Öncelikle bölümün kısalığından dolayı affınıza sığınıyorum artık yenisini yazma zamanı gelmişti bende bekletmek istemedim. Sorusu olanların duyuru kısmını okumasını rica ediyorum, okuyanlara ise beğenmeniz umuduyla birdahaki bölümlerde görüşmek üzere 👋
1.BÖLÜM
"Saat gece ikiydi ya da olacaktı. Tüm gücümle bilmediğim bir yere doğru sokak lambalarının ışıklarını takip ederek koşuyordum. Bir süre koştuktan sonra yorgunluktan gözüm kararmış çarptığım duvarın sarsıntısıyla yere yığılmıştım. O sırada önümde beliren tanımadığım siyah bir beden bana elini uzatmıştı. Elini tuttuktan sonrasını hatırlamıyorum sanırım korkudan bayılmışım sonra gözümü açtığımda buradaydım. "
"Peki gecenin o saatinde kimden kaçıyordun? "
"Onu tanımıyorum, sapığın biri. Aniden üzerime saldırdı bende kendimi savunmak yerine kaçmayı tercih ettim. "
"Bu çok ciddi bir durum polise gitmen senin için iyi olacaktır. "
"Yüzünü hatırlamıyorum etraf karanlıktı neredeyse göremedim bile. Zaten eski bir yere benziyordu kamera olacağını sanmıyorum."
"Anladım ucuz atlatmışsın diyelim. Her neyse geçmiş olsun verdiğim ilaçları düzenli olarak kullanmayı unutma. "
Tamam anlamında kafamı salladığımda yirmi beşli yaşlara yakın, uzun boylu, yeşil gözlü, siyah saçları dışarıdaki rüzgardan dağılmış, damarlı kaslarının üzerinde tuhaf dövmeleri olan genç bir adam girmişti içeriye. Muhtemelen evin sahibi olmalıydı.
"Kimden kaçıyordun? "
"Doktora anlattığım kişiden. "
"Neden yalan söyleme gereği duyuyorsun peşinde silahlı adamlar vardı, gördüm. "
"Madem gördün o zaman neden soruyorsun! "
"Sana neyden değil kimden kaçıyorsun dedim. Kimse bir kadını gecenin ikisinde durduk yere silahla kovalamaz. "
"Kötü bir şey var demek ki. Bunları bile bile neden beni kurtardın görselerdi seni vurabilirlerdi, yedi tane silahlı adama tek başına mı kafa tutacaktın?"
"Ben yalnız gezmem sen kendini düşün ve söyle ne istiyorlar senden. "
"Seni ilgilendirir mi!? Kurtardığın için sağol ama benim halledecek daha çok işim var. "
"Eğer seni kurtaran bensem ve şuan benim evimdeysen evet ilgilendirir. Burada biraz düşünde aklın başına gelsin. "
Dediğinde kapıyı kilitleyip odadan çıkmıştı. Gelmeyeceğinden emin olduğum anda üstümü aramaya başlamıştım o sırada zarfın olmadığını fark ettim.
"Kahretsin! "
Sinirle bağırdığımda geri çekilip odada duran tek kişilik yatağın üstüne oturdum nasıl düşürmüştüm onu. Bir yandan etrafı süzerken içimden lanet okumaya devam ediyordum. Tek kişilik yatak, içi boş fakat bir kişiye anca yetecek kadar küçük dolap ve masa. Banyo bile odaya bağlıydı, burada olan herşey bir yabancıya göre ayarlanmıştı bunun sebebi misafirperverliği olmayacağına göre beni salmamakta kararlıydı fakat ne istiyordu.
Kafamı grinin koyu tonlarından biriyle özenle boyanmış duvarlardan boyu yerden tavana kadar uzanan cama doğru çevirdiğimde dışarıdaki korumaların farkına varmıştım. Artık niyetini anlıyordum. Bu da Adnan’ın düşmanlarından biriydi ve beni ona karşı kullanmak istiyordu. Kapıya yapıştığımda tüm gücümle bağırıp yumruklamaya başlamıştım.
"Seninle konuşacaklarım var! Buraya gel! Hey beni duymuyor musun insan! "
İnsan ne? Adı neydi ki şimdi bunun.
