18 | Maze Land

1.8K 184 62
                                    

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 29/04/2018

Merve

''Hey! Uykucu'' dedim doğrulup, mışıl mışıl uyuyan Taehyung'un yüzünün her bir köşesine öpücük kondurarak. Dudakları hafif yana doğru kıvrıldığı zaman gülümseyip:

''Hey! Uyanıksın işte, kalk'' dedim. Taehyung gözlerini açıp, dudaklarını büzerek: ''Bir yeri atlamadın mı sence?'' dedi. Dudaklarımı büzüp, gözlerimi kısarak yüzünün her bir yerini inceleyip:

''Hayır'' dedim. Kaşlarını çatıp: ''Emin misin?'' dedi. Onu taklit ederek: ''Eminim'' dediğim anda beni altına almıştı.

''İyi alıştın beni altına almaya'' dedim kıkırdayarak, yüzünü yüzüme yaklaştırıp:

''Seni böylece hem koruyabilirim hem de başka erkeklerin seni görmesine engel olurum.'' dedikten sonra yüzümün her bir köşesini öpmeye başladı. O yüzümün her bir köşesini öperken ben gözlerimi kapatmıştım.

Nefesi dudaklarımı gıdıklarken gözlerimi açtım, gözlerimin içine bakıp:

''Yine uykum geldi demeyeceksin dimi?'' dedi. Gülüp başımı iki yana salladım ve başımı hafif kaldırıp, dudaklarımı onun dudaklarıyla birleştirdim. Kısa bir süreli öpüşmeden sonra kendimi geri çekip:

''Artık hazırlanmamız gerek, yoksa bizi öldürecekler.'' dedim. Taehyung, dudaklarımın üzerine bir öpücük kondurduktan sonra doğruldu ve yataktan indi. Bende doğruldum ve ayağa kalktım.

''Sen önce gir'' dedim. Başını olumlu anlamda salladıktan sonra eşyalarını alıp tuvalette girdi, bende hızlıca yatağı toparladım. Aynı şekilde, etraftaki küçük dağınıklığı da toparladım ve Taehyung çıkmadan önce üzerimi giyindim. Neyse ki, ben giyindikten sonra çıkmıştı.

''Hem odayı topladın hem de üzerini değiştirdin fazla mı hızlısın sevgilim?'' dedi. Kaşlarımı çatıp:

''Bence sen fazla yavaşsın sevgilim'' dedim ve çantamdaki makyaj çantamı alıp tuvalette girdim. İlk önce dişlerimi fırçaladım, sonra da elimi yüzümü sabunla yıkayıp, saçlarımı yaptım ve makyajıma geçtim. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra dudaklarıma çilekli lip balmımı sürüp çıktım tuvaletten. Taehyung üzerine şort ve beyaz bir tişört giymişti, sade olmak ona fazlasıyla yakışıyordu.

''Bu arada, şortun dikkatimi çekmedi değil! Neden o kadar kısa?'' dediği zaman gözlerimi devirip:

''Kısa değil'' dedim ve çantamla telefonumu alıp: ''Hadi gidelim'' dedim ama o, kollarını birbirine bağlamış ve çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.

''Onu çıkardığın zaman gideriz.'' dediği zaman gözlerimi devirdim ve aklıma gelen fikirle hızlıca yanına gittim ve tam önünde durup, tatlı bir şekilde gülümseyip:

''Bir şartla'' dedim. Kollarını açıp, dikleşeyerek: ''Ne şartı?'' dedi. Bakışlarımla şortunu gösterip:

''Sen onu çıkarırsan, bende çıkarırım.'' dedim.

''Ne? Hava çok sıcak, pantolonla dayanamam ben'' dedi çocuklar gibi. Kaşlarımı çatıp:

''Peki, ben nasıl dayanayım?'' dedim. Yüzündeki ifadeden beni onayladığını anlamıştım, parmak uçlarımın üzerine basıp, dudaklarının üzerine küçük bir öpücük kondurup geri çekildim ve onu elinden tutup:

''Gidelim!'' dedim, başını olumlu anlamda salladıktan sonra koltuğun üzerinde duran ince hırkasını aldı.

''Onu ne yapacaksın?'' dedim. Elimi bırakıp, hırkayı tutup bana yaklaştığı anda ne yapacağını anlamıştım.

Yıldızlarda Buluşalım 2 | BTS | ✔️Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang