|8|

3.2K 352 85
                                    


Onun burada ne işi vardı?

Tanrım! Niye ben ya?!!

Karşısına geçip onunla göz teması kurdum. Hayattan bezmişçesine o da bana bakıyordu.

"Ne istiyorsun? Çabuk söyle gideceğim."

Oldukça soğuk bir sesle konuşmaya başladı.

"İçki ver içki!"

Manyak mı ne? Niye bağırıyor?

"Bağırmadan konuş. Ayrıca bu kafede içki yok. Hadi başka kapıya."

Yalan söylüyorum tabiki. Bizim gerzek patron müşterilere sunmasa da depoda bir sürü içki tutuyor. Su aygırı suratlı..

"Seni şikayet ederim. Getir dediysem getir! Fazla konuşturma beni. Nefesimi gereksiz harcayamayacak kadar eziksin gözümde."

"Sensin o ezik!"

Sinirle depoya doğru yürümeye başladım. Tanımadığım birinin gözünde ezik olsam ne olur? Çok da umrumda ya! Ruhsuz şey!!

Depodan dört şişe içki alıp masaya doğru yürüdüm. Bir şişe de yetmez bu psikopata!

Şişeleri sertçe masaya bıraktım.

"Zıkkımlan ve git."

Yanından ayrılacakken bileğimden tutmuş ve beni yanına çekmişti.

"İnan umrumda değil. Ama öpücük olayını unut. Sadece kafam iyiydi."

Suratıma tükürürcesine konuşmuş ve içkisini yudumlamıştı. Tanrım! Sen sabır ver!

Ben de suratına tükürürcesine baktım ve dudaklarımı araladım.

"Sende kafada mı vardı?"

Haklıyım dağılın bakem.

Yine o soğuk bakışlarını gözlerimin derinlerine sunduğunda, içten içe tırstığımı kabullenerek yanından ayrıldım ve bilerek arkasında boş bir masaya oturdum.

Kollarımı masaya koydum. Ardından da başımı kollarıma. Gözlerimi dinlendirmeyi dilemiştim o an.

Ne zaman def olacak şu nemrut!!

^^^

Kafamın ileri geri hızlıca sallanmasıyla gözlerimi açtım. Aslında tam açamamıştım. Uykusuzluktan gözlerim acıyordu.

Kafamı kaldırdığımda başımda dikilen bir adet ruhsuz psikopat görmeyi bekliyordum açıkçası. Aklımın bir köşesinden geçmedi değil. Yalan yok.

"Ne var?"

"Yok bi şey."

"Bir şey yok mu?! O zaman ne diye uyandırıyorsun seni ruhsuz psikopat?"

"Canım istedi!"

Aishh manyak!

Ben ona sinirle, o bana alayla bakarken çıkışa doğru yöneldi.

Hani zıkkımlandıklarının parası?!

"Heyy! Beleş değil burası! Parayı ver!"

"İçkileri beğenmedim. Parayı vermem."

"Ne yani dördüncüyü içince mi aklına geldi beğenmediğin?!"

"Zeki kız."

Sadece sabır istiyorum. SABIR..

"Tamam. Peki. Defol git. Para almıcam. Ama bir daha GELME!"

Kafenin camdan kapısını çarpıp çıktı. Bende masaları  silip kafeden ayrıldım.

...

Aynı kaldırım desenlerinde gözlerimi gezdirmekten bıkmıştım. Sabah insanı eriten sıcak hava yok olmuştu. Şimdi ise rüzgar vardı. Üzerimde ceket olmadığı için fazlasıyla üşüyordum.

Daha fazla üşüyüp hasta olmamak adına adımlarımı hızlandırdım. Rüzgarda uçuşan saçların havalanıyordu ve ensem açıkta kalıyordu. Bu da ürpermeme sebep oluyordu.

Gözlerim yavaş yavaş yaşlanırken, ellerimi silmek üzere gözlerime getirdim.

Yaşlarımı sildiğimde ellerimi gözümden çektim. Yürümeye devam edecektim ki;

Omuzlarıma atılan kalın şeyle nefesim kesildi...

Devam edecek...


Nasıl gidiyor kitap?

Rica ederim voteleyip yorum yapın. Desteğinize ihtiyacım var.

Saraghaeyooo

•  Tren Yolu  •  vsoo ✓Where stories live. Discover now