Portakal | boy×boy

#13

2K'ya az kaldı 💫

Alp

Hayvan gibi sandalyeye oturmamla birlikte sandalye sallandı. Demir ile Evran bana amına-koyduğumun-sığırı bakışı attılar. Omuz silktim. Gözlerim önce Demir'de dolaştı. Lan Demir, Edis gömleği giymişti. Kumral saçlarını arkaya doğru taramış, yeni dokunmatik telefon kullanan yaşlılar gibi ekrana bakıyordu. Yüzü Evran gibi ilah misali değildi, sadece fiziği iyiydi. Koyu kahve gözleri kısık bakıyordu.

"Lan oğlum bu ne?"dedim yine gömleğine bakarak.

"Edis oldum, belki kız erkek birisinin ilgisini çekerim. Bu devirde Edis olmazsan sap kalırsın." Okuyun memur olun bakışı atıyordu. Dudaklarım yukarı kıvrıldı. "Yalan, yalaan!"diye son şarkısını haykırdı.

Evran göz devirip patatesini ketçapa batırdı. Geldiğimden beri suratıma bakmamıştı. Üstünde vücudunu belli eden düz noktalı gibi duran değişik bir tişört ve kot ile nasıl bu kadar seksi görünüyordu aklım almıyordu. Hafif dik duran saçlarına, biçimli yüzüne bakarken onu hep inceleyesim geliyordu amına koyayım. Neden böyle oluyordu?

"Patates yemeyecek misin?"dedi gözlerime bakarak. Gözleri adeta bit denizdi ve ben boğulmak istiyordum.

Lan şaka şaka. Bir kitapta görmüştüm. Evran'a desem acaba ne tepki verirdi?

Aç olduğum için saçmalıyordum amına koyayım.

"Ha doğru,"dedim o ağzıma bir tane atınca. Puşt, sanki basket atıyordu. Bir tane daha attığında onu da yakaladım. Sırıttı. Çiğnerken ben de gülmüştüm.

Ketçaba uzandım. O da uzanmıştı. Önce ben alınca dudaklarını hafifçe büzerek arkasına yaslandı. Ketçabı salladım. Konu patates yemekti, ona vermezdim. Ketçabı sıkmaya çalıştım. Bir türlü gelmiyordu. Küfür mırıldanarak iki elimi kullandım. Evran hala bana bakıyordu.

"Ben sıkarım,"deyip ellerime dokundu.

Gözüme gelen saçlarım yüzünden onu tam göremesem de tuhaf olmuştum.

"Ben hallediyorum,"dedim sinirle.

"Ketçap olsa seni daha iyi sıkardı,"dedi o da sinirle.

Ketçabı beğendiği elbisenin son kalan bedenini diğer yelloz kıza kaptırmamaya çalışan kızlar gibi çektim. "Ulan bırak bırak!"

"Asıl sen bırak!"

Çenem öfkeden takırdıyordu, Evran yüzüme vurmak ister gibi bakıyordu. Ketçapı bırakmadan bir elimle yakasını tuttum. "Evran seni gebertirim!"

"Karı mı paylaşamıyorsunuz aga alt tarafı ketçap." Demir şaşkınlıkla konuştu.

İkimiz de onu takmayıp çekmeye devam ettik, Evran dibimdeydi. Saçlarından gelen koku içimi garip yapıyordu. "Biraz daha gelirsen ketçabı değil beni alacaksın."

"Alp sinirlendirme beni."

"Nolur sinirlen, sanki on dakikadır kuduran sen değilsin amına koyayım." Koluna çimdik attım. "Mahalle karıları gibi çirfekleştin."

"Alp bak o ket-"

"Ne?"

"Orayı sık-"

Ketçap bir anda yüzümüze fışkırdı. Evran sinirle gözlerini kapadı. Ebemi sikecekti. Evran bir ara dövüş sporlarına merak salıp gitmişti, dayak yeme ihtimalim yüksekti. Neyse ki atlettim, anında toz olurdum. Umarım.

"Ketçap bugünkü makyajın mı, ibne?"

Birkaç kişi komikmiş gibi güldü.
Başka kampüslerden bir çocuk masadan ona seslenmişti. Evran hızla arkasını döndü. Bu hali beni üzmüştü. Kolundan tuttup "Gitme,"dedim.