17˚ Mutlu bir sabaha uyanmak

13.5K 1K 538
                                    

5SOS - Want You Back

Yeni Taekook paylaştım, adı Eastside bakarsanız sevinirim.

Yorumlarınızı bekliyorum~




Aralık perdeden sızan güneş ışığı ve dışarıdan gelen konuşma sesleriyle çoktan uyanmıştım. Ben uyanmıştım evet, fakat Yoongi hala uyuyordu. Yüzüstü yatıyordu ve yüzü benim olduğum tarafa dönüktü. Dirseklerinin üstünü yastığın altına sıkıştırmıştı ve dudakları yastık yüzünden büzüşmüştü. Uyandığımdan beri boş boş onu izliyordum ve ben uyanalı çoktan bir saat olduğunu fark etmemiştim bile. İlk dersi kaçırmıştık fakat çok da umrumda değildi.

"Uyanmışsın..." Homurdanır bir ses tonuyla konuşmasıyla düşüncelerimden sıyrılmıştım. Gözleri hala kapalıydı konuşurken.

Yatakta hafifçe doğrulmuştum. "Evet, uyandım. Seni bekliyordum." Tek elim istemsizce saçlarına giderken mırıldanmıştım. Hala aynı pozisyonda yatarken dudakları hafifçe kıvrılmıştı. Hoşlandığını düşünerek parmaklarımı saç tutamlarında hareket ettirmeye devam ettim.

"Alçım bugün çıkıyor." Parmaklarımı yanağına indirip sırıtarak konuştuğumda gözleri bir anda açılmıştı. Dirseklerini yatağa dayayıp doğrulduğunda yüzündeki masum gülümseme arsız bir sırıtışa dönüşmüştü. "Demek öyle?" Kaşlarını kaldırıp bana baktığında alt dudağımı dişleyip kahkaha atmıştım. Bana bakarken tekrar gülümsediğinde ben de ona gülümsemiştim. Çok masum bakıyordu şimdi de, sanki beş saniye önceki çocuk o değilmiş gibiydi.

"Hep seninle uyanmayı hayal etmiştim." Bir anda konuşup yatakta oturur pozisyona geldiğinde kaşlarım çatılmıştı. "Daha önce de birlikte uyandığımız oldu?" Sorar bir şekilde konuşup başımı hafifçe yana eğdiğimde başını iki yana sallamıştı.

"Mutlu bir sabaha uyanmaktan bahsediyorum. Gerçekten mutlu bir sabaha." Yanıma yaklaşıp tam önümde durduktan sonra bacaklarını iki yanımdan uzatmıştı. Ellerini dizlerime koyup okşadığında midem kasılmıştı. Birlikte yaptığımız onca şeyden sonra en küçük şeyin bile beni böyle etkilemesi şaşırtıcıydı doğrusu.

Gülümseyip ellerimi omuzlarına sabitleyip kucağına oturmuştum. Ani hareketimle bana şaşkınca bakarken bacaklarımı beline dolayıp kıkırdamıştım.

Mutluydum. Şu an gerçekten de mutluydum ve bunu tamamiyle Yoongi'ye borçluydum. Ona olan hislerimi her seferinde geriye itmiş, ona onun bana baktığı gibi bakmamaya çalışmıştım. O şekilde daha kolay olacağını düşünmüştüm fakat şimdi her şeyi açığa çıkarmışken bunca zaman onunla birlikte kendimi de çok büyük acılardan sürüklediğimi anlamıştım. Daha henüz kelimelere dökememiş olsam da bunu kendimce kabul etmiştim, onu seviyordum. Onu gerçekten seviyordum ve onu kaybetmek istemiyordum. Ettiğimiz o büyük kavgadan sonra bile yanımda olmuştu, hiç bir zaman yanımdan ayrılmamıştı o. Böyle birini nasıl hayatımdan itebilirdim ki? Böyle birini nasıl sevmezdim?

"Birlikte bir şeyler mi yapsak bugün?" Dudaklarını çeneme bastırıp konuştuğunda onaylarcasına mırıldanmıştım. Derslerim vardı fakat eğer onunla olacaksam bu dert değildi. Hyejeong ne diye duruyordu, notları ondan alırdım sonra.

"Seni çok sevdiğim bir kafeye götürebilirim. Küçüklüğümden beri var ve önceden de arkadaşlarımla hep oraya giderdik." Ellerini belimde sabitleyip konuşurken gözleri parıldamıştı eski zamanlardan bahsederken. "Küçüklük arkadaşlarınla mı?" Demiştim. Gülümseyip başını sallamıştı. Onlarla tanışmak istemiştim o an. Yoongi'nin çok eskiden beri arkadaşlarıydı o insanlar ve belliydi ki Yoongi onlara değer veriyordu. Onun hakkında daha fazla şey bilmek istiyordum ve buna onun eski arkadaşlarıyla tanışarak başlamanın iyi bir başlangıç olabileceğini düşündüm.

PAYBACK. ⠀⠀[ YOONMIN ]Where stories live. Discover now