Truth Or Dare [Jerza]

Cesaret: Kapıda Duran Adama Merhaba De!

Lucy

Lucy mutluydu, her şey iyiye gitmiş gibiydi. Bayan Erza ile babası son günlerde oldukça iyi anlaşıyorlardı, ayrıca babası bayan Erza'yı yanağından bile öpmüştü! Bu olay ile Lucy çok heyecanlanmıştı. Aynısını o da yapmak istiyordu, ikililer arasında olan şeylerin tatlı olduğunu düşünüyordu. "Babanızın biraz daha işi var, Gray al şu parayı." Babasının elinden abisinin eline uçan paraya baktı. "Biraz etrafta dolaşın, evin yolunu biliyorsun değil mi? Kız kardeşini sana bırakıyorum. Eğer bir şey olursa anında bana haber ver." 

Abisi kafayı sallamıştı. "Anlaşıldı." Lucy kollarını kaldırdığında abisi emniyet kemerini çıkarmıştı, kapının kolunu iki elle tuttu ve zorlada olsa çekerek açtı. Arabadan aşağıya inince yine iki eli ile ittirerek kapıyı kapattı. "Bunları daha hafif ve cici yapmalılar, ne düjünüyorsun abi?" Abisine döndüğünde babası çoktan gidiyordu, zaten sabahtan beri iş için telaşlıydı ve ölüyordu. Eğer maaşına zam gelirse onları tatile çıkartacağına dair söz vermişti. 

"Öyle olursa soygun olayları artar, bence oldukları hali ile daha iyi. Büyüyünce anlarsın." Bu büyüyünce anlarsın tavırlarını sevmiyordu. Abisinin uzattığı eli tuttu ve yürümeye başladılar. "Nereye gidiyoruz?"

"Babam bize para verdiğine göre onu boğaza harcayacağız." 

"Pamuk şejer istiyorum!" 

"Bulursak alacağım." İkisi de etrafa bakınıyordu. "Gel şuraya girelim." Abisinin sürüklemesi ile bir dükkana girmişlerdi. Onu sandalyeye oturttuktan sonra önlerine gelen iki menüye bakmaya başladılar. "Babam ile bayan Erza çıkıyor mu?" Menüde duran şeylere baktı Lucy, dondurma alacaktı çünkü pamuk şeker yoktu. "Evet, anca mı fark ettin?" Abisi gülümsemişti.

"O öpücük olayına kadar anlamadım ama babam bayan Erza'yı öptü!" Bunu derken işaret parmağı ile yanağını gösteriyordu. "Buradan öptü onu." Abisi gülmeye başlayınca kaşlarını çatmıştı. "Ne oldu?" 

"Büyüyünce bu eski hallerinden sabah bahsedince ne tepki vereceğini merak ediyorum sadece, ayrıca bunu fark etmek için biraz fazla gecikmişsin. Gerçi sadece iki gün oldu ama, fark ettiysen bayan Erza sürekli bize geliyor ve kızarıp bozarıyor, babam sadece bize değil onada ilgi göstermeye başladı." 

"Bundan memnun musun?" Gelen garson ile Lucy'nin sorusu uçup gitmiş gibiydi, ikisi de siparişlerini verdikten sonra abisine sorduğu sorunun uçup gitmediğini anlamıştı. "Elbette, bayan Erza çok iyi birisi ve onunla konuşurken kendimi rahatlamış hissediyorum." Abisinin yanaklarının kızardığını görmüştü. "Sen de mi ondan hoşlanıyorsun yoksa!" Kaşlarını çatmış, önünde duran kaşığı ona doğru tutmuştu. "Yapma ama, yaşlı sevmiyorum. Ona karşı duyduğum sevgi anne ile oğlu arasında olan sevgi." 

"Onu annemiz olarak görebilir miyiz?" 

"Evet." İkisininde içlerinde bir boşluk oluşmuş gibiydi, Lucy kendi öz annesini düşünmeye başladı. O gece onu öyle tuttuğu için çok ağlamıştı, oysaki annesi ona sarılmak istese koşa koşa gidip sarılırdı. Neden böyle yaptığına anlam veremiyordu. 

Abisine bakmaya başladığında düşünceli olduğunu gördü. "Onu özlüyor musun?" Kafasını hayır anlamında sallamıştı. "Neden üzgün duruyorsun?"

"Sadece kendi annemizin yapması gereken anneliği başka bir kadının bize göstermiş olduğu için biraz yaralı hissediyorum, keşke bayan Erza öz annemiz olsaydı." Lucy bu söz ile gözlerinin dolduğunu hissetmişti, olayların akışını düşününce yine odasına gidip ağlamak istemişti. "Neyse bak, dondurmalarımızı getiriyorlar." Lucy gözlerini sildi ve garsona döndü, önüne konulan dondurma ile gülümsedi. 

O üzülürse abisi de üzülecekti, bu yüzden ağlamayacaktı. Güçlü bir kız gibi davranacaktı, böyle davranmaya devam ederse güçlü olacağını biliyordu çünkü. 

Yedikleri dondurmadan sonra ele ele tutuşarak eve gitmişlerdi, babaları zam alırsa nasıl bir tatile gideceklerini düşünüyorlardı. Bayan Erza'da büyük ihtimalle olanlarla gelecekti, bu düşünce ikisini de heyecanlandırmıştı. Çünkü babasının o kadının yanında gösterdiği davranışlar daha önce hiç görmediği davranışlardı. Ayrıca dün babası onu almaya geldiğinde bayan Erza'yı da almış eve beraber dönmüşlerdi. 

Eve vardıklarında koltuğa oturmuş abisini izliyordu, elinde telefon bir şeyler mırıldanıyordu, mutlu görünüyordu, yanakları pembeleşmişti ve gülümsüyordu. "Neye gülüyorsun abi?"

"Abinin bir kız arkadaşı var bebeyim!" Abisi aniden telefonu koltuğa fırlatıp amansız hareketler yapmaya başlayınca biraz ürkmüştü. "Geçen gelen mavi saçlı abla, Jubia!"

"İlk olarak Juvia ve evet, abin öyle güzel bir kız arkadaş edindi. Ayrıca onu sevdiğini hissediyor." Telefonu eline almıştı. "Mesaj atarken heyecanlanıp duruyorum Lucy, kafamı duvara vuracağım şimdi." Amansız hareketler ile mesajları cevaplamasını izliyordu, abisini bir kız kapmıştı. 

Kollarını birleştirdi, aslında bu iyi haberdi ama abisi onunla hiç ilgilenmiyordu. Koltuktan indi ve yastığı alıp ona attı. "Bak sen, ne oldu şimdi?" Somurtmaya devam ederken abisi iç çekmişti. "Küçük kaçak prenses şövalye tarafından az sonra yakalanacak, RARR!" Abisi telefonu bırakıp ellerini havaya kaldırıp onu kovalamaya başlayınca gülerek kaçmaya başladı. 

Küçük oyunları sonunda bittiğinde ikisi de koltuğa yaslanmış birbirine bakıyordu. "Ben acıktım." Dedi Lucy. Abisinin mutfağa yönelmesini izledi. "Evde olanlar ile atıştır, babamın verdiği para arttı ama onuda sonra harcarız olur mu?" Lucy kafasını evet anlamında sallamıştı. "Bence o para ile Jubia'yı yemeğe çıkar." 

"Bu çok az." Kıkırdamıştı, kapı çaldığında Lucy ayaklandı. "Ben bakarım!" Kapının deliğinden bakamayacak kadar kısa olduğu için direk kapıyı açmıştı, karşısında kulağında küpe olan keçi sakallı bir adam ona bakıyordu. Yaşlıydı ama oldukça yakışıklıydı, Lucy duraksamış adama bakarken adam onu gördüğü gibi gülümsemişti. "Merhaba ufaklık, baban evde mi?" Lucy gerginleşmeye başlamıştı, yabancılar ile konuşmaması gerekiyordu çünkü. "Hayır, ama abim evde." Adamın gülümsemesi burkuk bir hal almıştı. "Adım Silver, Silver Fullbuster. Korkmanı gerektirecek bir durum yok. Sadece konuşmak için gelmiştim." 

"Lucy, kim geldi?" Abisi yanlarına doğru gelirken kapıdaki adamı görmesi ile donakalmıştı. Lucy şimdi fark etmişti de, kapıdaki adam ile abisi çok benziyordu. 

Selamlar, öhm. 

Yazamıyorum nedende çoğu kitabı, tıkandım. 

Ayrıca Lucy'nin annesi Layla yerine Anna'yı kullanma sebebim Anna'yı sevmiyor oluşum. 

Neyse, iyi geceler/sabahlar/akşamlar/öğlenler diliyorum.