’ı düşündü. Ondan büyük olmasına rağmen kesinlikle ondan farklıydı Luhan. Gece hayatını severdi, sık sık kız arkadaş değiştirirdi neredeyse her gece sarhoş olurdu ve onun gibi de bir sürü arkadaşı vardı.

“Kontrol etmem gerek-…”

Birkaç saniye tereddüt etti ama sonra bedeni farkında olmadan hareket etti. Yapmak istemedi, gerçekten, Luhan’dan ve davranışlarından nefret ederdi, ama…

“Eminim ki buradadır.”

Onun hakkında fazlasıyla endişeliydi.

Ortak hiçbir yanları yoktu ikisininde sarışın olması dışında.

Ah, bir de aynı kandan.

Ben mi? O aptalla aynı kandanım?!

Sehun sanat bölümünün mezun öğrencisiydi. Ve akademik kariyerinden oldukça memnundu. 

Ve doğruyu söylemek gerekirse özel hayatında biraz daha az memnun bir insandı. Hiç anlatılıcak bir hikayesi ve pek fazla arkadaşı yoktu. Hayatı ders çalışmanın etrafında dönüyordu. Ve dansın. Dans etmeyi severdi.

“Luhan?”

Saçları karmakarışık bir halde ve eski bir pijamayla çadırından çıktı.

“LUHAAAAAAAAN! NERDESİN-“

Aniden durdu.

“Sehun-.. Buda ne, niye böyle bağırıyorsun-…”

Luhan tam olarak önündeydi sönmüş ateşin yanında oturarak. Bir gitar taşıyordu ve bacaklarının arasında bir kız var, ikiside tamamen sarhoştular ve nedensiz bir şekilde gülüyorlardı.

“Luhan, bu kızda kim?!”

“Benim yeni kız arkadaşım ve adıda Sarah! Sarah bu benim aptal küçük kardeşim!”

Kız bir şeyler söyleyerek çığlık attı ama Sehun anlayamadı çünkü ağızında alkol vardı.

Kızmaya başlıyordu.

“Siktir git Luhan! Herşeyi mahvediyorsun, her zaman ki gibi!”

Arkasına döndü ve ormana doğru yürümeye başladı, öfkesinin kendi kendine geçmesi daha iyi olucak diye düşündü. 

“Hey-… nereye gidiyorsun?! HEY!

Luhan ayağa kalktı ve ayakta durma mücadelesi verdi.

“HEY SEN! BENİ BÖYLECE YOK SAYAMAZSIN BEN SENİNLE KONUŞURKEN! YAPAMAZSIN BİLİYORSUN!”

O sadece sarhoş diye düşündü Sehun.

Onu dinlemiyordu bile ve ormana çıplak ayakla yürümeye başladı.

“Git, uzağa! BİR KIZI YALNIZ BAŞINA BIRAKIYORUM!”

“NE?!”

Luhan ona yetişti ve omuzundan onu tutup yakaladı.

“NE SİKİM YAPTIĞINI ZANNEDİYOR-“

SLAP.

Güzel, güçü bir tokat. Luhan sessizlik içinde başını eğdi. Sonra da elleriyle yanaklarını sildi.

“Seni piç-… aptal kardeş!”

Kendini onun üstüne fırlattı ve yere düşmelerini sağladı. Birbirlerine karşı yine bir birbirlerini ezme kavga etme yumruklama savaşları başlamıştı.

Yorulmadan bunları saatlerce yapabilirdiler ama ilk önce vazgeçen Luhan olurdu ve yanından ayrılırdı.

“Bu kadar YETER Sehun, beni gerçekten kızdırdın! İstediğini yap olurmu?! Yarın eve gidiyoruz!”

“Evet herneyse, git git! Seni artık duymak istemiyorum!”

Sehun ormanın içinde saklanıyordu. Nefes almaktan yorulmuştu ve yürüyüp giderken kardeşinin suratına bakmamıştı bile.

“Siktir git seni göt-.. Yapabiliceğin tek şey bu-…”

Kaç. 

Kaç ve saklan.

Lekeli ve kirli çimenlerin üzerine çoktu. Soluk aya bakıp yıldızların kaybolduğunu gördü. Gün ışıklarıyla gece ortadan kayboluyordu.

Gerçekten bu kadar zor mu diye düşündü.

“Senin için-…”

…. Beni seni sevdiğim gibi sevebilmek?”

#### ### ### ##

Just BrothersWhere stories live. Discover now