↑5↓

648 95 30
                                    

Jin'in söyledikleri ile gözlerini kocaman açtı Taehyung. Jin ise dediklerini yeni yeni fark ederken, arkasına döndü ve oradan hemen uzaklaştı. Neden ağzından böyle bir cümle dökülmüştü? "Neyse.." dedi Taehyung'dan oldukça uzak bir yere kaçtıktan sonra. "Artık görevim bitti." Gülümsedi ve başını kaldırıp, karamsar geceyi aydınlatan Ay'a bakındı.

*

Evine giren Jin elindeki poşeti tezgaha bıraktı ve sıcak su kaynatmak için ocağın olduğu tarafa gitti. Hala daha aklında Taehyung vardı. Neden ki? Onun içinde bulunduğu durum neden Jin'i ağlatacak kadar üzüyordu ki? Kendine sorduğu soruların cevabını bilmeyen Jin, poşetin içindeki ramen kutusuna sıcak suyu döktü ve dalgın dalgın yemeye başladı. Ağzına koyar koymaz geriye sıçramış ve arkasındaki mutfak masasına belini vurmuştu. Sinirle iç geçirdi ve belini ovdu. Hemen yemeğini zıkkımlanıp uyumak istiyordu.

Lavabodaki; tabak, çanakları da yıkayan Jin kollarını havaya kaldırıp esnedi ve masanın üzerindeki telefonundan saate bakındı. Oldukça geç olmuştu haliyle. Telefonunu aldığı gibi odasına girdi ve kapısını kapadı. Uzun bir zamandır böyle yatıyordu. Kapısını kapamasına sebep olan olayı uzun zaman önce unutmuştu. Sadece alışkanlık olmuştu. Yalnız yaşadığı bu evde, sessiz ortamda yatabilmek için(?) kapısını kapıyordu.

Telefonunu yatağının yanındaki beyaz renkteki komidine koydu ve açık kalmış gece lambasını örterek, başını da yastığa koydu. Uykunun kollarının kendisini çekmesi uzun sürmemişti. Uykuya dalan Jin gözlerini açtığında yine büyücünün olduğu ortamdaydı. Siyahlar içindeki büyücü hala daha korkunç ve gizemliydi. Acaba kendini Jin'e ne zaman ifşa edecekti? Belki de hiç etmeyecekti. Gerçi bu durum Jin'in umrunda değildi. Sadece sevdiği kıza kavuşmaktı amacı.

"Artık bitti, öyle değil mi?"

Diye bir soru yöneltti Jin büyücüye. Büyücü ise sadece kahkaha attı ve görünmeyen dudaklarının arasından "Hayır." sözcüğü döküldü. Artık şakalandığını düşünmeye başlayan Jin, sinirle ellerini beline koydu ve alayla ağzını açtı.

"Sen ciddi misin?"

"Taehyung seni seviyor."

"Ne?"

Anlamamazlıktan gelen Jin'e uzun bir süre bakındı ve yeniden tekrarladı cümlesini büyücü.

"Taehyung seni seviyor."

"Bundan banane?"

Diye sordu bu sefer de Jin. Herkes herkesi sevebilirdi. Mesela kendisi de bir kızı seviyordu ama kız onu tanımıyor hatta umursamıyordu bile.

"O kadar basit değil."

Diyerek bir açıklama sundu büyücü.

"Senin yalanın yüzünden kendisini sevdiğine inandı ve karşılıklı olduğunu düşünüyor."

Büyücü açıklamasını bitirdiğinde gözlerini açarak, huzursuz bir sabaha uyanmıştı Jin. Neden işler daha da karmaşık bir hal alıyordu? Lanet olsun ki erkeklerden hoşlanmıyordu!

Saçlarını yolacak kıvama gelen Jin, en sonunda kendini evden attı ve sert adımlarla Taehyung'un çalıştığı dükkana doğru ilerledi.

Bu iş bugün bitecekti!

Büyücünün Laneti ♤taejinTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon