14. bölüm

2.4K 193 49
                                    

Baekhyun, Chanyeol gelene kadar sıklıkla geldiği bu pastaneyi tekrar tekrar inceledi. O kadar çok incelemişti ki her yeri ezberlediğini düşündü. Saniyede 10 defa kapıya bakmakdan boynu ağrımıştı.

Her kapı açılışında kalbi teklediği için kendine kızdı. Bu kadar yalnız kalmayı tercih etmeseydi, insanlara bu kadar uzak kalmasaydı şimdi Chanyeol ile buluşurken heyecan yapmazdı. Onun için normal biri olan biriyle buluşurken neden heyecan yapıyordu? Neden bu kadar kalbi tekleyip, avuç içleri terliyordu?

Chanyeol gelene kadar bir bardak kahveyi bitirmişti. Her kapı açılışında Chanyeol olma ihtimaline karşı rezil olmamak için avuç içlerini siyah kot pantolonuna sildi. Sıcaktan mıdır yoksa heyecandan mıdır sıcak basmıştı. Kot ceketini sandalyesine astı. Şimdi buz mavisi, yakalı bir kazakla kalmıştı. Saçlarını özensiz taradığı için utandı. Chanyeol bu kadar kendine özenmişken o umursamamıştı bile. Uzun parmaklarıyla tarayıp şekil verdi saçlarına. Sandalye de rahatsızdı. Duramıyordu durduğu yerde. Chanyeol'ü saatlerce bu sandalyede beklettiğini hatırladı. Tekrar pişman oldu. Keşke o gün öyle yapıp uzatmasaydım diye düşündü ama bugün telafi edicekti. Chanyeol'ü görücekti.

Kapıda ki çan tekrar çaldı. Baekhyun meraklı gözlerini kapıya çevirdi. Kapıda 1.80 boylarında, siyah uzun kaban giyinmiş ve kırmızı atkı takmış birisini gördü. Kapıdan giren çocuk iri gözleriyle küçük pastaneyi taradı. Gözleri Baekhyun'un gözlerini bulduğunda Baek'e kalp eriten bir gülümseme sundu.

Baekhyun tekleyen kalbinin durduğunu hissetti bir anda. Chanyeol masaya gelene kadar gözlerini ayırmadı gözlerinden. Onunda hali Baekhyun'dan farksız değildi. Hadi Chanyeol'ün hali belli aşıktı, Baekhyun'a ne oluyordu?

Baekhyun bunu insanlarla olan ilişkisine bağladı. Chanyeol yeni tanışcağı ilk defa yüzünü gördüğü biriydi bu yüzden heyecanlanıyordu. İnsan ilişkilerinde iyi olmadığı için heyecan yapmıştı. Evet, kesinlikle nedeni bu olmalıydı. Chanyeol oturmadan önce atkısı ile kabanını çıkardı. Krem rengi gömleği ve siyah kumaş pantolonuyla kalmıştı. Baekhyun'un karşısındaki sandalyeye oturdu.

"Selam, Baekhyun."

Chanyeol kepçe kulaklarına kadar gülümsüyordu. Baekhyun cevap vermeyi unutarak sustu. Sonra sirkelendi ve "Selam." demeyi başarabildi. İkisi de susuyordu. Ne konuşcaklarını düşünüyorlardı.

Chanyeol, Baekhyun'u inceledi. Koyu turuncu saçlarına, gözaltında ki siyah halkacıklara, küçük burnu ve renkli dudaklarına baktı. Parlak renkli dudaklarına bir şey sürmüş olabilceğini düşündü. Giyiniş tarzı ve davranışlarıyla Chanyeol için sıradan bir genç erkekti. Aslında ergendi. Ama onun için özel bir genç ergendi.

Bu sırada Baekhyun'da Chanyeol'ü inceliyordu. Onu ilk görüşüydü. Bu yüzden onu incelediğini saklama gereği duymuyordu. Hoş, Chanyeol bu durumdan memnundu. Siyah saçları, iri çekik gözleri, beyaz teni ve dudağının kenarında kalan yara izi ile fazla dikkat çekici gözüktü Baek'e. Krem rengi gömleği ve siyah kumaş pantolonu ile fazla eskici diye düşündü.

Gözü masadaki ellerine kaydığında bir şey farketti. Sağ elinin serçe parmağında iki nokta olarak kırmızı ve toz pembe oje gördü. Gördüğü an kaşları çatılmıştı ama şimdi ona komik geldi. Yüzünden belirsiz bir gülümseme geçti.

