medya ile okuyabilir, bittikçe başa sarabilirsiniz çok çok hoş,,
iyi okumalar 💛
+
Pratik yapmaktan yorulan bedenime izin vermek için kendimi yere atarken terlemekten suratıma yapışan saçlarımı yukarıdan toplayıp at kuyruğu yapmıştım. Yiseul ise kendini bu proje için daha çok zorluyor, yorulsa da direniyordu. Bu kadar çok zorlamasını anlamıyordum, bu kendi promosyonumuz bile değildi.
Wendy ve Kai sunbae de benim gibi yere oturduktan sonra onlarla konuşmamak için elime telefonumu aldım, nedense bu şirketteki insanlara adapte olamıyordum bir türlü. Ayrıca Wendy sunbae Yeri sunbaenin arkadaşıydı ve ben sarhoş olduğum gün Yeri sunbaeyleydim.
Kai sunbae Yiseul'a artık mola vermesi gerektiğini söylerken yeniden ayağa kalktım. "Yiseul, zor bir şey yapmıyoruz. Kareografiyi öğrendik sayılır yarın bir daha geleceğiz zaten."
Diğerleri de beni onaylarken telefonuma yeniden bakmıştım. "Maria, BTS'in geri dönüş yaptığını duydum. Onları tebrik et."
Kai sunbaeye baktım. Ona Yoongi sunbaenin bu haldeyken ne geri dönüşünden bahsettiğini sormak istiyordum ama yaptığım sadece gülümsemek olmuştu. "BTS geri dönüş yapmıyor ki."
Wendy sunbae telefonunu bana çevirirken dikkatlice Bighit'in sayfasına baktım. "Ama şirketiniz çoktan fotoğrafları ve şarkı listesini koymuş."
Tepki vermedim, şirketin doğru düzgün bir şey yaptığına tanıklık etmemiştim. Bu yüzden şaşırmadım.
"Anlaşılan haberin yoktu."
"Yoktu," dedim.
"Ama sen Yoongi sunbaeyle çıkmıyor muydun Maria?"
Kaşlarım havalanırken aklım birden dün geceye gitmişti. Yanaklarım alev almadan Yiseul'ın yanına hızlı adımlarla gittim. "Hadi artık," dedim kollarından tutup dans etmeyi kesmesi için. "Yurda dönelim."
"Maria, çok isteksizsin," dedi oflayarak. "Ne var yani şurada biraz daha pratik yapmamda?"
Pes edip kollarından bıraktıktan sonra içeriye giren sürüye baktım. Super Junior bize doğru gelirken gözlerim istemsizce Donghae sunbaeyi aramıştı. Onu gördüğümde ise Siwon sunbaeye fısıltıyla bir şeyler anlatıyordu, ardından bana bakmışlar ve onlara baktığımı görünce de yeniden konuşmaya başlamışlardı. Yanaklarımı şişirip bakışlarımı etrafta gezdirdim, onunla aynı ortama girmek artık beni geriyordu.
Yesung sunbae bize el sallarken en sonunda Yiseul da dans etmeyi kesmişti. "Sıkı çalışıyorsunuz kızlar, ne yaptığınıza bakmak için geldik."
"Evet," demişti Donghae sunbae. "Şu dansı bir de bizle yapmanızı istiyoruz." Gözlerimi devirdim, kesinlikle bu projeye ben dahil olmamalıydım.
"E öyleyse başlayalım mı?"
•
Karnım açlıkla guruldadığında masada duran ağzına kadar dolu olan tepsime baktım. Bu kadar fazla şey yememiz yasak olsa da yiyip de kilo almayan tiplerdendim, olsa olsa suratımda bir tane sivilce falan çıkardı.
Kafeteryaya giriş yapan Hoseok ve Jungkook sunbae beni gördüklerinde bakışlarımı yeniden tabağıma çevirdim ve kendimi yemeğe adadım. Jungkook sunbaeden olabildiğince kaçmak istiyordum, beni ürkütüyordu. Aynı zamanda Taehyung sunbae de öyle.
Önümdeki sandalye çekildiğinde dudaklarımı dişledim, benimle aynı masaya oturmuşlardı. Gergince gülümseyip önlerinde selam vermek amaçlı eğilirken Jungkook sunbaenin itici bakışları üzerimdeydi. Hoseok sunbae ise bana tüm neşesiyle gülümsemişti.
