13.Bölüm: KABUS

42.2K 3K 782
                                    

Sleeping Pulse - The Puppeteer


13.Bölüm: KÂBUS

Tüm gece boyunca kâbuslar görmüştüm, fazla gerçekçi ve yoruculardı. Uyanmak istemiş ve uyanamamıştım, kâbuslarımın içinde mahsur kalmıştım. Uyandığımdan beri yeni yeni kendime geliyordum, üstümde kâbusların getirdiği karanlık ve hâlsizlik vardı. Ablamı görmüştüm, bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ama ben anlayamıyordum.

Yataktan doğruldum, komodinin üstünde duran bardaktaki suyu tek dikişte bitirdim. Ablamın sesi kulaklarımda yankılanıyordu. Aldığım nefes içimi yakarken kalktım yataktan, büyük cama çevirdim gözlerimi. Gün yeni yeni doğuyordu ama o kadar karanlıktı ki gece olduğunu bile düşünebilirdim. Tüm kara bulutlar üstümüze toplanmış gibiydi.

Lavaboya gidecektim ki dışarıda gördüğüm karartıyla durakladım, kafamı tekrar çevirerek hızla cama yürüdüm. Ormanın derinliğinde bir çift göz, ağaçların arasındaydı ve buraya bakıyordu. Kulaklarımda şiddetli bir çınlama baş gösterdi aniden ve aynı anda başıma, tüm vücudumu uyuşturacak bir ağrı girdi. Oradaki şey hâlâ bana bakıyordu.

Çıplak ayaklarımla çıktım odadan, aşağı indim ve evden attım kendimi ve ormana yürüdüm. Az önce gördüğüm ya da gördüğümü sandığım görüntüye yürüdüm koşar adımlarla. Ayağımın altında ezilen toprağın çamur halini hissediyordum. Ormanda ağaçlar dışında başka hiçbir şey yoktu, başımdaki ağrı şiddetlenerek arttı. Kulağımda fısıldamaya benzer bir ses vardı ancak anlayamıyordum.

Ellerim şakaklarıma gitti, gözlerimi kısa bir an yumdum. Geri dönmek için arkamı döndüm, biraz yürüdüm ancak yol yoktu. Sonsuz bir ormanın içindeydim. Baş ağrısı artık dayanılmayacak bir boyuta geldi ve dizlerim üstüne çöktüm acı içinde. Gözlerim kararırken tek gördüğüm şey bana doğru gelen parlak gözler, beyaz bir yüz ve ürkütücü bir gülüştü.

Gözlerimi zorlukla araladım, gözlerimin önüne anlayamadığım sahneler dolarken nerede olduğumu idrak etmeye çalıştım. Ormanda değildim, odamdaydım. Gün doğmuştu, gördüğüm her şey kâbus muydu? Yerimden doğruldum, üstümde gece giyindiğim pijamalarım vardı ve ayaklarımda çamur yoktu. Kâbus mu görmüştüm? Beynim allak bullaktı, boğazımda rahatsız edici bir kuruluk vardı.

Çok gerçekçiydi. Ter içinde kalktım yatağımdan, kendimi direkt duşa attım. Soyundum ve serinlemek için soğuk suyun altına girdim. Su saçımdan aşağı hızla kayarken yorgunlukla kafamı duvarın soğuk fayanslarına yasladım. Bana bir şeyler oluyordu ve ne olduğu hakkında zerre fikrim yoktu. Ruhumun bedenime ağır geldiğini hissediyordum, artık taşıması daha güçtü ama hafifletmek için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Yumduğum gözlerimi açtım ve o an ayaklarımdan akan çamuru fark ettim. Gözlerimi ovuşturarak daha dikkatli baktım, bu sefer çamur yoktu hatta su bile tertemizdi.

Hızlı bir duşun ardından çıktım banyodan, üstümü giyindim. Aşağı indim, mutfağa geçerken yerlere bakıyordum, salonda da girişte de çamur izi falan yoktu. Gerçekten kâbus görmüştüm ancak gördüğüm en gerçekçi rüyaydı. Mutfağa geçecektim ki salonun açık cam kapısını gördüm, perde rüzgârla birlikte havalanıyordu. Karmen ortalıklarda görünmüyordu.

Camı kapattım ve o sırada ormandan eve doğru gelen ayak izlerini gördüm.

İçinden çıkamadığım durum biraz daha çetrefilli bir hâl alırken hiçbir şey anlamıyordum. Camı kapatacaktım ki Karmen'i gördüm, dışarıdaydı. Ormandan eve doğru geliyordu.

KALINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin