Cesaret: Yüklenme Oğluna, Gelir Başına.

420 42 16
                                    

Gray

Babasının ten renginin attığını görünce dediğini yanlış anladığının farkına varmıştı, sadece öz babası ile muhabbet etmek istiyordu. Silver'ı babası ile karşılaştıracak hali yoktu ya, sıradan bir muhabbet istemiydi bu. "Hayır." Evet, cevabını da almıştı. "Jellal, onunla gitmek isteme sebebim konuşmak için, merak etme eve geri geleceğim." Jellal koltuğa kendini atmıştı, saçlarını karıştırıyordu. 

Gray babasının karşısına geçti ve ona bakmaya başladı. "Bizim için endişelendiğini biliyorum ama bazı durumlarda bizi bırakman gerekecek. O da bu durumlardan birisi, hiç annemin yanında filan ömür boyu kalmak istedik mi? Son olaylardan sonra bizi korkuttu bile. Gitmekte istemiyoruz, yani bu konuda endişeni indirmen gerekiyor." Kız kardeşi araya girmişti. "Hem abim kaybolursa evin arkasında bulunan kısma ıslık çalmamız yeterli, ağladığı zaman oraya gidiyor!" 

"Hey!" Gray sırrı ifşa olduğu için utanmıştı. "Demek oraya kaçıyordun." Ortamda konu değişikliği yaşanırken kapıda bekleyen Silver'ı hatırladı tekrardan Gray. "Çok geçmeden döneceğim." Babası iç çekmişti. "Tamam." Gülümsedi ve kız kardeşinin el sallamasına karşı o da el salladı, ardından ise askılıktan hırkasını alıp çıktı. 

Silver duvara yaslanmış ona bakıyordu. "Nereye gideceğiz?" Silver düşünür bir hal almıştı. "Gençlerin takıldığı yerler konusunda bir bilgim yok, gördüğün gibi bir bunağım zaten." Kafasında hissettiği eller saçlarını dağıtmıştı, soğuktu bu eller. Halbuki babasının elleri her zaman sıcak olurdu. 

...

"Peki gelmek istersem beni almaz mıydın?" Gray ile Silver bir parkta oturmuş pamuk şeker yerken birbirleri hakkında konuşuyorlardı. Ayrıca Gray buraya geldikten sonra buranın emekli parkı olduğunu fark etmişti, nereden diye sorarsanız etraf emekli kaynıyordu. "Eğer gelmek istersen seni yanıma alırım ama gelmek isteyeceğini sanmıyorum."

"Evet, zeki bir kız kardeş, kızıl saçlara sahip bir anne ve ne yapacağı belli olmayan bir baba benim için ideal." Aklına Juvia da onlardayken eğlendikleri gün gelmişti, ister istemez gülümsemişti. "Babanın kız arkadaşı mı var?" Yüzüne gözüne bulaşmış olan pamuk şekeri temizle çalışmalarına başlamıştı. "Evet, çok iyi birisi. Peki senin bir ailen var mı?" Silver gülümsediğinde Gray ailesi ile mutlu olduğunu anlamıştı. "Mika denen bir kadın ile evlendim, aslında onun benle evlendiğine oldukça şaşırdım çünkü o hayatıma girene kadar keş gibi yaşıyordum."

"Nasıl yani?"

"Sabah akşam içip duruyordum." Gülümsemesi burkuk bir hale bürünmüştü. "Neden?" 

"Buz pateni hakkında bir şey biliyor musun?" Gray kafasını hayır anlamında sallamıştı. "Sporcuydum, bu dalda. Sonrasında ise ayağım kırıldı ve bir daha kayamayacağımı öğrendim. Bir kaç hafta sonra bir gece çok içmiştim, çatıya çıkıp atlayacağım zaman çatıya birisi gelmişti. Elinde süpürge işi hakkında söylenip duruyordu, sonrasında bana dönüp burada ne yapıyorsun diye sormuştu. Ben de intihar edeceğim dediğimde durma devam et demişti. Bu tepkisi yüzünden duraksayıp kalmıştım." Hikaye Gray'e ilgi çekici gelmişti.

"Sonra?"

"Sonra mı? Atlamaktansa onun orada çatıyı temizlemesini izledim, sonrasında ise muhabbet etmeye başladık. Sürekli bana sen ölmüyor muydun deyip duruyordu, ilk başlarda onu çok kaba birisi olarak görmüştüm ama onunla yakınlaştıkça oldukça nazik olduğunu anladım."

"Bunlar benden önce miydi?" 

"Hayır, Anna'dan sonra. Manyak kadının teki, onunla nasıl yattığımı ben bile bilmiyorum. Eee, derslerin nasıl peki?" Silver doğrulmuştu, duygulanmış görünüyordu. "Orta derecede, ne iyi ne kötü."

"Güzel, ilgilendiğimden değil ama sormam gerekiyordu. Bilirsin hani çocuğun nerey-" Gray gülmeye başlamıştı. "Anladım adamım, bu kadar kasmana gerek yok." Silver ona öylece bakarken gülmeyi kesmişti. "Teşekkür ederim." 

"Asıl ben teşekkür ederim Gray." Bir kez daha saçlarını karıştırmıştı. "Telefon numaramı aldın nede olsa, istediğin zaman görüşebiliriz. Babana benden selam söyle, beni görmek istemiyor olabilir biliyorsun."

"Aynı durum benim başıma gelse ben de delirirdim." Juvia ile Lyon'u düşündü de, aklına gelen görüntüler ile düşünmemeye karar vermişti. 

Silver ile yolları ayrıldıktan sonra elinde duran bitmiş pamuk şeker çubuğunu çöpe atmıştı, kapşonlusunu indirdi ve şapşal şapşal gülümsemeye başladı. Bu sıralar çok mu mutluydu ne? 

Kapıya geldiğinde kapşonlunun cebinde bulunan yedek anahtarı çıkardı ve kapıyı açtı, açtığında gördüğü manzara ile verdiği tepki "Oha." Olmuştu. 

Babası ile bayan Erza koridorun ortasında öpüşüyorlardı. "Baba sakin, baba yuh. Oha lan." İkisi de onu fark ettiği gibi ayrılmış, düzelmişlerdi. "Ben de babam beni özlemiştir diye hızlı hızlı yürüyordum, adam işi pişiriyormuş hab-" Kapşonlusu açılıp ensesine bir şaplak yemişti, bayan Erza'nın kıp kırmızı olduğunu görünce susmuştu. Babasının onu neden susturduğu açıktı.

Kadın domatese dönmüştü. "B-ben..." Kekeliyordu. "Çiftler arasında kaçamaklar olur." Dedi Gray direk olarak, sonrasında ise küçük kardeşi odasından çıkmış onlara doğru geliyordu. Elinde oyuncak ayısı vardı ve gözünü ovuşturuyordu, anlaşılan kız kardeşi uyuduğu için bu kadar rahattılar. "Bir şey yok hayatım, abin gelmişte bizde onunla muhabbet ediyordu."

Lucy direk Erza'nın üzerine atlamıştı, Erza ise onu zor yakalamıştı ama kucağına almıştı. "Bayan Erza!" Kadın boğazını temizledikten sonra konuştu. "Merhaba Lucy." Bayan Erza bir şey olmamış gibi Lucy ile ilgilenirken Gray kafasını kaldırıp babasına baktı, yanakları kızarmıştı. "Çok yanlış zamanda geldin evlat." 

"Eve girmem gerekiyordu baba, ne yapsaydım?" İkisi de salak salak birbirine bakıp sırıtıyorlardı. "Eh, ne konuştunuz anlat bakayım." 

"Hava ve sudan." O kadar şeyi anlatacak değildi, ciğeri tükenirdi ve üşeniyordu. Arkasından bir şey ona sarılınca bunun kız kardeşi olduğunu anlamıştı. "Nasılmış prensesim?" 

"İyiyim, uykum var ama bununla baş edebilirim. Bayan Erza yüzünü yıkarken ben de sana bakayım dedim. Bir de..." Lucy elinde duran babasının telefonunu gösteriyordu. "Baba, neden iş adlı dosya kilitli?" İkisi de birbirine bakarken ortam duraksamıştı. "Bir de bekar babalar grubu nedir? Neyse iş dosyasının şifresini düşündüm ve buldum galiba, doğum tarihimmiş, bir dakika bu da ne?" Arkadan bayan Erza'da çıkınca babası meraklı gözler eşliğinde duraksamıştı. Jellal'in ise bu ani tepki üzerine verdiği tek cevap "Hassi-." Olmuştu.


Truth Or Dare [Jerza]Where stories live. Discover now