19. bölüm

1.8K 152 7
                                    

Chanyeol açık camı biraz daha itip kendini içeri attı. Ses çıkarmaması gerekiyordu ama sırt üstü düştüğü için küçük bir inleme kaçtı ağzından. Gözlerini kapatıp dişlerini sıkarak sırtındaki acının geçmesini bekledi. Yanağına bir kaç damla su düştü. Korkuyla gözlerini açtığında beyaz tavan ve turuncu bir kafa gördü. Baekhyun yukarıdan Chanyeol'ün iyi olup olmadığını kontrol ediyordu. Chanyeol gözlerini kocaman açmıştı. "Ha?!" Hemen kendini düzeltip duvar kenarına yaslandı. Şimdi üzerinde sadece bel altını kapatan bir havluyla ona bakan Baekhyun'u görüyordu.

Saç uçlarından akan su boynuna ordanda yeni kas oluşmaya başlamış vücuduna akıyordu, son durağı olan havluya değmeden önce ışıldayıp öyle veda ediyordu. Chanyeol bu manzara karşısında yutkundu. Gözlerini Baekhyun'un çıplak, parlak teninden ayıramadı. Baekhyun gözlerini kaçırıp boğazını temizledi. Dolaptan bir baş havlusu alıp yatağa oturdu. Saçlarını kuruturken ne diyeceğini düşünüyordu. Chanyeol ise sırtının acısına hâlâ yerinden oynayamıyordu, cam baya yüksekte kalıyordu ve kontrol etmeden atlamıştı.

Chanyeol gözünü Baek'den ayırmıyor, ona bakması bekliyordu. Baekhyun ise gözlerini yerde sabit tutuyordu. En sonunda sessizliğe dayanamayıp Chanyeol'e baktı. "Bu kedi baya sinirliymiş." dedi Chanyeol sonunda bakışlarını yakalamıştı.
"Gerçekten mi?! Yani bu mu?! Açıklama yapacak mısın?! Çünkü ben baya merak ediyorum Baekhyun!" Baekhyun yüksek sesle irkildi. Bakışlarını tekrar halıya indirdi. Bunu beklemiyordu. Ne yaparsa yapsın Chanyeol hep alttan alıp ona gülümsemişti ama şimdi farklıydı. Chanyeol kızgın olduğu için değil kırıldığı için bağırıyordu.

"Yalan söylemeni gerektirecek ne vardı çok merak ediyorum. Beni mi görmek istemiyorsun? Zaten son günlerden tüm mesajlarımı tersledin, meşgulüm dedin, görüldü attın. Hiç bir kere bile üzerine geldim mi?! Sınav haftası dedim rahatsız etmedim, streslisin diye hediye vermek istedim. Şimdi olana bak, beni görmek istemiyorsan söyle Baekhyun. Bu kadar peşinden koştuğum yeter!" Yerde olan bakışlarını korkakca Chanyeol'e dikti.

"Ben o günden sonra, o şeyde-" Durdu, derin bir nefes alıp tekrar devam etti. "Chanyeol bak nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Söylemeyi istiyor muyum onuda bilmiyorum o yüzden bi süre bir şey söylemeyeceğim. Anlayacağını düşünüyorum."

Chanyeol yine onu affedip dinlemek istedi. Bu sefer yapmamalıydı hızla ayağa kalktı. Sırtında ki acı yüzünden bir kere daha inledi. Nefes alırken göğüs kafesi acıyordu. Baekhyun acısını anladığı an telaşla ayağa kalktı ve kolundan tutup yatağa oturttu. "Kabanını çıkar hemen geliyorum." dedi ve odadan çıktı.

Chanyeol dediğini yapıp kabanını çıkardı, şimdi beyaz tişörtüyle kalmıştı. Baekhyun küçük bir tüp kremle Chanyeol'ün arkasına oturdu. Tişörtünü yukarı kaldırıp sırtına baktı. Chanyeol ne yapacağını anlamıştı, hızla tişörtünü indirip ayağa kalktı. "Gidiyorum." dedi ve kabanını alıp kapıya yöneldi. Dar kolidordan kapıya ulaşmaya çalışan Chanyeol'ün peşinden koştu. Kolundan tutup kendine çekti. Kendinden iri bu adamı bu kadar hızlı çekmesine şaşırdı. Chanyeol geriye doğru sendeledi ve Baekhyun'a yapıştı. Kısa çocuk duvar ve Chanyeol arasında sıkıştı kaldı. Ne Chanyeol geri çekildi ne Baekhyun oradan kurtulmaya çalıştı. "Sırtına krem sürmezsem ağrın olabilir. Sürmeme izin ver." Gözlerini kırpıştırarak kaçırdı.

Chanyeol derin bir nefes aldı. Burnuna gelen kahve kokusu ile gözlerini kapattı. O pembe dudakları tekrar öpmek istese, isteği yine gerçekleşir miydi?
Yavaşça Baekhyun'un yüz hizasına indi. Bir kolunu Baekhyun'un çıplak ince beline sardı. Gözlerini açmadan da dudağının nerede olduğunu hissedebiliyordu. Yavaşça yaklaştı, Baekhyun onu yine öper miydi? Hem bu sefer uzanmasınada gerek yoktu Chanyeol onun için eğilmişti.

Baekhyun Chanyeol'ü itip kolunun altından yana kaydı. Chanyeol ifadesizce bakıyordu. Dudağının kenarını kemirdi, kolundan çekip yatağa otutturdu. "Kremi sürdükten sonra gidersin." Arkasına geçip sırtını ortaya çıkarttı. "Neresinin acıdığını bilmiyorum o yüzden bazı bölgelere bastıracağım, acırsa söyle." Baekhyun sırtına eliyle baskı uygularken konuştu. "İz kremi almanı söylemiştim. Yaranın izi kalıcak." Chanyeol cevap vermedi, aklı hâlâ koluna sardığı sıcak, ıslak, çıplak bedendeydi. Birden hissettiği acıyla ses çıkardı. Baekhyun nazikçe kremi sırtına, acıyan yere sürdü. Dikkatli bir şekilde tişörtü aşağı indirdi. "Doktor olmak isteyen çalışkan biriyle arkadaş olduğum için çok şanslıyım(!)" Sesinde ki sinirle 'arkadaş' kelimesini vurguladı. "Arkadaşlar birbirine yalan söylermiş demek ki!" İkisi de oldukları yerde duruyordu. "Doğru değil ama yinede, arkadaşlar birbirlerini öpmezler Chanyeol." dedi Baekhyun. Chanyeol yavaşça Baek'e döndü, pembe dudaklarına baktı.

Yavaşça üzerine eğilip sırt üstü yatağa yatırdı. Baekhyun'un tepkisini ölçtü, karşı gelmiyordu. Yatağa yatmış bedene yaklaştı, dudaklarını dudaklarına bastırken vücudunu havada tuttu. Bir eliyle yataktan destek alırken diğer eli Baekhyun'un sırtına uzandı.  Baekhyun itmiyordu yada karşılıksız durmuyordu. Chanyeol dudağını değdirdiği an karşılık vermişti. İlk öpüştüklerine göre daha hızlı ve istekli öpüşüyorlardı. Bir an olsun ayrılmadılar, nefes alamadılar. Dudaklarıyla yarışıyor, sinirlerini birbirlerinin dudaklarından alıyolardı. Chanyeol'ün eli beline indi. Baekhyun ise omuzlarını tutuyordu.

Birden hızlıca omuzlarından itti. "Chanyeol..." hızlı nefes alıyordu, göğsü bir inip bir kabardı. Nefesini azda olsa düzene soktu. Beyaz yüzü kızarmıştı. "... yapma." Gözlerini Chanyeol'ün gözlerine dikti. Chanyeol üzerinden kalktı ve kapıya yöneldi. Bu sefer onu tutan peşinden giden biri yoktu. Koridorun ortasına düşen kabanını aldı ve kapıyı kapatıp evden çıktı. Baekhyun yatakta doğrulmuş, gidişini izlemişti. Bir zaman öyle kaldı. Açık camdan gelen sopuk rüzgarın Chanyeol'ün ellediği yerleri yaktığını hissetti, irkildi. Ayağa kalkıp açık camı örttü. Aklı çok karışıktı. Perdeyi çekerken yerdeki kırmızı kurdeleyle süslenmiş, siyah kutuyu gördü. Derin bir iç çekerek perdeyi kapattı.

Ya! Byun Baekhyun! [Texting]\ChanBaekWhere stories live. Discover now