06. 08. 2019
Bayan Park, Bayan Byun ve Junmyeon hoş bir sohbetin içine dalmış, konuşuyorlardı. Luhan onların yanına gidip Chanyeol'un hazır olduğunu, şimdi gidip Baekhyun'a bakacağını haber verdi.
O sırada Chanyeol'un Odası:
Jongin, Sehun ve Kris şampanyaları tokuşturup masadaki çikolatalardan yerken, Chanyeol hala Jongdae ile birlikte aynanın karşısında hazırlanmaya çalışıyordu. Lacivert takımı, papyonu, kolundaki saati, saçları... her şeyiyle hazırdı aslında. Sadece çok heyecanlıydı, Baekhyun'u görünce eli ayağına dolaşacaktı biliyordu.
"Biraz rahatla dostum, her şey güzel olacak!"
O Sırada Baekhyun'un Odası:
Luhan kapıdan içeri girer girmez ağlamaya başladı.
"Tanrım Baekkie~" kollarını öne doğru uzattı ve sıçrayarak arkadaşına sarıldı. O sırada Soo onları daha fazla ağlamamaları için tembihledi yoksa makyajları akacaktı.
"Ah çok güzelsin, çok mutluyum!" Lay elinde şampanyayla odaya girdi ve herkes sevinç çığlıkları atmaya başladı.
"Sadece bir bardak Baek, rahatlaman için." Luhan, Soo, Lay, Xiumin ve Baekhyun şampanyaları kafalarına dikerlerken bir kaç tane fotoğraf çekmeyi de ihmal etmediler. Daha sonra içeri annesi girdi, oğlunu baştan aşağı süzüp sarıldı.
" Ah, umarım mutlu olursun bir tanem seni çok seviyorum."
"Annee, ağlatacaksın beni." 5 dakika sonra görevli içeriye girip her şeyin hazır olduğunu haber verdi. Herkes odalarından yavaşça çıkarken sadece o iki sevgilinin kalpleri deli gibi atıyordu. Chanyeol Baekhyun'u görünce nefesi kesildi. Aynı şekilde Baekhyun'da öyleydi. El ele tutuştular ve salondan içeri girmeden önce derin bir nefes aldılar.
"Hazır mısın sevgilim?"
"Hazırım." Burunlarını birbirine sürttler ve kapıyı açtılar. Onlar içeri girince herkes ayağa kalkıp alkışlamaya başladı. Islıklar, tebrikler havada uçuşurken ikiside aslında kalp atışlarından başka bir şey duyamıyorlardı. Karşılıklı durdular, yeminlerini ettiler, yüzüklerini takarlarken elleri titriyordu. İkisininde yüzü gülücükler saçıyordu.
"Seni seviyorum"
"Seni seviyorum" daha sonra dudakları buluştu. Minicik bir öpücük olsa da kalplerini hafifletmeye yetmişti.
"O zamaaaan partiiiiii!!!" Jongdae elindeki şampanyayı (her yerde şampanya var??) patlatırken bağırdı. Herkes gülümseyip bağırırken Chanyeol Baekhyun'un elini tuttu ve dışarı koştular, herkes onları takip ediyordu.
İşte ikisininde hayalindeki düğündü bu. O sahildelerdi, her yerde ışıklar asılıydı, meşaleler de vardı. Masalar kuma oturtulmuştu, denizdeki dalgaların sesi, güneşin batışı her şey harikaydı. Üstlerini hızlıca değiştiren konuklar, ayaklarını suya sokuyor, fotoğraf çekiyor, sohbet ediyorlardı. Chanyeol ve Baekhyun için ayrılan yer ise onları bekliyordu. Denizin içine kurulmuştu bu yer, iki pofuduk koltuk, bir küçük masanın üzerinde ise çilek, çikolata, yasemin çayı ve şampanya vardı.
Chanyeol ve Baekhyun'da üzerlerini sahil için değiştirdikten sonra dubadan yürüyerek koltuklarına geçip oturdular. Birbirlerine sokulup, hafiften gelen müzik ve dalga sesleri eşliğinde biraz öpüştüler, balıkları izlediler, çilekleri yiyip, çaylarını içip güneşi batırdılar orada. Sonrasında şampanyalarını ellerine alıp sahile yürüdüler denizin üstünden.
"Hayatımın en güzel günü!" Chanyeol Baekhyun'u kucağına alıp havada döndürürken bağırdı. Konuklar tezahürat yapıp videoya alırken, Hunhan, Kaisoo, Kray ve Xiuchen hep birlikte kadeh kaldırdılar.
"Chanbaek'e!!" herkes onları tekrar etti.
"Chanbaek'e!" O sırada Suho Bayan Park'a sarılmış ağlıyordu. Bay ve Bayan Byun'da kadeh kaldıranlara eşlik ettiler.
Baekhyun Chanyeol'un dudağına bir öpücük daha kondururken tekrarladı.
"Chanbaek'e sevgilim..."
~Son~
bitti :') ağlıyorum bi saniye gözüme Chanbaek kaçtı ağağğa...
umarım beğenmişsinizdir~ okuyup değerli zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederim! kendinize iyi bakın, sizi seviyorum~ başka bir hikayede görüşmek üzere,
Chanbaek'le kalın!
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i just want to say that i love you || 𝗰𝗵𝗮𝗻𝗯𝗮𝗲𝗸
Fanfiction[tamamlandı] "Seni seviyorum Park Chanyeol, beni hatırlamalısın... Sen de beni severdin, o gece sahilde sana elveda ederken böyle söylemiştin, seni seviyorum demiştin sevgilim."
