"Zamanında gelmen gereken yere gecikmeyi nasıl başarabilirsin?" Gülümsedi. "Ama babanın neden seni düşük rütbeli bir işe koyduğunu anlıyorum. Acınası bir çalışansın."
"Sadece bir kere karşılaştık ve siz tam bir-" Diyeceğim şeyin sonradan farkına v...
Haftanın geri kalan günleri Jimin ile bir kaç kez daha buluştuk. Planı ve nasıl işleyeceğimizi konuşmuştuk. Öz geçmişimi, yeni ismimi, nelere ihtiyacım olacağını ve ne yapacağımı tartıştık.
Dürüst olmak gerekirse, korkuyordum. Rol yapmada veya numara yapmada berbattım. Panik olurdum ve her şeyi mahvederdim.
Hoseok beni eleştirip, beni ikna etmeye çalışmasaydı, bu saçma planı direk reddederdim.
Hoseok ile olan o kavgadan sonra ona sürekli soğuk davranıyordum. Benimle çok sık konuşmaya çalışmasa da bana ne zaman baksa o orada değilmiş gibi davranıyordum. Dar kafalıydım, biliyordum.
Ama beni çok sinirlendirmişti. Benim yedi/yirmi dört iyi kalpli olmamı ve her şeyi affetmemi mi bekliyordu? Hayır, ben öyle biri değildim.
Neyse.
Umurumda değildi.
Bugün, saçlarımı boyatacaktım.
Evet.
Kendi görünüşüme o kadar da çok şey yapmayacaktım ama Japonya'ya gittiğim zaman farklı bir insan olmak zorundaydım. Babama benzememeli ve beni kimsenin tanımayacak olmasına emin olmalıydım.
Burada kaldıktan sonra gazeteciler beni takip etmeyi bıraktı, bu yüzden bu konuda endişelenmiyordum.
Kuaför salonuna Jimin ile birlikte girdim. Çoğu şeyi kendisinin ödeyeceğini söyledi çünkü parası vardı.
Açıkçası, tüm paramızı alan kişiyle akrabaydı.
"Hangi renge boyatacaksın?" Jimin, saç şekilleri ve renklerin olduğu büyük kataloğa bakarken sordu. "Burada çok fazla seçenek var."
Omuz silktim. "Çok büyük bir değişim istemiyorum. Doğal bir renk seçeceğim sanırım."
"Sarı saça ne dersin? Siyah saçı, sarıya boyatmak büyük bir değişim olur."
Aynadan kendime baktım.
"Sarı saçla mükemmel görüneceksin. Çok gösterişli olmayacak ama seni farklı gösterecek." Jimin elini omzuma koyarak konuştu.
"Doğru. Tamam, sarıya boyatacağım."
Beni kuaföre teslim etti ve kuaför de saçımı boyamaya başladı.
°
Salondan yeni saçlarımla çıktım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Saçımı kesmiş mi? Çok mu kısa kesmiş? Hepsini mi kesmiş?" Aynadan kendime bakarken defalarca kez Jimin'e sordum.
"Hayır, Emi, kesmemiş. Saçının hepsini kesmemesini söyleyerek çok iyi yapmışsın."Jimin, yere bakarak gülerken yanıtladı.
Ona döndüm. "Hey, saçımı uzatmak için çok uğraştım. Kuaförlerin nasıl iş yaptıklarını biliyorum! İstediğimiz boydan daha kısa keserler ve bu da benim en büyük korkularımdan birisi."