Chanyeol, Baekhyun'un baktığı yere baktı. Odağı serçe parmağıydı. Chanyeol gülüşü altında ezildiğini zannetti. Utançla avucunun içine sakladı serçe parmağını. Baekhyun "Yakışmış." dedi gülerek. Kötü hissetmesini istemiyordu.

Chanyeol sesini duyunca parıldayan gözlerini Baek'e çevirdi. Chanyeol de gülümsedi. Az önceki eziklik hissi gitti. Baek'in onun hakkında ne düşünceğine o kadar kafa yormuştu ki, davranışlarını yanlış yorumluyordu. "Kardeşim yakışcağını söylemişti. Beğenmene sevindim."

Yüzünde her zamanki çocukluk ruhu vardı. Gözleri parlıyordu. "Kardeşin mi var?" Baekhyun onun şımarık ve fazla sevgiyle büyüyen zengin tek çocuk olarak hayal ediyordu hep. "Evet. 7 yaşında bir kız kardeşim var. İlk buluşmada güzellik önemliymiş. Sevgilimin bunu beğeniceğini düşündü heralde." Serçe parmağını göstererek "Galiba beğendide." Chanyeol yine sırıtıyordu.

Baekhyun anlamamıştı ama bozuntuya vermedi, gülümsedi. Chanyeol neden sevgilisinden hiç bahsetmemişti? Chanyeol onun bu şaşkın halini çok seviyordu.

Baekhyun'un ince uzun parmakları Chanyeol'ün yüzünde ki yara izine gitti. Chanyeol acıyla geri çekildi. "Kanıyor." Hemen masada ki peçetelerden alıp yaradaki kanı özenle sildi Baekhyun. Taze yara fazla gülmekten gerilmişti, dayanamayıp kanamıştı. Chanyeol telaşla peçeteyi aldı ve görevi üstlendi. "Gelirken fazla hızlı hazırlandım sanırım." dedi yine gülerek.

Zaten karşısında Baekhyun varken normal durması mümkün değildi. "Bu kadar özenmene gerek yoktu." Baekhyun da gülmeye çalıştı. Chanyeol bu kadar iyi davranırken kendisinin ukala gibi gözükmesini istemezdi. Giyim tarzını eski bulsada beğenmişti. Tırnağında ki oje Chanyeol'ü gözünde sevimli kılmıştı. Kardeşini seven sevecen bir abi olduğunu düşünmek Baek'i tebessüm ettiriyordu. Yarayla alakalı hüzünlüydü. Keşke sıkıştırmasaydı Chanyeol'ü.

"Geçer boşver." dedi. Baekhyun'un onu düşündüğü fikri hoşuna gitti Chanyeol'ün. Daha çok güldü. "Tamam, fazla sırıtma Chanyeol. Yaran yine kanayacak." Chanyeol zorla yüzündeki salak gülüşü düzeltti.

Kalbi fazlasıyla hızlı atıyordu. Chanyeol karşısında büyülenmişti. Baekhyun yanaklarının kızardığını hissetti bakışlarını kaçırdı. Acilen atmosferi değiştirmeliydi. İlk tanıştığın insana ne sormalıydın? Chanyeol Baekhyun'un zor durumda olduğunu anladı ve konuşma açmaya çalıştı. "Pasta yemek ister misin?" diye sordu ama soru ağzında gevelendi. Chanyeol pot kırdığını düşündü. Ne vardı bunu sormakta? Bunu bile beceremiyordu.

"Olur, neden olmasın." Baekhyun kişiliğine göre fazla nazikti yada saygılı. Hemen birer dilim pasta söylediler. Yanınada portakal suyu. Pastaları geldiğinde Baekhyun Chanyeol'ü durdurdu. Chanyeol şaşırsada bekledi. Cebinden bir mum çıkardı. Cebinde çatlayan mumu Chanyeol'ün pastasına dikti. Çalışandan aldığı çakmak ile mumu yaktı.

Chanyeol soran bakışlar atıyırdu karşısındaki küçük çocuğa. "Doğum gününü mahvettiğim için özür dilerim Chanyeol. İyi ki doğdun!"

Fazla neşeli ve abartlı olan bu iki kelimeye ikiside şaşırdı. Ama Chanyeol mutlu olmuştu. Gözleri parlıyordu. "Ya! Baekhyun!" Bir yandan bağırırken diğer yandan 32 diş gülüyordu. Muma üflemek üzereykem acı ile yüzünü buruşturdu. Baekhyun hızla masadaki peçeteyle Chanyeol'ün yarasına uzandı. "Gerizekalı!"

Ya! Byun Baekhyun! [Texting]\ChanBaekWhere stories live. Discover now