Eternal King

Bölüm 42: Zafer

Rekka;" İmparatorluğumun Yıkımını sağlayan Generalimi Öldüren Kulağıma Ölümsüz Prens Olarak ismi gelen Prens Nagai ile tanışmak istiyorum."

Rekkanın sözlerinden sonra  Kara Ejderha İmparatorluğu ordusu şaşırmışlardı Delosu öldüren kişinin genç biri olduğunu biliyorlardı daha önce tanımadıkları biri olduğunu da biliyorlardı ama onun Prens olduğunu sayılı kişi biliyordu.

Nagai kendisine seslenildiğini duyduğunda Kendi birliğindeki Askerleri Hepsi Silahlarını Kalkanlarını birbirlerine vurarak sesler çıkarmaya başlamışlardı Hepsi zaten onun Prens olduğunu biliyordu şaşırmak yerine Rakip İmparatorun ağzından yaptıkları duyuldukça Gururlanmışlardı Nagai Öne çıkarak Generallerin önüne geçmişti sonrasında ise İmparatorluk Yüzüğünü parmağına takmıştı.

Nagai;" Tanıştığıma memnun oldum Benim adım Nagai Prens Nagai." Nagai konuşurken istemsiz bir öfke içinde ortaya çıkmaya başlamıştı kendisi çok sakindi ama sonradan aklına Annesinin ve Babasının bu adamın Emri üzerine öldüğü gelmişti.

Rekka;" Benim Adımda---"

Nagai;" Benim Ailemi Öldüren İmparator Sensin benim 10 yıl boyunca Sokakta yaşamama sebebiyet veren sensin İmparator Rekka."

Nagai bunları bağıra bağıra söylemişti herkes neler olduğunu ne döndüğünü öğrensin istemişti İçindeyse istemsiz bir Öfke ortaya çıkıyordu sanki Nagai Öfkesini dışarı kussa ortalık kül olacaktı.

Rekka;" Bunlar için üzgünüm ama savaşta kayıplar olur öncelikle kendimi ve İmparatorluğumu düşünmem gerekir 10 yıl önceki savaşta Dedenden kurtulmamızın tek yolu Senin ve Ailenin ortadan kalkmasıydı Planladığımız gibi de oldu ta ki sen ortaya çıkana kadar."

Nagai bu laflarla iyice öfkeden kuduracak gibi olmuştu sonrasında ise Öfkesi birden silinmişti.

Nagai;" Kıdemli Aias İmparator Rekka siz Generallerden biri ile dövüşecek değil mi."

Aias;" Evet Efendi Nagai."

Nagai;" İmparator Rekka Kutşatma savaşında 5 Generalimiz de Ayaklarını İncittiklerinden dolayı Görevlerini yerine getiremiyorlar ve onların Astlarıda Savaşabilecek durumda değiller bu durumda birlik komutanları kalıyor Bunlardan biriside benim onun dışında burada birlik komutanı yok Yani benimle dövüşmek zorundasınız." 

Nagai içindeki saçma öfkeyi anladığında onu silmişti geçmişte olan hiçbir şeyi değiştiremezdi ama şuan bunun sorumlusu ile savaşabilirdi ve onu öldürebilirdi.

Rekka bunu başıyla onaylamıştı ne kadar Delosu o öldürmüş olsa da diğer generallerden daha kolay bir av olarak görünüyordu hemde Karşısındaki Rakibine İntikam şansı vermişti. Nagai bu kadar insanın önünde ölme riskine giremezdi en azından bunu daha yapamazdı yapsa da bir sorun olacağını sanmıyordu.

Nagai ve Rekka Yerlerini aldıktan sonra ikisi de İmparatorluk yüzüklerini çıkarıp sançakların yanına koymuşlardı kazanan hepsini alacaktı.

Nagai bunu ciddiye alıyordu ve buradaki tüm herkese kendisine karşı iş çevirmemesinden emin olmak istiyordu Kendi birliğine girenler öyle bir şey yapacak kişiler değildi ama yinede önlemdi

Nagai Rekka ile karşı karşıya gelip Dövüşün başlamasını beklemişti Rekka başı ile onayladıktan sonra ise dövüş başlamıştı Nagai dövüşün kesin olarak başladığını anladığında yok olmuştu o an kimse görememişti ve direk Rekkanın dibinde ortaya çıkmıştı ve Sağ yumruğunu sallamıştı Rekka Nagaiyi göremese de o kadar yıllık Tecrübesi Savunma yapmasına izin vermişti Rekka yumruğun geldiği yere hemen Silahları ile hemde vücudu ile savunma yapmıştı Nagainin yumruğu Rekkaya ulaştığı anda sanki bir patlama sesi duyulmuştu ve Rekka Arkasındaki askerleri ile birlikte uçmuş ve Başkentin Kapısını kırmıştı Nagai hiç duraksamadan Yine Rekkanın yanına gitmiş ye tekrar yumruklamıştı bu sefer Başkentten dışarı olacak şekilde yumruk atmıştı Hızla giden Rekka Bu sefer kendisi durmuştu 2 yumruğa da savunma yapmıştı ama silahları çatırdıyordu kendi ellerinin ise Titremesini durduramıyordu belki vücudunun her yerinde kanamalar ve ezikler vardı Aklındaki soru ise bu çocuk nasıl bir teknik kullanıyordu böyle bir gücü nasıl elde etmişti Rekka Rakibinin çocuk olup hafife alınacak biri olmadığını anlamıştı ve o anda bağırdı "Anka'nın Alevi." Rekka bunu bağırdığında iki elinde de büyüyen bir ateş topu oluşturdu bu alevler büyüdükçe renk değiştirmeye başlamıştı ta ki mavi Aleve dönene kadar Mavi Alevler normal Alevlerden çok daha üstün oluyordu Nagai karşısındaki rakibin Delos kadar güçlü olduğunu anlamıştı ve Ejderhanın dedikleri aklına geldi Delos kendisini 2-3 kere öldürebilecek bir güçteydi yani Rekka da onu öldürebilirdi biraz dikkat etmesi gerekiyordu Nagai hızını kullanarak Rekkanın Attığı Ateş toplarından kaçıyordu Ateş toplarının düştüğü yerlere baktığında bastığı toprağı erittiğini görmüştü Nagai çapraz hareket ederek Rekkaya ulaşmaya çalışıyordu Her ulaştığında ise Yumruklarını kullanıyordu belli bir süreden sonra Rekka Nagainin yumruklarına alışmaya başlamıştı yine zarar almamak için savunuyordu ama Artık alışmıştı Nagai ise Tüm gücünü kullanarak uzatmak istememişti yoksa göstermek istemediği Yeteneklerini göstermek zorunda kalacaktı Rekka ise Gücünü dahada yükseltmişti ve Bedeni Alevler ile kaplanmaya başlamıştı son olarak Rakibine Bakmıştı Rakibinin kaybolduğunu gördüğünde yine savunma yapmak için pozisyon almıştı ama bu sefer bir sorun vardı Rekka Her tarafından saldırı alacağını hissediyordu Yaptığı savunma hiçbir işe yaramıyordu saldırı resmen tüm yerlerden geliyordu yapacağı bir şeyi olmadığını anlayan Rekka Vücudundaki Alevleri Yükseltmeye çalıştı ama Vücudunun Enerji Akışının yavaşladığını hissetti sonrasında ise gördüğü şey ölümüydü Nagai Rekkaya Ön tarafından saldırmış ve göğsünü delip geçmişti Rekkanın Kalbi Nagainin Elinde duruyordu ama Nagai bunu yapmak için Enerjisinin büyük çoğunluğunu harcamıştı Etrafta izleyenlere normal bir saldırı gibi gelse de Nagai sürekli olarak Rekkanın Etrafında yüksek hızda Hareket etmişti ve her yerden her taraftan saldırı olduğu izlenimini yaratmıştı göremediğin ve hissedemediğin Bir saldırıyı engelleyemezdin Rekka Aldığı darbe ile yavaşca arkaya doğru düşmüştü Kalbi ise Nagainin Elinde Kalmıştı Savaşın bittirdiğini Anlayan Nagai Anka İmparatorluğu Sancağına giderek kalbi önüne atmıştı ve Ateş Elementini kullanarak onu tutuşturmuştu sonrasında ise Kendi sancaklarına giderek Yüzüğünü almış ve Sancağı havalandırarak başkente doğru yol almaya başlamıştı arkasında ise Kara Ejderha İmparatorluğu Ordusu Zafer Narası Atarak İlerliyordu.