4|🕊

19.5K 1.1K 119
                                    

Kampüsün bahçesindeydik. Hava güneşli olduğu için bizim gibi birçok öğrenci çimlerin üstünde oturuyordu.

Dizlerimi kendime doğru çektim. Delfin bir şeyler söylüyordu ama ben kendi düşüncelerimle boğuşurken yakın arkadaşımın ne dediğini anlayamıyordum.

"Ee, ne diyorsun?" diye sordu tek kaşını kaldırarak. Ona cevap vereceğim sırada bizimle aynı bölümde okuyan Efe ve birkaç arkadaşı yanımıza gelmişti. Kafamı kaldırıp onlara baktım. Güneş gözlerimi rahatsız ettiği için gözlerimi kısmıştım.

"Selam kızlar, sizinle önemli bi konu hakkında konuşmak istiyorum. Fazla vaktinizi almayacağım." dediğinde Delfin gülümseyip bize katılmalarını söyledi.

"Öncelikle nasıl gidiyor?"

"Çorabımla ıslak zemine basmışım gibi bir gün." dedim gülerek.

Alperen yüzünü buruşturdu. "O kadar da kötü olamaz."

Bakışlarım Alperen'i bulurken omuz silktim ve gülümsedim.

"Birazdan ders başlayacak." dedi Efe. "Belki bileniniz vardır, huzurevi açılıyor. Buraya yakın. Ablam orada çalışacak, hafta sonu birkaç odanın boyanması gerekiyormuş. Boyaları biz alacağız. Sizden önce başkalarına da teklif ettim ama işleri olduğunu söylediler." Derin bir nefes aldı. "Ben, Alperen ve Çınar gönüllü olduk, yani orada olacağız. Bize yardımcı olur musunuz?"

Biraz düşündükten sonra Efe'nin teklifini kabul ettik, yüzündeki saf mutluluğu görmek beni de sevindirmişti.

"Toplam altı kişi olacağız, ben ve ablam bir odayı hallederiz. Siz de kendi aranızda kiminle olacağınıza karar verirsiniz. Adresi size mesaj atarım. Tekrardan teşekkür ederim."

Onlar gittiğinde Delfin konuştu. "Alperen'le ben olacağım, sakıncası olmaz değil mi?"

Güldüm. "Saçmalama. Sormana bile gerek yok."

"Bilmem. Sanki seninle ilgileniyor gibiydi. Hem Çınar'la pek yakın değilsin." dediğinde ofladım.

"Alperen'le de yakın değilim."

🫂

bazen uçmak isterim ❦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin