N I N E T E E N

3K 254 221
                                    

Soo Emi

Çamaşırları tekrar yıkamak için sabah erkenden kalktım... tamam, dün Hoseok'la kavga ettiğimde oluşturduğum kargaşayı temizlemek için kalkmıştım.

Ugh, gıcık olmadan adını bile söyleyemiyordum.

Zayıf ve hassas olmayacaktım. Hoseok kimdi ki?

Bana dün verilen görevleri hızlıca bitirdim.

Ev işlerini yani, görevleri değil.

Gosh, Hoseok'un aklımı taciz etmesini bir şekilde durdurmam gerekiyordu!

Saat daha sabahın yedisiydi ve ben bulaşıkları, çamaşırları yıkayıp; yatakları düzenleyip, evi süpürmüş ve kahvaltıyı hazırlamıştım.

Alnımdaki biriken terleri sildim ve kanepeye çöktüm.

Namjoon'u uyandırmam gerektiğini hatırlayarak, hızla ayağı kalktım ve merdivenlerden çıkmaya başladım.

Odasına geldiğimde Namjoon'un kapısını çaldım.

Ses yoktu ve ben de içeri girerek onu rahatsız etmek istemediğimden tekrar çaldım.

Bir kaç rahatsız edici tıklamadan sonra Namjoon nihayet kapıyı açtı.

"Beni uyandrıman gerektiğinde, odama girmende bir sakınca yok." Saçlarını karıştırırken açıkladı.

"Üzgünüm. İçeri dalmak istemedim." Hafifçe başımla selam verdim.

"Hey, Emi. Birbirimize karşı bu kadar resmi olmayalım. Biz arkadaşız." Namjoon derince güldü.

Kafamla onayladım. "Evet, öyleyiz."

Yüzüme ve kıyafetlerime baktı.

Gömleğimdeki göze çarpan lekeleri işaret etti. "Bu sabah meşgüldün sanırım."

"Evet. Dünü telafi etmek istedim. Ayrıca kahvaltı hazır, yani..."

"Tamam. Beş dakikaya hazır olurum ve aşağı inerim. Neden sen şimdi yemeğe başlamıyorsun?"

Gülümsedim. "Tamam."

O da gülümsedi ve kapıyı kapattı.

Ben uzaklaşamadan kapıyı tekrar açtı. 

"Neredeyse unutuyordum, günaydın, Emi." Elini uzattı ve salladı.

Kızardım. "Sa-sana da günaydın."

Kapıyı tekrar kapatmadan önce güldü.

Çok sevimliydi.

 °  

Namjoon'a, bir çocuğun okulda bir şeyi başardıktan sonraki işini ailesine göstermesi gibi yaptığım tüm işleri gösterdim.

"Ne kadar erken kalktın?" Sordu.

"Sabah beş civarı."

"Mükemmel. Etkileyicisin." Sırtımı pat patladı.

Gülümsedim. "Teşekkür ederim."

Keşke Hoseok da, kendisi için bir işi yaptığımda böyle güzel şeyler söyleseydi.

Ha? O mu? Kibar olmak mı?

Ne komikti ama.

 ° 

 "Kapıyı açabilir misin?" Namjoon sordu.

"Tabii."

Kapıya bakmadan önce ellerimi kuruladım. Kapıyı açtım ve Hoseok'u gördüm.

Yüzümdeki gülümseme soldu ve onunki de soldu.

BOSS || JUNG HOSEOK (Çeviri)  (✔)Where stories live. Discover now