BÖLÜM.8*SİNE*

172 50 13
                                    

Bölüm.8"SİNE."

Ruhşan;Bir bayana söylendiğinde ruhu şan olan,güzel kadın anlamındaydı.Bu kelime benim ruhum içim alaydan ibaretti.Benim ruhum masumiyetini kaybetmemiş
Küçük masum kız çocuğunu besliyordu kara ziftinde.Ben ruhu lekerlerle süslenmiş,acının tanımını yapacak bir ruha sahiptim. Karanlıktı her yanı acizlik akıyordu kara ziftten.Ben içimdeki beni bitiren acıyı sevmiştim belki.hayatı
önce küçük çocuktan dinleyin,
söyledileri hep olumludur.
Hayatı birde acıdan dinleyin kederdir onu acı yapan.Hakikât buydu.Acı bakiydi ruhumda.

'Annesinden dayak yediği halde,yine'anne'diye ağlayan bir çocuktur aşk.'
-cemal süreya-

Kimi insan yaşadığı aşkı anlatır satırlarına,yazdıkça mutlu olur.Kimi insanda vardır ki satırları acır.Hüzün vardır,yazdıkça kanar
Yazdığını okudukça akar
görünmeyen göz yaşı kalbinden.
Satırlarımı içimde yanan kor ateşle süslüyordum.Kalbime yazıyordum yazdıklarımı..hiç silinmeyecek acıyı hep hatırlatacak yere.. belki bir gün mutlu olursam silinecekti acı satırlar.Yoksa orada hüküm sürecekti kor acılar.

Odaya gidip yatağa uzandım.Konuşamamıştık aramızda sessiz harfler dolaşıyordu
.üşümek yanmaktan daha güzeldi belki.Yatak örtüsüne sıkı sarıldım.Çok üşüyordum.Yarkın kalkıp odanın ısıtıcısını açmıştı ama ben üşüyordum.Soğuk su önce iyi geliyordu.Sonra hasta ediyordu insanı.Doğum günümden birkaç gün önce yaşadıklarımı içimde birikenleri yazıyordum.Günlük gibi değildi daha çok bir kitabı anımsatıyordu.Yazmayı çok severdim.Boş zamanımda ya kitap okur yazardım ya da gitar çalıp şarkılar söylerdim.Bu üçüydü kahpe hayatı bana sevdiren.Eski günleri düşünüp kendimi uykunun serin kollarına bıraktım..

Sabah gözlerimi açtığımda yorgunluğumun tamamen yok olduğunu hissettim.Odadaki aynanın önüne geçip bir süre kendimi izledim.Yıkılmış bir ben vardı aynanın yansımasında.Ne kadar güçlü durmaya çalışsamda acılar yere seriyordu beni.Saçlarımı
Arkaya atıp suratıma baktım.Yeşil gözlerimin feri sönmüştü.
Ben kendimi inceyip yorumlar yaparken kapım açıldı.

"Uyanmışsın."

Başımı aşağı yukarı salladım.Yarkın'ın eline baktığımda bir mağaza poşeti vardı.Poşeti elime uzatıttı.Almak için elimi uzattığımda başım döndü.Yarkın belimden tutup yere düşmemi engelledi.Dünden beri kendimi hiç iyi hissetmiyordum.Başımın dönmesi geçince elindeki poşeti aldım.

"Hadi hazırlan."

Ben ona anlamaz gözlerle bakarken poşeti işaret etti.Poşetin içine baktığımda kırmızı bir uzun elbise dikkatimi çekti.Yok bu kadarda kötü değidir ya!
İçinden birde siyah stiletto çıkınca ona sevindim.Ya ben şimdi bu elbiseyi mi giyecektim.Evin içinde ne olacak giyerim.

'çok zeki Meyra sorarım sana hazırlan dedi.Evde giydirecek göz var mı?'
Yok! İç ses haklıydı.

"İlk defa bir elbiseye iğrenerek bakan kadın görüyorum."
Siyah olsaydı  hayran hayran bakardım kırmızı ne ya?

"Ben siyahtan başka bir renk giymem ama kaideler istisnaları bozmaz."

Gerçekten eminmiydim bu rengi giymeye Ferda görse suratıma tükürür hatrı için bile giymemişttim.'Hergün yas tutuyorsun'diye dalga geçerdi benle.Aslında belkide ruhumun yasını tutuyordum.Onun karanlığı dışıma vurmuştu.

AŞKIN MÜHRÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin