"Gerçek"

3K 169 180
                                    

  Öncelikle hepinize teşekkür ederimmmm 💙💙

Bu sıralamalar sizin sayenizde oldu😻😻 İyi ki varsınız iyi ki benim okuyucularımsınız

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu sıralamalar sizin sayenizde oldu😻😻 İyi ki varsınız iyi ki benim okuyucularımsınız.

  Ve özür dilerim. Cumartesi günü atacağım bölümü maalesef atamadım. Biraz yoğundum o gün. Umarım beklentinizi karşılayacak bir bölüm olur. Sizi çooooook seviyorum.

  💞 İYİ OKUMALAR 💞

***

Ayağım titremeye devam ettiğinde gözlerim kapıdaydı ve ben mantıklı düşünemiyordum. Yusuf'a konum atmış sonra ise cevabını beklemeden interneti kapatmıştım. Öğle arasına girdiğimiz için rahattım. Hem bu gün Cuma'ydı. Yani 4 ders vardı. Diğer günler 5 dersti. 2 saat boşum demektir bu da.

Derince nefes verip kafamı sıraya koydum. Sakin olmalıydım. Sadece konuşacaktık (!). Yani umarım. Çünkü daha fazla kavga etmek istemiyorum. Adım sesi duyduğumda yutkundum. Sesler iyice yaklaşıp durunca sessizce tepkisini bekledim.

Yusuf: Hayal?

Sesi boğuk çıktığında canım acımıştı. Neden bu hale geldik bir de onu öğrenseydim. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda saçının dağılmış , gözlerinin ise kızarmış olduğunu gördüm. Boynunda atkısı ve elinde ise şapkası ile gözlüğü vardı. Galiba şu durumda tanınmak istemediği için öyle giyinmişti. Yana kaydığımda bunu bekliyormuşçasına yanıma oturdu. Şimdi ikimizde tahtaya bakıyorduk.

Yusuf: Şey ben o zaman konuşayım. Belliki sen konuşmayacaksın.

Hiç tepki vermediğimde derince nefes alıp konuşmaya başladı.

Yusuf: İlk başlarda salağa yattığını düşünüyordum. Sonuçta bir çoğu şeyi söylediğimde anlamıyordun. Verdiğim sözler olsun, söylediklerim, yakıştırmalarım vesayre...

Elini saçlarına geçirip yüzünü eğdi. Kafamı döndürüp baktığımda o da bana bakmıştı. Gözleri yine dolmuştu.

Yusuf: O zaman fark ettim. Dedim Yusuf bu kız cidden saf. Onun için anlamıyor. Zaten kendini de beğenmiyor . Saf değilse bile inanmaz. Sonrasında saçma sapan davrandığımı fark edip kendimi topladım. Bir kaç aydır sadece yüzünü bilmediğim biri ile konuşuyordum. Karşımda beni iyi tanıyan biri vardı ve bende onla konuşmaktan zevk almaya başlamıştım. Zaten arada attığım ilk mesajlar bunun göstergesiydi.

Gözünden bir damla yaş firar ettiğinde benimde gözlerim dolmuştu. Karşımda ağlamaya ya. Ben ağlayanı görünce dayanamıyorum. Ağlıyordum onunla beraber. Yine de ona bakmaya devam ettim.

Yusuf: Ama sana yemin ederim bundan 15 gün önce yazdığın yazı bir insanın 'en fazla ne kadar yıkılabilirim' cümlesinin cevabı gibiydi.

  Tamamen ağlamaya başladığında bende ağlıyordum. Kafamı çevirip tekrar tahtaya bakmaya başladım. O sırada ise çenemden tutup yüzümü ona çevirmiş sonrada geri çekilmişti.

Yusuf: N'olur kaçırma gözlerini. Ben onları görmeden, seni görmeden sevdim.

  Gözlerim şaşkınlıkla açılırken aklıma Ece'nin dedikleri gelmişti. Haklıydı galiba lan.

Yusuf: Sevdim dediğimde hala aklında bir soru işareti oldu değil mi? Bende ilk anlamamıştım. Tabi sen sevdiğim bey dediğin ana kadar. İlk görüldü attığım zaman. Demiştin ya "Aradığınız Reynmen başkalarına yağmak için buhar oldu." Ben o gün sadece sana yağmak istedim. Sonunu bile bile. Başkasını sevdiğini bile bile. Acı çekeceğimi bile bile yaptım bunu. Sonuçta birini sevmek elde değil ya. Ben imkansızı sevdim ,beni sevmeyeceğini bile bile. Yaptığın hiç bir şey yoktu. Sen de masumca başka birini seviyordun. Ne diyebilirdim ki sana? Bana kalkıp seni sevmemem gerektiğini söylediklerinde bile çıldırmıştım. Onu görmedin . Gerçekte cidden burada ki gibi bir kız mı dediklerinde bile yüzlerini dağıtmak istedim. Ben onu seviyordum sonuçta. Ne olduğunu artık bu saatten sonra umursamamın ne anlamı vardı?

İyice ağlamaya devam ettiğinde dayanamayıp bende hıçkırarak ağlamaya başladım. Bir anda ona doğru atılıp sarıldığımda bunu bekliyormuşçasına bana sıkıca sarılıp kafasını boynuma gömmüştü.

Yusuf: Ben o gün senin heyecanla sevdiğini anlatışını hazmedemedim. Yapamadım. İşim var dediğimde de yalandı. Kafamı toplamam lazımdı. Yemin ederim kalbini kırmak istemedim. Kırık olan kalbini daha fazla ezmek istemedim. Ama o gün cidden bunu yapamadım. İyileştirmek istediğim kızın yarasını iyice deştim. Eşek  gibi de pişmanım. Sana yakalandığım o gün nedensizce sevindim. Dedim bir umut yazar. Ama sonra çıktın. Yine de yazdım. Sonuçta kırdım toplamalıydım. Ama haklı tepkiyi verdin bana.

Tekrar nefes alıp mümkünmüşçesine daha çok sarıldı.

Yusuf: Ben sana 4 gün sonra kendimi açmak isterken mahvettim her şeyi... Geri dönüşü olmayan biçimde.

Açık AnonimWhere stories live. Discover now