"Dövmeli bey! "
Dediğimde beklemediğim an kapı açıldığında kafamı çarpmış üstüne birde duvarla arasına sıkışmıştım.
"Yavaş olsana be! "
"Ne işin var orada kapının oraya doğru açılacağını hesaplayamıyor musun. "
"Hem suçlu hemde güçlü şuna bak! "
"Ne istiyorsun uzatma. "
"Onunla bir derdin olduğunu biliyorum."
"Kiminle? "
"Beni kovalayan adamların ele başı Adnan. "
"Uydurma bir derdim yok. "
"Öyleyse beni neden salmıyorsun, ne istiyor olabilirsin benden? "
"Sadece öğrenmek. Mafya’yla senin gibi bir kızın ne işi olur. "
"Anlatırsam salacak mısın. "
"Hayır."
"Şakamı yapıyorsun sen! "
"Muhtemelen yerini biliyorlardır burası senin için bilinsen bile başına birşey gelemeyecek tek yer. "
"Neden bu kadar umursuyorsun beni dün gece karşılaşmasaydık zaten orada ölecektim. "
"Seninle alakası olduğunu düşünmeyi kes çünkü artık onun tek düşmanı sen değilsin seni kurtardığım için bunun intikamını almayı isteyecek. "
"Ben burada hapis mi kalacağım hep? "
"Güvenimi kazanıp kaçmayacağına emin olduğum an çıkarsın. Şimdi ben aşağıya iniyorum sende beni bir daha dövmeli bey diye çağırmıyorsun. Sarı kız. "
"Sarı kız mı? O inek ismi, sen beni hayvana mı benzetiyorsun!"
Sinirle gözlerimi belerttiğimde umursamaz şekilde odadan çıkmıştı. Sıkıntıdan ölmek dışında ne yapabilirdim burada. Oda ne kadar geniş olsa da ferah değildi güneş almaması insanın içini boğuyordu. Bir şekilde çıkıp dün gece koştuğum yerleri aramam lazımdı nerede düşürmüştüm zarfı. Bu kadar yaklaşmışken elimden kayıp gidemezdi.
Camdan atlayamazdım, bulunduğum yer villanın ikinci katı bile olsa gereğinden fazla yüksekteydi. Güvenini kazanmayı beklesem o zarf kim bilir kimin eline geçerdi bir gece bile yeterince fazla süreydi kaybolması için. Uyumaktı en iyisi delirecektim yoksa. Yatağa uzanıp gözlerimi kapattığımda ne kadar zorlansam da uyumayı başarmıştım bir süre sonra.
•••
"Adnan bey bakın çok uğraştık fakat tam yakalayacakken birden gözden kayboldu."
"Bir kızı yaklayamadınız illa onu ben bulacağım öyleyse siz ne işe yararsınız!"
"Haklısın beyim affet. Peki şimdi ne yapacağız. "
"O bana lazımdı yakalayıp tıkacaktık bir yere ama ailesinin yerini öğrendi zarfı çoktan okumuştur."
"Sormak haddime değil de öğrense ne olacak ki patron? "
"Babası eski iflas etmiş bir arkadaşım. Kızını ondan iyi okullarda okutacağım diyerek aldım. Aradan tam altı yıl geçti kız şimdi çoktan meslek sahibi olacaktı ama okuldan aldırdığım yetmezmiş gibi birde ajan olarak kullandığımı öğrenirse elindeki cinayet videosunu polise verir sende dahil olmak üzere hepimiz hapise gireriz. Tek bir çare var. "
"Nedir? "
"İnatçılığının başına bir şey açacağını söylemiştim Ada hanım ama sen kendi bildiğini okumaya devam ettin."
Sessizce mırıldandıktan sonra meraklı bakışlarla ona bakan adamına geri dönmüştü.
"Arif bütün kamera kayıtlarına bakın, babası yaşayan bir hayırsız evlat olarak bilecek ama biz kızı öldüreceğiz. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYANIN HİZMETÇİSİ
AdventureBir kız zeki ve asi. Bir mafya sert ve tek ailesi olarak gördüğü ablası dışında herkese merhametsiz. "Umutlarımı yok ettin, hislerimi teninden birer birer çekiyorsun. Söyle bana sevdiğim, sahiden benden bu kadar nasıl nefret ettin?" #Başlangıç ➡ 22...