32. Bölüm: Fotoğraf

828 106 24
                                    

Hello! Umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 

Finalle son 18 bölüm...

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 06/10/2018

~MİRA~

Rüzgar'ın elini sıkı sıkı kavrayıp: ''Eve gitmek istemiyorum ben!'' dedim. Rüzgar, gözümün önüne gelen bir kaç tutamı kulağımın arkasına tıkıştırıp: ''Gidip biraz dinlenmen gerek, merak etme akşam beraber sahile gideriz. Eskisi gibi'' kocaman gülümseyip: ''Hep beraber mi?''

''Hep beraber'' elimi elinin arasından çekip, kollarımı ona sıkı sıkı sardığımda arkada bana parlayan gözlerle bakan Chan'le göz göze geldim. Gözlerinde kaybetme ve pişmanlık kırıntıları var gibi duruyordu, ona bakmak canımı yakıyordu. Çünkü, bir çok şeye rağmen beni koruyup yanımda olmuştu. Onu öpüp, Rüzgar'ın yanına gidip, Rüzgar'la beraber oldum. Onunla değil. Acı çekiyorum ama yaptığım şeyden de pişman değilim. Gözlerimi kapatıp, Rüzgar'ın huzurlu kokusunu içime çektim.

''Hadi gidelim çifte kumrular!'' Rüya'nın bağırmasıyla birbirimizden ayrılıp, hep beraber evlerimize doğru yürümeye başladık.

***

Rüzgar'ın yanağına küçük bir buse kondurarak ışık hızıyla bahçeden içeri girmiştim. Annem ve babama bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama onlara söylemem gerek. Çünkü, bunu bilmek onların en büyük hakkı. Babamdan önce anneme söyleyeceğim, annemde babamı yumuşattığı bir anda ona söyleyecektim. Umarım Rüzgar'ı öldürmez ya da Taehyung amcayı!

Ön kapı yerine bahçeden dolanıp arka bahçenin kapısına doğru ilerlemeye başladım. Arka kapıya yaklaştıkça, annemin, babamın ve ortalarına aldıkları Oğuz'un birbirlerine sarılarak bir şeyler izlediği o mükemmel manzarayla karşılaşmıştım. Telefonumu cebimden çıkarıp, onların bu tatlı halinin bir kaç fotoğrafını çekerek, kapının sinekliğini açıp içeri girdim. Sinekliğin sesini de duymasalar, geldiğimi asla anlamayacaklardı sanırım.

''Abla!'' Oğuz bağırarak ayağa kalktı ve koşarak yanıma geldiğinde, eğilip, kollarımı ona sıkı sıkı sardım. Aynı babamız gibi kokması çok güzeldi. Benden yavaşça ayrılıp:

''Seni çok özledim abla!'' dedi. Yanaklarını öpüp: ''Bende prensim, bende!'' dedim ve ayağa kalktım. Annemden önce babam yerimden fırlayarak yanıma geldi ve beni kollarının arasına aldığında, kocaman gülümsedim.

''Seni çok özledim baba'' dedim. Saçlarımın üzerine küçük bir buse kondurup: ''Bende prensesim, bir an hiç gelmeyeceksin diye çok korktum'' dediğinde kıkırdayıp: ''Benden kolay kolay kurtulamazsın'' dedim.

''Zaten kurtulmak istemiyorum ki'' dediğinde derin bir iç çektim. Babama hayranım!

''Hey! Kızımla biraz da ben özlem gidebilir miyim? Kaç gündür evde tek kadın olarak, iki erkekle baş etmekten krizler geçiriyordum'' annemin isyanıyla babamla birbirimizden ayrıldık. Annem yanıma gelip beni kollarının arasına alıp: ''Sonunda'' dediğinde güldüm.

Ailemle özlemimi giderdikten sonra eşyalarımı dolabıma yerleştirip, güzel bir duş alarak yanlarına gittiğimde. Annem aniden yerinden kalkıp, koşarak tuvalette gitmişti. Hissettiğim telaşla beraber bende arkasından gittim, klozetin iki yanına elini koyarak kusuyordu. Yanına gidip, saçlarını tuttuğumda hala da kusmaya devam ediyordu. Babam normalde böyle konularda daha telaşlı olduğu halde şu anda o kadar telaşlanmamıştı, neden?

Yıldızlarda Buluşalım 3 | Yeni Nesil | ✔️Where stories live. Discover now