Bölüm 2

801 55 1
                                    

2.Bölüm

Karmaşıklık

Çeviri:Nagehan

### ### ### ##

“Ah, çocuğum-… bebeğim!”

“Anne, hadi ama-.. artık beş yaşında değilim-… bu utanç verici!”

İşte tekrar burdayız diye düşündü Sehun.

Evin içine girdikleri gibi annesi hemen Luhan’a sarıldı. Ve iki tane valiz taşıyan ve kolları kopma tehlikesi yaşıyan diğer oğluna ise sadece bir selamlama vardı.

“Benim hakkımda endişelenme olur mu? Bunu tek başıma yapabilirim, hep olduğu gibi!”

“Ne? Ah-… bekle!”

Luhan ona doğru döndü ve elindeki valizlerin birini almaya çalışırken Sehun onu ittirdi.

“Bunu tek başıma yapabilirim dedim!”

“Nahhh,hadi ama! Böyle y-“

“LUHAN! SEHUN!”

Her ikiside döndü. 

Anneleri artık dayanamıyıcak noktaya gelmişti ve bir çığlık kopardı.

“Hadi ama çocuklar! Bir bavul buraya diğeri ise buraya, ve artık aşın bunları olur mu?!”

Sehun gözlerini devirdi.

Bu benim hatam değil.

Görmüyor musun?!

Onun suçu, bu onun hatası!

“Bir tanesini ver hadi.”

Sehun bavulu aldı ve kardeşine uzattı.

Siktiğimin..

Bu her zaman böyle, her zaman.

Her zaman o kazanır.

### ### ### ###

Sehun çantasını boşaltıyordu, ve çantasından çıkanlar bir yada iki aylık tatilden dönmüşler gibiydi. 

Bu iki gün biraz daha fazla şey olabilirdi…

Biraz daha şey…

“Sehun? Mor tişörtümü gördün mü-… Mezuniyetinde sana verdiğim?

Bu iki gün biraz daha şey olsaydı…

Romantik?

Tanrım dedi kendi kendine.

Böyle bir şeyi düşünmek bile çok saçma.

Utanç verici.

Utandırıcı.

“Evet-.. o şeyin nasıl eşyalarım arasına girdiğini bilmiyorum.”

Sehun ona yaklaştı ve elini uzattı.

“Burada işte, al.”

Luhan bileğini yakaladı ve dümdüz bir şekilde ona baktı.

“Ne-… bu nedir? Bunu sana veriyorum, sorun mu var?”

“Bu tişört umrumda değil artık.”

“Yani?”

“Senin sorunun ne bilmiyorum.”

Onu kendine çekti ama Sehun tekrar ittirdi. 

“Benim sorunum yok, sorunu olan kişi sensin her zaman böyle davranıyorsun.”

Burada durup seni bekliyorum!

“İki ay boyunca çalışıp düzenlediğim bu iki günü sen mahvettin!”

Bilmediğim ve hiçbir anlam veremediğim bir şeyi bekliyorum!

“Ve bana böyle davranmak mı istiyorsun?! Yumruklamak, tokat atmak, dövmek?!”

“Beni SEN tahrik ediyorsun Luhan! Bense sadece kendimi koruyorum!”

“Yapmamalısın Sehun! Beni dövebiliceğini hayal bile edemiyorsun, eğer beni sevdiğin doğr-“

“HAYIR, KAPA ÇENENİ!”

Sehun onu tekrar ittirdi.

“ORAYA-GİTME! LÜTFEN!”

“Ne oldu? Doğruyu söylüyorum değil mi?! Eğer doğruysa söyled-“

“TANRI AŞKINA, LUHAN!”

Sehun kendini karşısındakinin üzerine –yatağa- fırlattı. Bir eliyle tişörtünü yakalayıp diğer eliyle ağzını kapattı.

“DAHA-FAZLA-BİR ŞEY- SÖYLEME!”

Birbirlerine birkaç saniye boyunca baktılar.

Bu çok zor diye düşündü Sehun. İçindeki her şey karmakarışık bir arapsaçıyken bu çok zor.

“Ben.. bu konu hakkında konuşmak istemiyorum-.. O yüzden konuşmıyıcaz. Ve sende bunun hakkında düşünmemelisin. Düşünmemelisin.”

Yuktundu. 

Çok zordu, anlaması ve kabul etmesi gerçekten zordu.

Çünkü o Luhan’a aşıktı.

Kardeşine aşıktı.

“Sen-… bunun hakkında daha fazla düşünmemelisin-..”

“Yapamam. Hiçbir şey yokmuş gibi davranamam. BU kolay değil.”

Ama onu unutmaya karar vermişti. Paradokssal olarak kardeşini unutmaya. (Ç/N: unutmak derken onu sevmemek manasında unutmak paradoksal olarakta kardeşinide hayatından çıkarmak: ) 

Onu gündüzleri ve geceleri görmek, aynı odada uyumak ve aynı banyoyu kullammak. Bu karışıktı.

“Bunu yok sayamam Sehun.”

Luhan onun gömleğini yakaladı ve yukarı çekti.

“Her zaman-.. Ne zaman sana baksam, ben düşünüyorum-…”

Ne zaman ona baksa 5 ay önce söylediği o sözler aklına geliyordu.

“Ama sana unutmanı ve bunun dışında başka bir şey olmadığını söylemiştim değil mi?”

“Ama-… Belki-… Belki de bunu aşmalısın! Belki bir kızla tanışmalısın yada -… Bir erkek, eğer tercih edersen-“

“Siktir Luhan! Ben ne istediğimi ve ne hissettiğimi biliyorum ve sen hiçbir şey bilmiyorsun! Şimdi bırakta gideyim, lütfen!”

Birbirlerinin gözlerine baktılar tekrar.

Luhan bakışlarını yavaşça indirirken kollarını gevşetti ve onu bırakma pozisyonuna geldi.

“Üzgünüm.”

“Huh.. Ama bunlar benim hayatım Luhan. Sen seninkini yaşamaya devam et ve bırakta bende benimkine devam edeyim.”

Ayağa kalktı tişörtünü düzeltirken Luhan çıplak sırtına baktı. 

Merak ediyorum….

“Ben sana hiçbir şey için sormadım Luhan.”

Merak ediyorum Sehun hala bana karşı aynı mı hissediyor.

“Beklerdim, ama bu komik olurdu.”

Yoksa bu bir anlık bir karışıklıkmıydı.

“O yüzden lütfen daha fazla düşünme. Ve devam et.”

Lütfen yap şu.

Ben yapamasam bile.

Seni uzağa göndermeyi ve kafamın içinden atmayı.

#### ### ###

Just BrothersWhere stories live. Discover now