8.Bölüm: YEMEK

69.8K 4.3K 4.4K
                                    

Annie - Anthonio


8. Bölüm: YEMEK

Giydiğim siyah gömleğin üstüne sevdiğim parfümlerden birini sıktım. Saatlerimi koyduğum çekmeceden, siyah kayışlı bir saat çıkardım. Telefonumu, cüzdanımı ve anahtarımı da aldım.

Karmen, onu şehre götürme isteğime sert çıkmıştı. Ancak sözünü hatırlatınca eli kolu bağlanmıştı. Korkuyordu ve bu akşam onun yanından bir saniye olsun ayrılmayacaktım. Kalabalığın ona zarar vermeyeceğini göstermem gerekiyordu. Bu akşam eğlenmeliydi.

Salona indim, sönük şöminenin karşısında oturdum. Yardımcı kadın ve kocası çoktan gitmişti ancak değişik kılıklı kuaför hâlâ Karmen'in yanındaydı. Bu kadar zamandır ne yapıyorlardı öyle?

Huzursuzlukla kıpırdandım. Ayağa kalktım, Karmen'in odasına çıkacaktım. Erken çıkmamız gerekiyordu, yol uzundu. Salonun çıkışına doğru yürürken sesler duydum, aşağı iniyorlardı.

Kuaförlerdi, Karmen hâlâ gelmemişti.

"Onu nasıl dışarı çıkmaya ikna ettin?" Benimle konuşan adama baktım. Bana saf şaşkınlıkla bakıyordu.

"Ederim ben." Cevabımdan pek hoşlanmamıştı, daha detay ister gibiydi.

"Ay beni de bu kadar yakışıklı bir şey çıkarmak istese ben de kabul ederdim," dedi eliyle ağzını örterek yandan yandan. Yanındaki kız da güldü.

Boğazımı temizledim. Aytaç devam etti:"Karmen uzun zamandır müşterim, bırak dışarı çıkmayı konuşmayı bile sevmez. Başarınızı tebrik ederim," dedi ciddileşerek. Sesini daha bariton kullanmıştı.

"Teşekkürler."

"Hadi bay şekerim, kendine iyi bak," dedi eski sesine dönerek ve birlikte evden çıktılar.

Sabırsızlıkla ayağımı yere vururken merdivenlerden ayakkabı sesi geldi. Merdivenlere yürüdüm, onu gördüm.

Koyu saçları dalga dalga salınıyordu. Her zamanki gibi dantelli bir elbise giymişti ama bu sefer çok başkaydı. Nefesimin kısa bir an kesildiğini hissettim. İnce topuklu ayakkabıları ahşap zeminde gür sesler çıkarıyordu. Bileğine kadife, kalın bir bileklik takmıştı. Bunu o değişik izler için yaptığını biliyordum. Geldi ağır adımlarla, karşımda durdu. Onu ilk defa makyajlı gördüm. Dudaklarında koyu kırmızı bir ruj vardı.

Güzel başını omzuna eğdi hafifçe. "Neden öyle bakıyorsun?" dedi hafif kızarmış bir şekilde. "Yakışmamış mı?"

"Çok, çok yakışmış," dedim tek nefeste. Gözlerime baktı, yutkundu. Utanmıştı yine, hemen gözlerini kaçırdı. Dudaklarımda oluşan gülümsemeye engel olamadım. Kapıya yakınlaştık birlikte. Birden durdu, arkasına baktı yutkunarak.

"Sorun ne?"

"Gitmemi istemiyor, çok sinirli." Ah, Haris doğru ya.

"Bana sözün var Karmen." Tedirgince uzaklaştı. Gördüğü şey onu ne kadar ürkütüyorsa makyajına rağmen renginin attığını fark ettim.

"Yapamayacağım, lütfen zorlama beni," dedi geri dönerken. Kolundan tuttum nazikçe.

"Karmen, neden hayatını etkilemesine izin veriyorsun?" Kolunu çekmeye çalıştı, bırakmadım. "Ona boyun eğme." Kararsızlıkla gözlerime baktı, ardından tekrar o boşluğa. Derin bir nefes aldı, kafasını dikleştirdi. "Güven bana, bir sorun olmayacak."

KALINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin