01010000

4.7K 332 120
                                    

-Uğur-

Talha bu sefer beni gerçekten sinirlendirmişti. Söylemek istemediğim şeyler söylememe sebep olmuştu ki dediklerimde ciddi değildim. Sadece o an kalbim kırıldığı için ben de onun kalbini kırmak istemiştim. Şimdiyse konuşmuyorduk. Ona mesaj atmak istiyordum ancak atamıyordum.

İç çekerek telefonumu elime aldım ve rehberde uzun bir süredir görmediğim isme tıkladım. Bunu yaptığıma çok büyük ihtimalle pişman olacaktım. Ama aklım yerinde değildi.

Arama tuşuna basar basmaz pişman oldum. Kapatmak için hamle yaptığımda aramamın anında cevaplandığını farkettim. Siktir...

"Efendim?"

"A-alo? Hasan? Nasılsın?"

"İyiyim Uğur abi sen nasılsın?"

Abi kelimesini bastırarak söylemişti.

"İyi sayılır. Şey diyeceğim. Müsaitsen buluşalım mı?"

"Sen cidden iyi misin ya? Kafan yerinde mi? İçtin mi yoksa?"

"Neden ki?"

"Çünkü bir sene önce yiyişirken ben senin abinim diyip beni başından siktir etmiştin unuttun mu? Bu yüzden bir yıldır görüşmüyoruz falan?"

Nefesimi uzun bir süre, ciğerlerim boşalana kadar dışarı verdim.

"Tamam gel sen. Bir saat içerisinde bizim evin önündeki kafede ol. Hem senden özür de dilemiş olurum."

"Sen cidden ciddi misin ya?"

"Evet Hasan. Kalk gel hadi bekliyorum."

Telefonu kapattığımda hissettiğim pişmanlık kalbime daha da fazla çökmüştü. Ben ne yapıyordum?

Hasan, benden 2 yaş küçüktü ve bir ara katıldığım arkadaş grubunda tanışmıştık. Sonra benim sayemde -veya benim yüzümden mi demeliyim- kimliğini keşfetmişti. Sonrasında bana aşık olduğunu sanmıştı ben de biraz onunla oynamış olabilirdim. Hormonlarımın aşırı deli olduğu zamanlardı. Sonra ben senin abinim abin, artık bunları yapamam kendine yaşıtın birini bul diyerek evimden atmıştım. Genelde babasından yediği dayaklardan kaçmak için bizde kalırdı.

Yavaşça hazırlanıp kafeye gittikten birkaç dakika sonra o da geldi.

"Ee bir sene sonra cidden neden aradın beni Uğur abiciğim?" dedi.

"Bak kardeşim. O zamanlar olanlar için üzgünüm. Bana aşık olduğunu sanman benim suçum değildi. Sonrasında kendimi kötü hissedip senden uzaklaşmaya çalışacağım en başından belliydi. Yine de özür dilerim yaptıklarım için. Tekrardan arkadaş olmak istiyorum."

Sadece yalnız kalmak istemiyorsun. İlgi orospususun.

Alaycı bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Ancak aynı zamanda, gözlerinde, çok iyi hatırladığım bir parıltı vardı. O zamanlar 'seni seviyorum' derken de bu parıltı oluşurdu.

Yanlış bir şey yapmıştım. Bunu yapmamalıydım. Hasan'ı buraya çağırmamalıydım. Talha. Allah kahretsin Talha'ya ne hesap vereceğim ben?

Hesap vermeyeceksin. Çünkü Talha artık gitti. Onu sen yolladın.

Gözlerimi kapatıp kafamı belli belirsiz iki yana salladım.

"Kendini affettirmek istiyor musun?" dedi Hasan. "Çok ufak bir şey yapmama izin verirsen seninle arkadaş olurum."

"Neymiş?" diye sordum tek kaşımı kaldırarak. Lütfen sevişmek falan istemesin.

"Biraz elini tutabilir miyim?"

İç çektim. "Pekala. Sadece bu ama."

"Sadece bu." dedi gülümseyerek ve yanıma geçti. Etrafta pek insan yoktu ve olanlar da büyük ihtimal bizi göremezdi. Kapıya dönük duruyorduk çünkü. Ve herkes bizim arka tarafımızdaydı.

Hasan'ın yanaklarının kızardığını farkettim. Ben de büyük ihtimal kızarmıştım. Ama kendime olan utancımdan. Eli elime değerken sinir ve pişmanlık dışında bir şey hissedemiyordum. Bir an önce bitsin diye bakarken telefonumdan bildirim sesi geldi. Talha'dandı. Ancak okuyamadan Hasan "O kim?" dediği için göremesin diye ekranı kapatmak zorunda kaldım.

Birkaç dakika sonra Talha'nın içeriye dalmasını ise asla beklemiyordum.

Şimdi sıçtın Uğur.

Gerçek olamayacağını, Talha'nın buraya asla gelmeyeceğini düşünerek gözlerimi kapatıp başımın dönmesiyle yavaşça Hasan'ın omzuna yaslandım. Gözlerimi açtığımda hala şaşkınlıkla bana bakıyordu.

"Neden?" dediğini duydum.

Arkasını dönüp kafeden çıkarken ani bir hareketle ayağa kalkıp Hasan'ın elinden kurtuldum. Peşinden ilerlerken Hasan arkamdan "Nereye?" diye bağırdı.

"Sevgilime kendimi affettirmem gerek."

"Senin sevgilin mi vardı? Lan ben ne yapacağım şimdi?"

"Ne bok yersen ye Hasan. Üzgünüm ama gitmem gerek seninle uğraşamam."

Hasan da Strumming My Pain'deki ana karakterlerden biri çünkü yazdıklarımı birbirine bağlamayı severim wnsbwnsb

Eğer bu bölümü okuyup da merak edip oralara geçerseniz Hasan'ın orada neden o kadar agresif olduğunu anlarsınız. Sevdiği kişiden ilgi göremeyip siklenmeyince millete sarıyor bebeğim wksbwns burada 10. Sınıfa orada da 12. Sınıfa gidiyor falan öyle wbsksbsk

Sunkiss/ Texting (boyxboy)Where stories live. Discover now