11. Bölüm

1.8K 150 141
                                    


Sabah uyandığımda genellikle sırtım tutulmuş olurdu, üşürdüm ama bugün farklıydı. Pencere açık olmasına rağmen sırtım yumuşacık bir şeye dayanmıştı. Vücudum ise sıcacıktı, güzel hissettiriyordu. Arkamı yavaşça döndüğümde taptığım yüzle karşılaştım. Yanakları öyle tatlı, gözleri, saçları öyle kusursuz gözüküyordu ki... Elim yavaşça alnına düşen siyah saçlarına uzandı, onları geriye attım. Yumuşak saçlarından elimi çekmek istemiyordum, çok güzel kokuyordu.

"Yumuşaklar mı bari?"

Uyumuyor muydun sen ya!?

"Eh işte"

Cidden çarpılıcam-

Ani bir hareketle beni altına almıştı. Ben ise sadece gözlerine bakıyordum.

"Gözlerin çok şey anlatıyor sevgilim"

"Nasıl yani?"

"Duyguların çok yoğun, çok saf. Gökyüzüne kaçmış bir balon, rüzgarla savrulan yapraklar, yağmurla açan çiçek gibi hissettiriyorlar. Güzel hissettiriyorlar."

"Eee gençler sabah sabah bu ne romantizm"

"ANNE!"

"Oğluşum sende beni saf mı sandın? Çocukluğundan beri aynı numara?"

"Günaydın Bayan Byun"

"Günaydın Chanyeol, hala eskisi gibi birine sarılmadan yatamıyorsun sanırım ha?"

"Birisine değil Bayan Byun, Baekhyun'a"

"Aishh, deli çocuk. Hadi aşağı gelin sofra hazır"

Ben Chanyeol'a ne yapıyorsun gibisinden bakışlar atıp omzunu yumruklarken o ise bana tekrar sarılıp yatağa geri yatırmıştı.

...

"Evet bakalım, bugünkü planınız ne çocuklar"

"Ben Baekhyun'u bir yere götürmeyi planlıyordum"

"Nereye?"

"Sürpriz!"

Uzanarak burnumun ucunu öpmüştü. Çok tatlıydık, fazla tatlıydık, fazla imkansızdık. Birkaç ay önce sorsanız bana, şu anı anlatsanız, gülerek geçerdim. Ama ben imkansızı başarmıştım, hatırlatmıştım, hatırlamıştı.

"Ne düşünüyorsun?"

"Seni düşünüyorum Yoda, imkansızı nasıl başardığımızı düşünüyorum. Senin nasıl beni UNUTTUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM!"

Chanyeol'u kovalamaya başlamıştım. Zaten hazırdık iki saniyede ayakkabılarımızı giyip dışarı çıktık, deli gibi koşuyorduk, deli gibi gülüyorduk.

En sonunda yorulup sahil kenarındaki bir banka kendimizi attık. Deniz çok güzel fısıldıyordu. Rüzgar saçlarımızı okşarken, denizden gelen dalgaların sesi bizi mayıştırmıştı. Başımı yavaşça bacağına yatırdım. Bacaklarımı kendime çektim, saçlarımla oynamaya başlamıştı.

"Beni nereye götürecektin?"

"Baekhyun sana bir şey söylemem gerek"

"Ne oldu?"

"Hani ben babamla trafik kazası geçirmiştim, sonra hafızam yüzünden eskiyi hatırlayamamıştım."

"Evet?"

"O kazada babam öldü Baekhyun ve ben o kazanın kasıtlı olarak yapıldığını düşünüyorum."

"Ne!"

"Baekhyun sanırım biri bizi izliyor..."

ooOoOoO olaylar olaylar

i just want to say that i love you || 𝗰𝗵𝗮𝗻𝗯𝗮𝗲𝗸Where stories live. Discover now