• Tren Yolu • vsoo ✓

ÖZEL BÖLÜM-Mükemmellik

Tae'den...

"Heyy! Bu ne sıçıyor böyle? Çok kötü kokuyor!"

"Ahh Tanrım sabır ver."

"Koku duyumun kaybolmasını istemiyorum."

"Sarı bokunun totoşunun her tarafına yayılmasını gördüğümde, kör olmak istemiyorum."

Kendi kendime konuşurken önümde tepinen minik Minji'nin altını değiştirmeye çalışıyordum. Hatta daha bezini açmamıştım bile. Bezi kapalıyken bu felçlik koku geliyorsa açtıktan sonrasını düşünemiyorum.

"Yah Minji biraz rahat dur!"

Yalandan kaşlarımı çatıp ona baktığımda ağzından tükürükler çıkartıyordu. Bu hali çok tatlıydı.

"Şimdii rahat duruyoruz. Çünkü baba senin altını değiştirecek. Tamam mı?"

Cevap vermeyeceğini bildiğim için yavaşça ellerimi tombul bacaklarına getirdim. Çıtçıtlarını açıp bezin ön yüzünü kaldırdım.

Bu koku...

Nasıl rezil bir kokudur Tanrım!

"Siz bebekler, özellikle de kızlar hep böyle çok sıçar mı Minji? Nerenden çıkıyor bu kadar bok bana söyler misin? Babaya eziyet olsun diye mi yapıyorsun yoksa? Burnumun direği kırılsın diye mi yapıyorsun?

Ben böyle konuşurken yüzüme gelen sıcak tuzlu suyun ağzıma akmasıyla kendime gelmiştim. İşiyordu.

Suratıma hemde...

O işemeye devam ederken ben ellerimde yüzümü kapatıyordum. Neden bu kadar tuzlu olmak zorundaydı?

İşeme sesi durduğunda ellerimi yüzümden çekmiştim. Bana ağzında salyalarla, hiçbir şey olmamış gibi bakıyordu.

"Biz bu bezlere boşuna mı para veriyoruz Minji? Ha? Babanın suratına işemek nasıl bir fantezidir?"

Bir yandan konuşurken bezini bağlamayı bitirmiştim. Tecrübeli değilim ama biz de az çok anlıyoruz işte.

"Şimdi sen burada bekle. Ben yüzümü yıkayıp geliyorum."

Islak mendili paketten çıkarıp çiş sıçrayan yerleri bastırarak silmeye çalıştım. Eh geçtiği kadar artık.

Düşmesin diye kenarlarına yastık koyup, kirli bezi aldıktan sonra banyoya girmiştim. Bu yastık koyma işini Jisoo'yu gizlice izlerken öğrenmiştim.

Yüzüme yüz sabunuyla ovup, derime bastırarak yıkamıştım. Ardından havluyla kurulayıp Minji'nin yanına geri döndüm.

Ayaklarını ağzına sokmaya çalışıyordu ve bu sevimli bir görüntü yaratıyordu.

Yanına gidip yatağa uzandıktan sonra elimi başına götürdüm ve dikkatlice okşamaya başladım. Yakınında olduğum için meleksi kokusu burnunu delip geçiyordu. O kadar güzel kokuyordu ki..

O kadar masumdu ki...

Kokusunu içime çekebildiğim kadar çekip gözlerimi kapattım. Uyumak istiyordum. Ama onun kıpırdaması bana engel oluyordu.

Elcek sesini duymamla gözlerimi açıp başımı kapıya doğru çevirmiştim. Jisoo gelmişti. Gülen yüzüyle bir Minji'ye bir de bana bakıyordu.

Kapıyı ardından örtüp yanımıza geldiğinde elimle yatağı patpatlamıştım yatması için.

Durmayıp o da Minji'nin diğer tarafına yattığında gözlerini benimkilerle buluşturdu. Elimi Jisoo'nun eliyle sıkıca birleştirip ortadaki miniğin karnının üzerine koydum.

İkisi de mükemmelliğin takendisiydi...

SON