MH5

49.8K 1.6K 532
                                    

5.BÖLÜM

"Aa benim küçük kızın fuları değil mi o?"

Diye dalıvermişti Ayşe hanım içeriye. Araf’ın sinirli bakışları masada ki fulardan kadına dönmüştü.

"Büyük kızım otuzlu küçüğü Ada’yla yaşıt, her ne kadar kardeş olsalarda büyüğü sevmez ama küçüğü pek sever böyle süslü şeyleri. Geçen evden bana kıyafet getir demiştim o gün düşürmüş burada demek. "

Ayşe hanımın sözü bitince bulduğum fırsatla kendimi korumuştum.

"Aklını okumama gerek yok Beyefendi bakışlarından zaten anlayabiliyorum. Ne kadar da meraklısınız benim buradan kaçıp bi entrika çıkarmama. "

"Seni gözüm tutmuyor dikkatli ol. "

Dedikten sonra mutfaktan çıktığında sertçe yutkunmuştum. Elbette beklediğim şey özür değildi. Sadece dikkat çekmemek için bir nebze güven sağlamak istiyordum.

Ayşe hanım dışarı çıkan Araf’ı yolcu ederken arkalarından baka kalmıştım. Kısa sürede gönderdikten sonra tekrar mutfağa geldiğinde ise yüzümde ki şaşkın ifadeye bakıyordu.

"Al onu sakla. Kolay kolay da takma, görürse Ayşe abla hediye etti dersin. "

"Neden kurtardın beni, yada nereden anladın ortada bi olayın olduğunu? "

"Senin yemeğini ben yaptım. Üç gündür yukarıda kilitlisin, daha öncede hiç görmedim seni. Sabahta boynun da fuları yoktu anladım bi durum olduğunu. Eğer araya girmeseydim kötü şeyler başına gelebilirdi. "

"Nasıl yani döver miydi? "

"O kadına, küçüğüne yada bi dostuna el kaldırmaz ama sinirlenince yapacaklarını da kimse bilemez. "

Amacı uyarmak olsada ukala hareketlerini bir yandan övüyor gibi gözükmesi sinirimi oynatmıştı.

"O kim! Ne yapabilir ki bana. "

"Seni boşu boşuna yukarıda tutmaz vardır bi sebebi o sebebi de kullanır öyle üzer seni. "

"Bir insanı üzmek için zayıf noktasını kullanmak mı? Acınası doğrusu. "

"Anlıyorum sinirlisin ama bunları sakın yüzüne söyleme. "

"Söylemem zaten nasıl olsa yakında kurtulacağım. Sizede teşekkür ederim malzemeler için ben işimi yapayım."

Kadın tamam anlamında kafasını sallayıp mutfağı terk etmişti. Yaptığım yanlıştı sanırım. Kadının patronundan hoşnut bir tavrı vardı, ben ise az önce beni kurtaran kadına fazlasıyla sert çıkışmıştım belki de tek amacı gerçekten yardımcı olmaktı.

Bilmiyorumdum. Kafam karışıktı kimseye güvenesim gelmiyor, bir dakika sevdiğimi ikinci dakika kötü amaçlı olduğu için kenara atıyordum. Atmamalıydım aslında kısa yada uzun belli bir süre burada oldukça konuşacak insana ihtiyacım olacaktı.

Köpüklü sudan çıkarttığım sarı bezi sıktıktan sonra başlamak için yer ararken bir şey fark etmiştim. İyi de zaten temizdi ya burası. Sıkça kullanılmasına rağmen dolaplar da parmak izsiz, ocakta bir su damlacığı yok, tencereler ise yerli yerinceydi. 'Anlamak çok zor bu zenginleri gerçekten" diye kendi kendime söylenmiştim.

Etrafıma bakınmaya devam ederken Ayşe hanım gelmişti.

"Şimdi sen yapacak iş arıyorsundur. Telaştan ben sana söylemeyi unuttum bu akşam Araf’ın ablası gelecek kutuda ki bardakları ve tabakları güzelce yıka sonra salondaki masaya diz. Aman diyeyim sakın iz kalmasın yoksa bir hafta kurtulamayız çenesinden. "

MAFYANIN HİZMETÇİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin