93 13 13
                                    

Bizler büyürken kendimizle ilgili bir imaj yaratırız.
Hem ailemiz hem kültürümüz, kendimizle ilgili bir algı üretmemizi sağlar.
Buna hayalet benlik denir.
Hayalet benlik durmadan düşünür ve çoğu zaman düşündüklerini gerçek zanneder. Bu hayalet benlik aynı zamanda egodur da.
Ego için şimdiki zaman yoktur, önemli de değildir.
Geçmiş­ten, gelecekten beslenir.
İnsan kendi egosunun şimdiki zamanla
ilgilendiğini düşünür ama ego geçmişte ürettiği ve kemikleştirdiği hayalet benlik algısıyla bakar.
Yani şimdiki zamandaki olayları geçmiş zaman penceresinden seyreder.
Bu durum bizi sürekli acıda tutar.
Bu durumu istemeyerek yaparız.
Sık sık kararlar alırız ama her defasında
acı beden kazanır.
Yapmamız gereken zihnimizi kendi kontrolümüze alıp acı bedenle olan bağını kesmektir.
Bunun için ilkbaşta zor bir sürecin bizi beklediğini kabul etmeliyiz.
Kendimizi kandırmadan ödeyeceğimiz bedeli bilmeliyiz.
İlk önce zihnimizin güçlü olması, savaşçı olması şart, çünkü zihin şimdiki zamanı reddeder.
Şimdiki zamanı sağlam bir zihinle ne kadar yoğun ve ne kadar istikrarlı yaşarsak, ancak o zaman acı bedenden uzaklaşırız.
Acı bedeni güçlü kılan iki şey vardır: Geçmiş ve gelecek zaman.
Ama şimdiki zamanın gücünü, yoğunluğunu oraya koyduğunuzda acı bedenle olan bağınız zayıflayacak.
Acı bedeni olan insanlar geçmişi ve geleceği kendilerine sevgili yapmışlardır, hatta evlilerdir.
Şimdiki zamanla sıkı bir dostluğa ihtiyacımız var.
İşte bu dostluk kurulduğu zaman, düşman zayıflayıp yok olacak.
Yok olmasından kasıt, tamamen bitmesi
değil.
Sadece geçmişin ve geleceğin kötü duygularla şimdiki zaman hırsızı olmasına artık izin verilmeyecek.

CARPE DİEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin